ilk entryde yazılanların yarısının bana uymadığını biliyorum. allah'a şükür erkeklikle de bir sorunum yok. şimdi sıralayalım: tabi ki hepsine tek tek cevap vermeyeceğim ama olduğu kadar.
-kendimizi ciddiye almak ve abartmak konusunda kadınlarla yarışamayız bile
-futbolla ilgili hiçbir muhabbete girmeyeceğim en son ne zaman futbol maçı izlediğimi hatırlamıyorum ve benim gibi futbolla ilgilenmeyen yığınla arkadaşım var.
-mücevherin değerini bilmek için küpe takmak mantığı zaten ancak bir kadından çıkar. asıl değerini bilmeyen sizlersiniz onun parasını ödeyen biziz amk.
-sabahları gazeteyi ilk okuyanın biz olmak isteme sebebimiz gazetenin bekaretini bozmak gibi sapıkça bir dürtümüz olduğundan değil sizin gazete okumayı bilmediğiniz için bir daha o gazeteyi okunamayacak hale getirmenizden. sayfalarını o kadar nasıl karıştırabilirsiniz hala bilmem.
-kimse topluluk içinde kendine nasihat çekilmesinden hoşlanmaz.
-kirpik kıvırma aletine karşı hiçbir fobim yok ama ne sike yaradığını hala bilmem. adı üstünde kirpik kıvırıyo ehehe diyenlerin taa amk.
-ilişkimiz hakkında biraz konuşalım demek ya ayrılacağım demek ya da yeni masraflara girmemiz demektir ki bu da kanımızın donması için yeterli bir sebep. kimi kandırıyorsunuz ki böyle şatafatlı sözlerle?
-erkeklerin kendini sempatik zannetmesi ayı gibi kızların çocuk gibi konuşup da sempatik görünmeye çalışması kadar iğrenç değildir.
-yanlış bilgi bilakis çoğu mağazanın giriş bölümü kadınlara yöneliktir içeriye bakıp da atlasınlar diye.
-yine spor muhabbeti ama bu da yalan biz siyaset ve karı-kız da konuşuruz. hatta 4 erkek diyorsun. ne konuşması? godoş muyuz biz direkt okey ya da batak oynarız.
-mayo muhabbetini atlamışım. anlamadığımız mayo almanın neden bu kadar uzun sürdüğü değil de niye tek bacağınızın anca gireceği mayoyu almaya çalıştığınızdır. ''ay ben 5 beden düşük alacağım yazaca sığacağım o mayonun içine.'' tövbe yarabbim... haa bizim neden 1 numara büyük aldığımızı soruyorsanız cevabı basit sikimiz kalktığında belli olmasın diye. neyse
-aşk filmi konusunda problem erkeklerde değil senaristlerde. ikinci kez izlenmeye değer bir aşk filmi çekemedilerse bu bizim suçumuz mu? ayrıca hiçç ıyy duygusuz varlık demeyin çoğu kız arkadaşımı aksiyon filminden vazgeçirip de aşk filmi izlemey ikna ettim. (bilmiyorum bu kısımda bende ve bulduğum kızlarda problem olabilir)
-seni ararım dedikten sonra aramıyorsak evet haklısınız görmek istemediğimizden aramıyoruzdur. burda mutabakata vardık da bir düşünün bakalım bu kadar abazan halimize rağmen acaba neden bir daha sizi görmek istemiyoruz?
-arkadaşlarıyla halı sahada maç yapmayıp da senle tenis maçı yapan bir godoş bulduysan yat kalk dua et daha ne istiyorsun? (evlenmeden önce kızı ayarlamak için oynayanlara bir şey demiyorum güzel taktik ama burda kocanız diyor hiç gereği yok.)
-senden çocuk sahibi olmak istiyorum sözü %50 işe yarar bir taktiktir. ayrılmak isterken sakata da gelebilirsiniz deme di demeyin.
-kıyafetleriniz sonucu çektiğiniz çileyi anlamaktan ziyade biz daha çok o kıyafetleri neden giydiğinizi anlamaya çalışıyoruz. hadi o adam kayak yapıyor da giymiş senin derdin ne de cafeye o kıyafetle geliyorsun? kızlar artık klasikleşti bu söz ama yukarda olmadığı için ben buraya yazıyım bizim hakkımızda bir özelliği: evlenme amacı gütmek dışında yazdığımız kızların ne giyindiğinden ziyade ne giyinmediğine bakarız. o yüzden çok kasmayın kendinizi.
-aynı dünyanın erkeklerinden mi bahsediyoruz bilmiyorum ama ben ve tüm arkadaşlarım kilo aldığımız da tek yaptığımız kemeri bir önceki deliğe takmaktır.
-algı konusunu şöyle açıklayım. porno izlerken de son attırma sahnesini defalarca izleriz. bu ne olduğunu algılayamadığımızdan değil olayın en zevkli sahnesini birkaç kez daha görmek istememizdendir. takdir edersiniz ki maçın da en zevkli yanı goldür. algılamamızda zayıflık olsaydı o maçı yöneten ve golü veren hakem de bir erkek.
-evet biz unuturuz affediciyizdir ama maşallah siz başa kakma konusunda resmen uzmanlaşmış varlıklarsınız.
-evet. bize bunu diyen 30 yaşında elinde pamuk şeker yiyerek sokakta dolaşanlar. haliyle yorumsuz.
