ben bu yazıyı sana yazdım

entry31009 galeri
    4544.
  1. tanım; aşık olunca herkes duysun istersiniz.

    sözlüğe ilk defa seni yazıyorum.

    'biz','ikimiz' ...
    bir tesadüf hikayesi.
    o gün,o yağmurlu soğuk istanbul gününde içimdeki saçma sapan tedirginliklere yenilip oraya gelmeseydim eğer seni bulamayacaktım belki de. belki de diyorum çünkü o gün orda tanışmasaydık; başka birgünde,başka bir şehirde,başka bir zamanda yine seni bulacaktım eminim.ben senin gibi birini aramadım çünkü seni aradım.

    'biz','ikimiz'...
    bir trabzon öyküsüyüz. başbaşa ilk kahvaltımızı ayasofyada kuymakla yapmıştık mesela, ilk tavlamızı royal sinemasının yanındaki kafede oynamıştık, ilk yürüyüşümüzü boztepeye yapmıştık seninle (çiseliydi hava o gün hani. tek şemsiyemiz vardı, birbirimize değmeden, aynı şemsiyenin altında boztepeye yürümüştük.). beraber ilk konserimize de yine trabzon'da karmate konserine gitmiştik. utangaçtık, söylenmemişti, açığa çıkmamıştı bazı şeyler daha. beklentilerle dolu bakıyorduk birbirimizin gözlerine; belki zamanı değildi, belki de doğru zaman gelsin diye biraz geç kaldık birbirimize.

    'biz','ikimiz'...
    bir bütünüz aslında.aynı değiliz kesinlikle.ama tamamlıyoruz birbirimizi.sen iyimsersin mesela benim karamsarlığıma karşı, ben önyargılarla doluyum senin herkesi sevebilmene karşı. diyorum ya aynı değiliz ama tamamlıyoruz birbirimizi .

    'biz','ikimiz'...
    kilometrelerce uzağız birbirimize. ve kilometrelerce uzak da olsak birbirimize, heran beni düşünen birinin olduğunu biliyorum.
    özlüyorum,özlemim gözlerimden taşıyor çoğu zaman. ayrıldığımız andan itibaren gün saymaya koyuluyorum,son güne gelince de saat hesabı yapmaya başlıyorum.

    'biz', 'ikimiz' ...
    eksiğiz yanyana değilsek eğer.
    hayatıma dahil olduğundan beri yaşadığım her şey hiç olmadığı kadar anlamlı benim için. anlamsızlığımın farkına varıyorum sen yanımda olmayınca; yaptığım her şey ezberden ibaret oluyor benim için. biyere gidiyorum ama beni karşılayan sen olmuyorsun, gülüyorum ama beni güldüren sen değilsin, ağlıyorum ama sen silmiyorsun gözyaşlarımı, alışveriş yapıyorum ama yakıştı diyen sen olmuyorsun... ne kadar mutlu görünürsem görüneyim, anlatılamaz bir burukluk oluyor hep içimde sen olmayınca.

    'biz', 'ikimiz'...
    aşkı birbirinde bulan çiftiz.
    'aşk' sensin ve sen benimlesin.
    pembe bir mutluluk masalındayım sanki seninle. hiçbir sahteliği olmayan bir masal... masalımın kahramanı sensin; ben senin küçük prensesin, sen benim beyaz atlı prensim. bizim masalımıza bir son yazamıyorum ama. son demek bitiş demek çünkü. sana hergün daha çok bağlanırken, hergün birdaha aşık olurken bu masala bir 'son' iliştirmek ne benim, ne senin, ne de başkasının yapabilceği bir şey değil çünkü biliyorum. sonu olmayan,nice hayallerle dolu, masalımsın sen benim...
    benimsin,bana ait olduğundan emin olduğum tek şeysin.
    hiçbir şeye şikayet etmiyorum aslında, özlemek bile özlenen sen olduktan sonra, dünyanın en anlamlı şeyi benim için.

    çatır çatır seviyorum seni, senin de beni sevdiğini biliyorum. rüya gibi her şey. ummadığım kadar güzel, ummadığım kadar kusursuz. ve ben bu rüyadan hiç uyanmamayı istiyorum.

    dileğim sensin bir ömür boyu.
    gerçek olması dileğiyle.

    seni çok ama çok seviyorum.beni sensiz bırakma sakın.
    0 ...