nihat genç

entry1386 galeri
    844.
  1. *ankara'nın soğuk kış akşamlarında biri, uzun saçlı kirli sakallı bir adam kalabalığı delerek kızılayda, barlar sokağında kafasını öne eğmiş dalgın dalgın koşar gibi yürüyor, belli ki düşünceli. arkasından duyduğu;
    - nihat genç mi lan o?
    + anaa nihat genç!
    & burda ne işi var olm?

    seslerine hiç kulak asmadan, zaten duyduğunu da sanmıyorum o düşünceli haliyle. evet efendim, kendisi türkiye'nin sözleri en fazla akla takılan, en sivri dilli yazarı. kendisiyle 4,5 defa aynı masada konuşup çay içmişliğimiz var. yeri geldiğinde konuştuğu adamı kıpkırmızı edecek laf söyler, lakin ona darılmak insanın aklının ucundan geçmez. küfürü edebiyle eder, küfürün edebi olurmuymuş demeyin, o edince olur işte. kimsenin bilmediği fıkralar anlatırdı, ardı ardına durmadan, bu adam bunları nerden öğrenmiş yahu derdiniz. öyle atasözleri söylerdi ki, çocukluğumdan hayal meyal hatırladığım sadece dedemden duyduğum, şaşırırdım. kendisini ne eleştireceğim, ne de göklere çıkarıp facebooktan videolarını izleyip vatan kurtarmak için gaza gelen insanlar gibi yapacağım. nihada hakkında artık o kadar çok şey söyleniyor ki, malum biz onu okuduğumuz zamanlar facebook yoktu, şimdi gördüğümde tuhafıma gidiyor. perşembe günleri sabahtan gidip, büfenin açılmasını beklerdik, leman alıp ortasından yarmak nihat genç'li minik minik puntolarla yazılmış, bir dolu şey sığdırılmış o iki sayfayı okuyup saklamak için. biz karanlığa okunan ezanları dinlemeye devam ededururken kendisini sürekli eleştirenler de çoğalıyor tabi. o nu dinleyenler, okuyanlar bilir ki; o, trabzon'un maçkasından memuriyete ankara'nın soğuğuna gelen, şimdilerde 55 yaşında ama hala bir genç gibi kanı deli akan, bir çocuk gibi küfreden, bir yaşlı dede gibi fıkralar anlatan.
    kendisinin anlattığı; kısa ama, insanı gülümseten bir yaşanmışlığı;

    nihat genç, balıkçıların önünde durup, tezgahlara bakarken;
    balıkçı: palamut, hamsi, lüfer taze taze, canlı balık!
    nihat genç ile balıkçı şöyle bir gözgöze gelir, ardından balıkçı;
    -anadolunun bağrından çıkıp gelen, bu toprakların balıkları bunlar!!

    neyse; nihat abi malumunuzdur, sözlüklerden haberdar; kendisi hakkında yazılanlarıda okuyordur ara ara, bunada bir bakar heralde;
    +abi hani üniversiteyi yeni kazanmış bir çocuk vardı ya, hatırlamadın biliyorum neyse, pek onaylamayacaksın ama bak bende yazar oldum, hemde uludağ sözlükte. saygılar.
    0 ...