adonisim var dedin, tricepsini de söylemeyi eksik etmedin,
badem yüzlüyüm, uzun boyluyum, renkli gözlüyüm dedin.
lakin bunların hiçbir önemi olmadığını söyledin.
önemli olan diye başladın,
tasavvufla koydun noktayı dindarman.
türbanlı kızlara yapılan haksızlıkları konuştun,
laikler eksiyi bastı sözlükte.
sinirlenip bir iki kelam ettin sözlükte,
sus pus oturup eksilemeye devam ettiler.
bu aralar bakıyorum sana; bir şairliktir döktürüyorsun,
biz de yazdık sana bir şiir, seninkilerin yanında düz yazı kalır.
o nasıl kafiyedir öyle kafası bir dindar?
hayran oldum, verdim kendimi nÂzıma...
sen içimizden birisin, buna şüphe yok hbbia;
aslen seni en çok camimizin önündeki güvercinlere benzetirim.
her an özgür olan, ama özgür olmadığını varsayansın sen.
ancak ne kadar bulunsan da pisliklerin döndüğü bir yerde,
bil ki senin yolunun bittiği yer temizdir hbbia!