vahimdir, biz bu adamların söyledikleri onca saçmalığa, bizi mağdur eden saçmasapan uygulamalarına, hakaretlerine tahammül edelim, onlar bir protestoya, bir yumurtaya tahammül edemesinler.
ab müzakerelerini yöneten bir bakan bir öğrencinin kendisine yumurta attı diye 2 yıl 4 ay özgürlüğünün kısıtlanmasını bırakın istemek, razı bile olmamalı. müzakereleri de aynı mantıkla yürütüyorsa nah gireriz ab'ye.
bu adamlarla ülkenin sonunu iyi görmüyorum, demokrasi adı altında baskıcı bir rejime doğru gidiyoruz. eleştiriye, protestoya tahammülleri yok, hukuki süreçler aleyhlerine işlediğinde yasa çıkararak, değiştirerek istediklerine ulaşıyorlar, ellerindeki yetkiyi düşünmeden, umursamadan kullanıyorlar. birey hakları umurlarında değil, insan hakları umurlarında değil, özgürlük sadece türban sözkonusu olduğunda var.
ülkenin en önemli kurumlarında dönüşüm, değişim adı altındaki abuk uygulamaları işlemediği halde yürütüyorlar, sistemi çalıştıranların haykırışlarını duymazdan geliyorlar. keyiflerince yasa, yönetmelik çıkarıyor, çıkardıkları yasa, yönetmelikleri keyiflerince uyguluyor, uygulamıyorlar.
kasten, bilerek insanları, meslek gruplarını, sosyal grupları birbirine düşman ediyorlar. kargaşayı kendi lehlerine kullanmakta da pek ustalar.
korkarım, bir dönem daha tek başlarına iktidar olurlarsa adı demokrasi olan seçilmiş bir dikta rejimiyle yönetilmeye başlayacağız ve çok acı çekeceğiz. allah halkıma akıl fikir versin...