aşık olmak garip iş. can acıtan iş. kalbinizin üstüne birileri, bişeyler oturmuş sanki. günün en ortasında sarhoş olma isteği.
gözünüzde hazır gözyaşı, dudağınızın kenarında gülücük kıvrımı. kocaman sevmek, ama tanımını bilemediğinden aşk diyememek.
böyle olsa gerek aşık olmak.
korkmayacaksın ateşlerden... için için yanabilmektir çünkü aşık olmak.
tüm varlığını sunacaksın o cehenneme, tek suçun aşk olacak... tek suçun sevmek olacak... tüm varlığın yanacak cayır cayır sevdanın yüreğinde.
alev alev olacak için yine de ses edemeyeceksin... bir ah edemeyeceksin.
ya o bitecek yüreğinde ya sen biteceksin, başka çözüm bulamayacaksın yangınına. o na, aşkına akan her damla gözlerinden, söndürmek ne kelime daha bir körük olacak yangınına...
aşık oldun mu korkmayacaksın yangınlardan.
bir ölür bin diriliriz, her doğumda asla ölmeyeceğiz sanırız. gözlerinde doğup, dilinde öldüğüm sevgilim, hangi sevdaya gebe ellerim bilmem. baharat kokularıyla bezeyip düşlerime örttüğün siyah gözlerini denizsiz şehirlerin armağanı kabul ediyorum. mitolojik kahramanlar bile ölümü tadacak ben ise asla... çok ölüp hiç dirilmedim, ellerine doğdum say. kirpiklerinde buğulanan kelimeler biriktir, kişisel tarihimde hiç duymadığım. sevmeyi bilen için aşk diri olmaktır, ölüp ölüp dirilebilmektir. olasılık hesaplarımın başkonuğu, aşk olalım!
sözün özü mü?
kimyanızın, fiziğinizin, biyolojinizin sarhoş olması.
durduk yerde gülümsemek.
aşk yok diyen bi insana bile bunları yazdırabilmek.
daha da beteri bunları yazarken mutlu mutsuz dengesiz tuhaf olmasını sağlayabilmek.
başka ne var ki?