70 kg. ağırlığındaki bir insanın vücuduna 0.1 gr hidrosiyanik asit yani siyanür girerse, o insan kurtarılamaz. önce sinir sistemini bloke ederek bilinç kaybı yaratır. ancak, öldürücü etkisi; damarların geçirgenliğini artırması ve kan basıncını ani olarak düşürerek kalbin durmasına yol açmasıdır.
siyanür (hcn) gibi canlı organizmalar üzerinde öldürücü etkiye sahip bir maddenin yoğun bulunduğu bir ortamda canlı bir organizmanın yaşam sürdürebilmesi iki bakımdan çok önemlidir.
- birincisi, çevre mühendisliği, dolayısı ile arıtım teknolojileri açısından önemidir ki eğer, açıklandığı gibi bu bakteri cinsi, yoğun siyanür ortamında yaşayabiliyor ve hatta dna'sında yapı taşı olarak kullanabiliyor ise o taktirde, içme ve kullanma sularına yeraltında karışan siyanürü, bu bakteri populasyonunu artırarak, biyolojik olarak da arıtmak mümkün olabilir. şüphesiz bu uygulama, altın madeninin cevherden saflaştırma işleminde kullanımı zorunlu olan siyanürün arıtımı için de geçerlidir.
- ikincisi ise, dna'sında alışılageldiği gibi fosfor yerine hidrosiyanik asit kullanan bir canlı türünün var oluşudur. bu durum bizlere, örneğin, saturn ya da jüpiter gibi atmosferlerinde yüksek miktarlarda hidrosiyanik asit buharları bulunduran gezegenlerde de yaşam olabileceğini ya da yaşam başlatmaya yönelik aşılama yapılabileceğini göstermiştir.