şimdi efedim, her ailenin bireylerinin kendince politik veya siyasi görüşleri vardır.
açıkçası ben kendim, atatürk'ü seven ve yaptıkları arasıda çok iyi şeyler olduğunu da düşünen bir insanım.
fakat yeri geldiğinde, atatürk'ün de insan olduğunu, hataları, hırsı ve farklı görüşleri olduğunu düşünebiliyorum, eleştirebiliyorum.
körü körüne bir şeye inanmak bağnazlıktır. bu din de olsa, atatürk de olsa, buda bile olsa aynıdır.
atatürk'ü eleştirdiğiniz zaman "e zamanın koşulları böyle gerektiriyoduuu" demekten daha akıllıcadır, mantık yürütebilmek, araştırabilmek.
ancak şunu da belirtmek istiyorum ki, en üstte bahsettiğimiz ailelerin her biri çocuklarına bir akımı, görüşü, fikri benimsetecektir.
siz dindar bir insansanız, yobaz bir insansanız hatta, çocuklarınızı da bu şekilde geliştirirsiniz, kendilerine allah, din, peygamber gibi kavramları en yüce olarak gösterirsiniz.
siz ateistseniz, çocuklarınıza "oğlum oruç tut" "oğlum namaza git" diye talepte bulunmazsınız.
solcuysanızi, che guevara anlatarak büyütürsünüz,
sağcıysanız türkeşçi yaparsınız onu da.
asker kökenli bir aileden geliyorsanız, bu anlayışla yetiştirirsiniz,
pkk'lıysanız, o da öyle büyür, belki sonradan vazgeçer.
sonuçta her aile, çocuğunu, kendi doğru bildiği şekilde büyütecektir. bu aile atatürk ilkelerine sadık bir aile ise doğal olarak çocukları da atatürkçü bir aile yönetiminde büyüyecektir.
tamamen ailenin kendi özgür iradesine bağlıdır. nasıl ki bir kadının türban takıp takmaması kimseyi ilgilendirmiyorsa, atatürkçü fikirlere, atatürk sevgisine de tepki gösterilmemelidir.
fakat yine de, özellikle ilkokulda, tek tip öğrenci yaratmaya yönelik tabulara ben de karşıyım. çocuklarımıza özgürce düşünebilme yeteneği vermemiz, aşılayacağımız her görüşten daha değerlidir.