nedir bu insanların kafalarındaki ideal erkek, ideal kadın tipleri ya. yok böyle birşey bence. aşk da da yok. insan aşık olacağı kişiyi tayin edemez, bu ideal tipler ne için vardır peki, niçin idealize edilmişlerdir? anlamak zor.
evde yanında iki birayla tv nin karşısına gecer izlemek istediğin bir filmi izlersin. yada kendinle konuşur uzun zamandır içinde kalanları dökersin. garip bir hüzün sarar alkol damarlarına daha çok girdikçe, seversin bu hüznü ve onunla keyiflenirsin keyiflendikçe içersin, içtikçe keyiflenirsin falan. bazen yalnızlık böyle keyifli anlar verir sana.
juliet gerçekten gün geçtikçe güzelleşiyor. düz fönlü saçlar çok yakıştı kate i solladı bence. sawyer jacke güzel güzel ayar veriyor. sayid ölürse üzülürüm ada ölsün diye mi çağırdı bu adamı ya?
aslında bu tür haberlere malesef alıştık artık belki ama münevver in ölümü beni çok etkiledi. her gece yatağa girdiğimde ilk yarım saatim başına gelenleri düşünmek oluyor. aklım almıyor bu caniliği. üstelik sevgilinin yapmış olması daha da düşündürücü. umarım katil yada katilleri en kısa zamanda tutuklanır ve hakettikleri cezayı alır.
kesinlikle doğru bir tanımlamadır. işkenceyi uzatır, çünkü ümit devam ettikçe hayal kırıklığı da her defasında yinelenecektir. en güzeli hayattan çok şey beklemeden yaşamaktır. beklentiler gerçekleşmedikçe insanı daha da mutsuz eder.
ilkokul yıllarında bali gibi çekerdim resmen ya. belki o kadar değil ama koklamaya bayılırdım ve annem bana "aman onu koklama kanser yapıyormuş" derdi. yalanmıydı, gerçek miydi hala muallaktır benim için. yani annem mi uydurmuştu, yoksa hakikaten böyle bir duyum mu almıştı, bilemiyorum.
klasik anne baba kendini teselli etme cümlesidir. benimkiler de vaktiyle bu cümlenin "arkadaşları çok değiştirdi kızımı" versiyonunu kurup duruyorlardı. aslında kimsenin kimseyi değiştirdiği yok sadece bazı insanlar karşımıza çıkıp, içimizdeki gücü ortaya çıkarıyorlar.
yeni öpüşmeye başladıysa bir de hassas bir cilde sahipse; çok da fazla öpüşmesine gerek yoktur. hemencecik şişiverir. ama yok bu konuda birçok deneyim ve tecrübe yaşadıysa; o zaman bayağı bir öpüşmesi lazımdır.
dün gece salağın biri bana öküz dedi ve ben öylece kaldım. itiraf ediyorum sözlük cevabını veremedim. bu lafı msnden söyledi. başkasıyla konuşurken, benim duyacağımı bile bile dedi bu lafı. bense sadece ayağı kalkıp, odayı terkedebildim.
izmir, gerçekten kendine has bir yer ve türkiye nin en medeni şehri.ama izmirlilerde insanı rahatsız eden bir ukalalık, gereksiz bir kibir var. şöyle ki; ikide bir istanbullu kızlara bok atar izmirli kızlar. yahu anladık güzelsiniz de, neden istanbula ve istanbullu kızlara laf edersiniz? benim tanıdığım biri vardı, kendini angelina jolie sanıyordu,şaka falan değil bizzat ağzından duydum "yüz hatlarımız falan aynı,dudaklarımız aynı beni üniversite yıllarında çok benzetirlerdi falan" dedi,neyse işte böyle bir hadsizlik var, aptalca bir ukalalık. yoksa izmir de, kızları da çok güzel ama istanbul da güzel ve bambaşka bir yer. bütün çekilmez yönlerine rağmen mistik bir yer. bu arada ne istanbulluyum nede izmir. izmirde iki yıl yaşadım istanbulda gezdim, misafir oldum sadece. velhasıl az önce bahsettiğim kadar salak bir kıza istanbulda rastlamadım.. izmirli kızlar ekseriyetle böyle mi acaba?diye soruyor insan.
son açıklamasıyla akp nin ve kendisinin ne kadar demokrat olduğunu ortaya koymuş, ülkemin adil adalet bakanı. bu açıklamaları yapmasındaki neden; ne kadar demokrat olduklarını gösterme ve anlatma çabasıdır. ha hala anlamayan yada anlamamakta ısrar edenler varsa, pehh yani.
ilk farkettiğimde ben de inanamamış, yok canım bu beyinsiz yaratık nereden bilecek ölü taklidi yapmayı, diye düşünmüştüm ama daha o an gördüm ki; bu yaratığın beyni var sanırım. çünkü ciddi ciddi ölü taklidi yapıyordu, hayvan oğlu hayvan.
egemen bağış beşiktaş da dolanırken bir balıkçıyla sohbet ediyor ve konu ekonomik krize gelince; "vaktinde adamın biri anayasa kitapçığını fırlatmıştı" diye bir cümle kuruyor. balıkçı da düzeltiyor bağış ı " o adamın biri değildi, cumhurbaşkanıydı" diye. güzel memleketimde eski cumhurbaşkanı, bazı haddini bilmezler tarafından böyle anılıyor malesef.
heath in ödül alması bekleniyordu ve beklenildiği gibi ödülü aldı. benjamin biraz süpriz yaptı, ben daha çok ödül alacağını sanıyordum. slumdog u izlemediğim için ikisini karşılaştırmayacağım. hangisi daha iyiydi bilmiyorum yani. ama benjamin fincher için çok da başarılı bir film sayılmazdı. sean penn büyük süprizdi bence. ama hakettiğinden şüphem yok.
türkiye deki en iyi gruplardan biri. şarkılarının sözleri, vokalleri doğan duru nun muhteşem sesi ve müzikal altyapılarıyla her daim dinlenilesi, hayran olunası bir grup. son albümleri bayağı bir gecikti, beklemekten yorulduk ama olsun buna değecek bir albüm olacağından eminiz.