Özgüven adından da anlaşılacağı gibi insanın özünden gelmelidir. Tesadüfen doğduğu aya yüklenen anlamlardan(burçlardan) boyundan posundan duruşundan değil. Bir insan her şeyden önce yalnızca insan olduğu için değerlidir, bu değerin bilincinde olan insanlar da zaten özgüvene sahip olurlar. Kendisinin sahip olduğu gerçek değeri doğru algılayamayan bir takım talihsizler (ne yazık ki insanların çoğu) hayatta tesadüfen sahip oldukları, aslında hiç bir önemi olmayan şeylerle övünürler. Balon gibi şişmeyi de özgüven zannederler.
Faşist sadece kendi düşüncesinin doğru olduğuna inanan ve diğer insanların düşüncesine saygı göstermeyen insandır. Anlaşmak için iki tarafın da birbirine saygıyla yaklaşması gerekir. Dolayısıyla bir faşistle anlaşan insan ya onun gibi düşünmeye başlamıştır ya da karşıdaki faşist değildir.
Kuran-ı kerim'in ayın yörüngesinden evrenin genişlemesine bir çok bilimsel gerçeği içerdiğini bilmeyen, kutsaldır diye tutup kitabı duvara asan zihniyetin söylemidir.
keşke hep sınava hazırlansaydım da öğrencisi olmaya devam etseydim dedirten şahıs. sadece öğretme teknikleriyle değil, kişiliği, düşünceleri ve düşüncelerini anlatma biçimiyle de hayranlık oluşturmuştur.
insanın önce insan olması gerekir. karşı cins deyince aklı hemen cinselliğe çalışan bir insanın bu temel özelliği hakkıyla taşıdığından da şüphe edilir.