ortalama ekşici erkeği sayabileceğimiz insan , taşra geleneğinden kopamamış, feodal etkileri aşamamış , uyum göstermeye çalışsa da "kent" insanı olmak için uzun yıllara ihtiyaç duyan çoğunluğu öğrenci bir kitlenin bireyidir. kapalı çevreden çıkmadır ,aşkı tanımaz dolayısı ile bir kadına duyduğu hislerin doğasının baskıladığı bir ihtiyaç mı yoksa niteliğe duyduğu aşk mı olduğunu ayırdedemez.
"sevdicek" dediği, ortalaması ile 2 - 3 satır konuşmaktan imtina edeceğiniz , aile baskısı, yetersiz eğitim ve sair bin türlü sebepten en seçmesi ancak yerli dizi izleyici kitlesine damızlık olabilecek kızcağızları kutsallaştırır ,idea haline getirir ve otoriteleştirir. bunun sonucunda aşkını ifade eden erkeğin retoriğindeki baskın taşra tipi homoerotizm jargonu dışardan bakan birini oldukça rahatsız eder. diğer bir deyişle çoğunun sevgilisini betimleyişi bir tarikat şeyhini veya bir ağbi'yi betimlemekte de rahatlıkla kullanılabilir. bu ezikliğin etkisi ile artık en sıradan kız bile notting hill filmindeki , julia roberts'ın oynadığı karaktere dönmüştür algıda.
friend zone denen her erkeğin kabusu, alacakaranlık kuşağındaki iletişimi duygusal bir yakınlaşma zannetmek bu sınıf atlamaktan başka bir derdi olmayan , ortalaması mezzo - kolpa aydın kitleyi "olmayana ergi" destanları yazmaya iter. temas kurmak zorunda kaldıkları kitlenin kızlarının sınıfsal,etnik ve hatta genetik olarak uyumsuzluğu,ulaşılmazlığı bana karı bul lan allahsız platformu olarak algıladıkları ekşiyi ilk zamanlarındaki fikir havuzu vasfından uzaklaştırıp , 10 binlerce sayfa boş,beleş entry ile doldurmuştur.