filmi izleyeli neredeyse 4 ayı geçecek,tek bir şey yazamadım film ile ilgili,filmi bir türlü toparlayamadım kafamda,hangi bir yönünü anlatsam bilmiyorum ki,bir dağınıklık söz konusu benim için,tıpkı gördüğümüz rüyaların dağınıklığıyla aynı şey bu dağınıklık.bu kesinlikle filmin dağınık,bölük pörçük olduğu anlamına gelmesin,film gayet de süper bir kurguda ilerliyor,bahsetmeye çalıştığım şey,bir kaç filmin birden çıkabileceği bir konuyu tek bir filmde eritmek,bende bu duruma yol açtı,yani bir nevi filme hakim olamama,filmin seni teslim alması,anlatmaya çalışırken bile hala toparlayamıyorum...
--spoiler--
rüya içinde rüya sahneleri ve bunların öyle gereksiz değilde,kırı kırk yaran bir geçiş gerektirmeleri,esas gerçekleştirmeye çabaladıkları,fikir ekme ekseni etrafında gelişen ve o noktaya gelene kadar hayal gücünü epey zorlayan kurgu,yeni ufuk açıcı fikirler ve insan oğlunun neleri düşünebileceğine dair bir aşamayı belirtir inception,
kahramanlarımızın esas derdi olan fikir ekme anını filmin en etkileyici anı sayıyorum.özellikle rasyonelliğin uçlarında gezinen fikirlerimizin,filmde bir yalan üzerine inşa edilmesi ve bu yalanı yiyen esas oğlanın,yalanı bilmediği için doğal olarak bu yalanı inanca çevirmesi ve bunu kendinde rasyonel bir hale getirmesi ve fikrin bu şekilde ekilmesi gerçekten çok etkileyiciydi...bu yüzden şu diyalog zannımca sinema tarihinin en bir harika diyaloglarındandır...
baba:hayal kırıklığı....
oğul:biliyorum baba,hayal kırıklığına uğradın;çünkü senin gibi olmayı başaramadım
baba:hayır,hayal kırıklığına uğradım;çünkü bunu denedin...
harika müzikleri eşliğinde bu sahne defalarca ve defalarca izlenebilir.
--spoiler--
film kesinlikle ölmeden önce izlenmeli,ee tabi sinemada izlenirse çok daha iyi olur;ama öyle veya böyle izlenmeli