enkazda kıpırdanıp, üzerindeki tozları silkeleyerek şöyle bir kalkmayı denedi küllerin arasından. tam sırtına gelmiş öyle büyük bir beton parçası wardı ki kollarındaki kasların yırtılırcasına zorlandığını hissetti, titreyerek oynattı yerinden beton parçasını ve savurdu üzerinden.
şöyle bir baktı etrafına yapmaya uğraştığı günlerce aylarca göz nuru ile emek harcayarak yarattığı mimari yerle yeksan olmuştu.dıştan gelecek saldırılara karşı tüm koruma sistemlerini düşünmüştü ama hiç düşünemedi böylesi büyük bir yıkımın içerden kendinden dediği birinden olacağını.
artık sırtındaki dik duruşu bile korumakta zorlanırken tekrar baştan başlama fikri litrelerce votkayı tek dikişte içmek gibi yakıyordu yemek borusunu.
toparlanmalıydı.
yapılacak çok işi vardı.
bunu bir başkası için tekrar yaparmıydı.
asla dedi. ama bu kendine söylediği ilk yalan değildi.