türk gerçeğinin ve destanının içinden karşıyaka yı, izmir i cımbızla çekmek ne kadar yanlışsa, karşıyaka ya, izmir e sahil yakıştırması yaparak, izmirlinin, karşıyakalının siyasi duruşunu karalamaya çalışmakta o kadar yanlıştır.
sümkürmek, sümük gibi benzetmeler, bu ayrıştırıcı, kırıcı, bölücü üslup, hiçbir türk evladına yakışmaz kanaatindeyim.
türkün şanlı bayrağını, adam olan her türk bırakın gönül armasına takmayı, gönlünün ve aklının zirvelerinde gururla ve onurla zaten dalgalandırmaktadır.
onun armasına ay yıldız lutfedilmiş, diğerininkine edilmemiş yaklaşımları en az açılım kadar tehlikeli yaklaşımlardır.
karşı taraf çuvaldızı haketse de, iğne batırmadan rakibine, çuvaldızı kendinde testetmemek, kendi yanlışlarını, zaaflarını, yersiz ve anlamsız kibirlerini vijdan, hak ve hukuk eleklerinde eleyip, aklını, yüreğini ve algılarını gerektiği şekilde temizlememek, eleştirdiğin tarafa doğru kaymak, eleştirdiğin insanlarla aynı amaca hizmet etmek değil midir?
alçak gönüllük ve cesaretle, türkün doğruluk ve nezaket düsturundan uzaklaşmadan, atam gibi zeka ve yılmaz bir azimle mücadele etmek bana çok daha yüksek ve hak bir hedef gibi görünüyor.
bilmem ne düşünürsünüz?