kenliğinden gelen, ıssız bir karanlık ve korkular. karanlıktan kaçarken, kendini daha ıssız yollarda bulup kahretmiş yalnızlığına. yalnızlığı hissetmiş her zerresinde, yakınlığında bulmuş huzuru. karmaşık düşünceler içinde karalarken kendini, beyazlığını yitirmiş, tüm renklere savaş açmış. kaçarken düşürdüğü umutları kırılmış, parçaları kanatmış tenini. faili belli belirsiz sevişlerin tadı dimağındayken hala, susuz kalmış, derilmiş. ama becerememiş!
belliki kabullenmiş korkularını artık ve bu kabulleniş yeniden inşası aydınlıkların. yol uzun, vakit kısaydı artık. uzakta görünen ışık cılız, çelimsiz. yaklaştıkça artacak mı ihtişamı? yola tek çıkmak ürkünçtü ve canı vardı tek yoldaşı..