dünya üzerinde en çok sevdiğiniz, bu sevgiye inandığınız kişinin koynundan çıkıp da günün koynuna girmek gibi bir şeydir. nefret ettiğiniz, öyle olduğuna kendinizi inandırmaya çalıştığınız bir adamın koruması altında kalmaktır bir kadın için. bir erkek için hiç yapılmaması gereken bir şeyi yapmaktır... bir baba için salt suçluluğun hâd safhada yaşanması, bir anne için yerin dibine girip de çıkmaktır duruma göre.
gene de sarılarak uyumaktır somut bir hayale, o imkânsızlığa, doyasıya sarılarak uyumak. en masum olanı budur, beşiktaş sahili'nde bağıra-çağıra kavga ettikten sonra. ama gene de bunlar alkolden ziyade bastırdıklarımızın, ötelediklerimizin bizi boğma aşamasına gelmesiyle alakalıdır. alkol, sadece onu yapma cesaretini, karşı tarafın sizi hoşgöreceği sanrısını oluşturur zihinde. hepsi de budur yapıp, yapacağının...