başkalarının takdirini kazanmak için veya başkalarını memnun etmek için iş yapmaktır. el alem ne der mantığının tersidir.
edit: asla el alem ne der mantığının tersi değildir.
uykuya girdiğimizde ruhun bedenden ayrılıp gezintiye çıkması, uyanırken ise bedene geri dönmesidir. bir rivayete göre bir kimseyi panik içinde uyandırırsak ruh apar topar dönmeye çalışır ve nereden gireceğini şaşırır bu ise oldukça sakıncalıdır.
"burnu kopup yere düşse gururundan eğilip almayan ama kendisine emanet edilen bir avuç samanı korumak uğruna kendi samanlığının yanmasını da göze alan insanlardır."
insanların davranışlarıma verdikleri tepkilerden yoruldum sözlük. kimseyle bir alıp veremediğim yok. ben onlarla iyi anlaşmaya çalıştıkça onlar benim bazı hatalarımı büyütmek için sözleşmiş gibiler sanki. hiçbir şeyi umursamayan insanlar görüyorum seyrek de olsa. onlar gibi olmak için neler yapmazdım. hiç kimseyi umursamadan dilediğince yaşamak. bir kere geldiğin şu dünyada kendi mutluluğun ve hak edenin mutluluğu için yaşamak, çevrendeki beş para etmez adamların sözlerini umursamadan gülüp geçerek yaşamak. bunu gerçekten yapmak isterdim. ve herhangi bir şeyi yanlış olduğunu bilsem bile sadece istediğim için yapabilecek kadar cesaretim olsun isterdim.
marketten alışveriş yapmak için evden çıkılacağı sırada çantaya siyah bir poşet geçirilir, mahalleye girmeden market poşeti o siyah poşetin içine yerleştirilir. hala bu tip olaylara şahit olunan yerler var neyse ki.
yolun ortasında sohbete dalmışken yere bıraktıkları poşetlerin bir çöpçü tarafından toplanması sonucu bağıra çağıra çöp arabasının ardından koşarak yetişmeye çalışanları da vardır ki inanın görülmeye değer.
vize-final döneminde kendimden geçiyorum sözlük. ben ben olmaktan çıkıyorum. stresten kendimi yiyorum, bitiriyorum. ve bunları neden buraya yazmak istediğimi inan bilmiyorum.
ilkokul öğretmenimi her gördüğümde, her aklıma geldiğinde sadece bir tablo canlanır gözümde. 3. veya 4. sınıftaydım. sınıf arkadaşlarımdan biri öğretmenin tahtaya yazdıklarını önce deftere geçiriyor, öğretmen tahtayı sildiğinde ise arkadaşım defterine yazdıklarını siliyordu. öğretmenimiz bunu fark ettiğinde küfürler savurmuş ve öfkesini atamayınca çocuğu tahtaya kaldırıp sırtına bir yumruk indirmişti. o an öğretmenimin öfkesini ve arkadaşımın nefesinin kesilerek kıpkırmızı oluşunu hiç bir zaman unutamadım, unutmayacağım da. ve her öğretmenler gününde aramak istiyorum fakat bu manzara aklıma geldiğinde her seferinde vazgeçiyorum. allah affetsin.