bu zamana kadar evrimini* tamamlamış her bireyin yapması gereken şeydir.
inanma nedenimiz bellidir. bellidir de inanmayanların inanmama nedenleri insanı güldürür. hem de gül gül..
basit şeyler ile "inanmak" gibi bir güzellikten, enginlikten mahrumlar. acıdım.
teknolojinin gelişmesi Allah'a inanmama nedeni olamaz. nedeni ise, her devrin kendisine has teknolojisi var. örneğin newton'un fiziği kabul gördükten sonra, artık fazla konuşulacak birşey kalmadığı iddia edildi. ama gel gör ki, izafiyet ve kuantum teorileri modern fiziğin öncü teorileri olagelmiştir. yani teknoloji devamlı gelişiyor. bunda bir beis yok.
ayrıca metafizik olaylara dikkat çekmesi bakımından ve zamanın göreceli olmasını anlatması bakımından bu modern fiziğin yeni teorileri, bizim inancımızın pekişmesinde rol sahibidirler.
bir fosil bulunması (ki evrim teorisini varsayımlar ile desteklemekten öte geçmemiştir bunlar) bir teorinin doğruluğunu ispat edemeyeceği gibi, bir teorinin doğruluğu kesin olarak da ispatlanamaz. kuram bu, bir çok felsefi varsayıma dayanır. bir fosil bulunması, milyonlarca fosil bulunması yine Allah'ın * varlığını sorgulamaya dahi ön ayak olamaz.
evrenin nasıl oluştuğu bellidir evet. evren big bang denen ilahi bir olay ile başlamıştır. yani bu evrenin başı ve sonu vardır.
big bang'i burada sabaha kadar anlatmanın lüzumu yoktur. ama bilenler bilir ki, evren yoktan var olmuştur.
big bang ile materyalist felsefenin en büyük dayanağı, nobel ödülü sahibi aynı zamanda, durağan hal (bkz: fred hoyle) teorisi geçerliğini kaybetmiş oldu. yani madde ezelî ve ebedî bir şey değildir. bir yaratıcısı vardır. kendi kendine de olamaz herhalde??
burada da inancımız devreye girer. bilim kendi yöntemleri ile açıklayamaz bu tür şeyleri. biz de diyoruz ki:
"bunları yaratan, alemlerin Rabbi, yüce Allah'tır.."
sonra da inancımızı yeniden tazeliyoruz: