ah mete ah diye! başlamak istiyorum bu gece sözlük sinir hastası oldu çocuk... her hafta olduğu gibi bu hafta da beni benden aldı... ali şerrefsizi sanki onlar kendi çocukları değilmiş gibi sokağa attı resmen. hayır anasının hasefe teyze olmadığını bilsem edebileceğim küfürler belli zaten. karolin ırıspısının da keyfine keyif kattıbu durum. az kaldı ama sıra ona da gelecek gibi. aylinin de babasına benzediğinin kanısına vardım bu bölümde sözlük.evi terketti tükürdüğünü de yaladı. cemile de her zaman ki gibi affetti evladını. fakat çocuklar rollerin hakkını veriyorlar. ahmetle berrin de orta yolunu bulup yeni bir ilişkiye yelken açma fırsatını buldular herşeye rağmen. çocukların hepsi osmanım yavrum, kısmetsizim benim, hariç hepsi ailevi durumdan sonra gönül işinden dolayı perişan oldular. cemilenin ali kaptana attığı tokat ailecek fuuuu dememize sebep oldu. o rezaleti keşke yaşatmaysaydı ailesine, polisler, mahalle sakinleri, nöriğğmann ve kılıbık kocası, hepsi uzaktan seyretmekle yetindiler. bir manav kardeş mete için ' yapmayın abiler delikanlıdır ' diyebildi polislere. ve mete o deli kuvvetiyle polis arabasının demirini hunharca parçaladı ve alışagelmiş pencere hareketini tekrar gözler önüne serdi, tabi ki yine harikaydı. ali kaptanın korku dolu halleri keyfimi bir nebze olsun yerine getirdi. metenin sarfettiği şiir gibi sözler gözlerimin dolmasına ve taşmasına mahal verdi yeniden. ' beni sevseydin' ve ' birbirimizi deliler gibi sevseydik bile buluşacağımız yer yine ölüm değil miydi ? ' diyerek yürekleri dağladı adeta... deli deli bakması, gülmesi çok ama çok süperdi. benzini döktü ve, gencecik hayatını, taptaze bedenini, yani kendini sonra da şerefsiz ali kaptanı ateşe verdi... sanki ali onu kurtaracak gibi ibr izlenim bıraktı ama. bir daha ki bölümde neler olur bilinmez...