Öncelikle bu sadece uludağ sözlük'te olan değil tüm sözlüklerde olan olaylardır. Uludağ'ın özenle konunun içinde geçme sebebi içinde bizzat bunları yaşayan biri olmamdan kaynaklanıyor. bir yıl önce uludağ sözlük'e girmiş tam 1 ayda 4 kez çaylak olarak çaylaklık rekoru kırmıştım belki de. o kadar çaylak olmama rağmen ki neden yaptıkları bile belli değildi (söyledikleri saçma sapan sebepler dışında), yine de çok fazla ilgi çekmeye başlayınca bir süre sonra bundan vazgeçtiler. şimdi burada önemli olan çaylak olma durumu değil, burada önemli olan sebepsiz yere çaylak olma durumu ve emek hırsızlığı. sadece bir moderatör istedi diye olan şeyler, sadece bir kişinin size kin beslemesinden ötürü, sadece önünde birkaç tane fazladan tuş görünce kendinden geçen birinin yaptığı şey, sadece sanal alemde 'adam' olmuş bir bokun kokusu...
tabi iş bununla kalmadı, bir keresinde o bana söyledikleri saçma sapan sebepler dahi yokken bir anda kendimi çaylak olarak bulmuştum. neden diye mesaj attığımda tam 3 gün, evet 3 gün sonra gelen yanıtta; 'hata olmuş çaylaklığınız açıldı' denmişti. özür bile yok, sadece çaylaklığınız açıldı. ve ben bunların hiçbirinden tek kelime dahi bahsetmedim şu güne kadar, bahsetmeyecektim de, taa ki geçen haftalar başıma gelenlerden ötürü 'pes' dedikten sonra, adamlar önce beni ortada tek bir hakaret yokken bir yazara hakaret ettin diye (dediğim şey; yazarı savcıya verip yaptığı şerefsizliğin sonucunu görecek olmasaydı) 10 gün çaylaklık cezası verdiler, ona da eyvallah çektim. peki ya sonra? geçen gün çaylaklık cezam biter bitmez sadece tek entry girdikten sonra (zengin sözlük'e) tekrar çaylak olmamla şok oldum, girdiğim entryde kendi sözlüğüm hakkında yazı yazmamdan başka hiçbir şey yoktu, ama bu gerizekalı bir moderatörün beni çaylaklık yapmasına yetecek bir sebepti sanırım, ya da daha üst taraftan gelen emirlerin üzerimde etkisiydi, bilemedim ama her şeyi yazacağıma yemin ettim, zira neden çaylak oldm? sorusuna bu sefer asla yanıt bulamadıkları için cevap bile vermemekteler.
Sözlük yöneticileri ve yönetimleri siz yazarları köle gibi çalıştırıp üzerinizden kazandıkları paraları çatır çutur yiyen, en önemli kısmı siz sözlükleri sözlük yapan insanları yani yazarları adam yerine koymayan, koskoca emekleri bir hiç uğruna silen, yazarlarla konuşmaya dahi gelemeyen, (güzel bir kız değilse) sadece kendini düşünen ahmaklardır, ben işte bu ahmaklara ders olsun diye kurdum zengin sözlük'ü, her yazarın sorunuyla o yüzden tek tek ilgilendim, o yüzden ilgilenmeye devam ediyorum, inanın bana 'benimle konuştuğuna inanamıyorum böyle yönetici görmemiştim' diyen insanlar oldu, üzüldüm. kendini tanrılaştıran bu haysiyet yoksunlarının siz yazarları düşürdüğü duruma üzüldüm, verdiğiniz emeklere üzüldüm, harcadığınız zamana üzüldüm, bu adamların gırtlaklarından geçirdiğiniz ekmeğe üzüldüm, çünkü bu adamlar o ekmeği haketmiyor! inanın bana haketmiyorlar. bazı yöneticiler de lafa gelince der böyle, sözlükleri sözlük yapan yazarlarıdır der, onlarsız olmaz gibi zekice tümceler kurarlar, peki o yazarları neden silip atarlar bir kalemde? neden onlarla konuşmazlar? neden onları dinlemezler? onlar insan değil mi lan? senin gözünde sadece çalışanlar değil mi? enayiler değil mi? sen sözlüğün sahibisin değil mi? nah sahibisin! sözlüğün bizzat sahibi yazarlarıdır. bunu da en içten duygularımla söylüyorum, en azından benim sözlüğüm için bu böyle.
şimdi gelelim sözlük içindeki en özel konulara, arkadaşlar bir yönetici olarak yine üzülerek söylüyorum ki hepinizin özel mesajları okunabiliyor, okunmama imkanı sadece adminin duyarlılığına kalmış, ama sanmayın ki bu konuda duyarlılar, hepinizin mesajlarını tek tek okuyorlar maalesef, belki de bu şekilde kendilerine hatun arıyorlardır he? aa ama onu da isteseler şak diye bulurlar, hatta bazı adminler 'female' olanları önüme getir deyip msn adreslerini bile toplayabilir, ki yapıyorlar bunları, yaptılar. insanların bu denli özel hayatına girmek yakışıyor mu size yöneticiler? yakışıyor mu o erişilemez tavırlara? böyle bir ezilmişlik fotoğrafı yok, çekilemez.
Sözlük yazarlarına çağrım; öncelikle bu yazı için reklamını yapıyor ya da sözlüğünün reklamını yapıyor diyenler olabilir, olacaktır da, doğaldır. ben de onlara şöyle diyorum; evet sözlüğün reklamını yapıyorum, yazarları insan yerine koyduğum için reklamını yapıyorum, onları gerçekten sevdiğim için reklamını yapıyorum, onlarla konuştuğum için reklamını yapıyorum, moderatörlerimin sevecen tavırları için reklamını yapıyorum, moderatörlerimi halka oylama ile seçtirdiğim için reklamını yapıyorum, sözlükte basit trollükler yaptırmadığım, yazarların her isteğine kulak verdiğim için reklamını yapıyorum, onların özeline saygı duyduğum için reklamını yapıyorum, yazarlara tanım gibi bir format saçmalığı sunmadan da yazarlık yapabileceklerini gösterdiğim için reklamını yapıyorum, onlara kurallarla boğmadan kurallarını kendilerinin koyduğu bir sözlük yarattığım için reklamını yapıyorum, sizin gibi etten ve kemikten olduğum için reklamını yapıyorum, önümde iki tane fazladan tuş var diye insanlıktan çıkmadığımızı göstermek için reklamını yapıyorum, size daha iyi ortamlar sunmak için reklamını yapıyorum...
kısacası, zengin sözlük'te insanlık var, zengin sözlük'te dostluk var, zengin sözlük'te özlediğiniz o eski sözlük ortamı var. hala bu sadece paragöz olan, sadece reklam gelirine ve hite bakan, sisteme karşı olarak nam salmış sözlüklerde kendi sistemlerine karşı gelenleri fişleyen, sizleri yok sayan adamlara yazmaya devam edecekseniz, bu olanlara göz yumup sessiz kalacaksanız buyrun edin, yolunuz açık olsun. ama kendinize tek bir şans tanıyıp zengin sözlük'ü seçerseniz başımızın üstünde yeriniz var, bekleriz.
tek amacım sizleri sadece doğrularla biraz da olsa aydınlatmaktı, başarabildiysem ne mutlu bana...
kısa not: ilk iki paragraftan sonrası tüm sözlükler için geçerlidir.