israil'in bölgeye saldırısı iki tarafı da germiş olmakla beraber, obama'nın başkanlığının barış getirmek gibi bir amacı yoktur. söylenmek istenen, obama'nın "barış getiriyorum" diye ortaya çıkıp yavaş yavaş "napıyosunuz olm" demeye başlamış amerikan ve israil halkının bir kesiminin yükselen sesini kesmek amacını taşıdığıdır.
ayrıca son dönemde "batı'dan uzun boylu bir adam çıkacak, ona inanın, müslümanlığı yüceltecek" gibi safsatalar çıkmakta müslüman dünyasında. e obama'ya inanacak bir müslüman dünyası da bir süre daha sesini çıkarmadan oturacaktır.
internet'ten uzun uğraşlar sonucu elde edilen birkaç program ve birkaç harici makina vasıtasıyla aynı ağı paylaştığı arkadaşlarının girdiği sitelerden msn görüşmelerine kadar birçok bilgisini ele geçiren şahıs.
kötü niyetle başlanılmasa dahi, sonrasında yazışmaları ele geçirilen kişinin aleyhine kullanılabilir bir çok delil vermekte insana.
potansiyel hacker görünümlü hafiften çakal biriyle aynı ağı paylaşıyosan;
1-porno'ya girmeyeceksin.
2-msn'de özel görüşmeler yapmayacaksın vs.
tabi bu gibi durumlarda kişinin oda arkadaşı olmanın getirdiği avantajlar çok.
seyahat ederken konaklanılan otellerde ki duşakabinlerin genellikle 25 cm2 olmasından kaynaklanan sorun.
ulan arkadaş ayda yılda bir seyahate çıkarsın, altı üstü en fazla birkaç gün kalacağın bir yerde kesene uygun bir otel odası kiralarsın, odaya çıkarsın bir duş alıp rahatlayayım dersin de...
işte rahatlama düşüncesi en fazla duşun altına girene kadar sürer..
bu ne laan?? böyle duş kabini mi olur muğagoyim?
lan terlemişsin leş gibisin, tek hayalin azcıkın ıslanıp ferah ferah yatağa uzanıp kitap okumak, gazetelerdeki arka sayfa güzellerine bakmak.
(tabi kimilerimiz arka sayfa güzeline, duşa girmeden bakar. ehehe)
lan yeminlen diyorum, ben bu tip duş kabinlerin de hırpalandığım kadar hiçbir kavgada hırpalanmadım. cidden lan.
hele bir de seyahate arkadaşla çıkıldıysa işler hepten b.ka sarar.
şöyle ki;
sen şimdi duşa girdin. iyi pek güzel.
şimdi kabinin o sürgülü kapısını ört. örtmesen banyo batacak malum.
hee şimdi zükü duttun bidenem.
dön bakayım etrafında bi.
nooldu? sağa sola çarpıyon dimi? içerden arkadaşın bağırıyo dimi "napıyon lan, içerde tadilat mı var" diye.
ne bilsin terbiyesiz senin halini. ama az sonrada o da girecek hehe. onun iş daha kötü olm takma kafaya, hayvan arka sayfa güzeline bakıyo!. sen şimdi onun abdest alırkenki halini düşünüp azcık keyiflen-datmin ol.
velhasıl-ı kelam, azcık daha büyük yapın şu kabinleri monacoyim. sağa sola çarpmaktan hertarafım morardı lan.
hayır bide eve dönünce kıza anlatcaksın morarmaların nasıl olduğunu. inandıracaksın.
kız bigün sado mazo sanıcak şerefsizim..
bilmem kaç senedir devletin başına bela olduğu ileri sürülen tarikatlar nedeniyle sistemi değiştireceklerinden(!) korkulan türbanlılardır.
yıllardır süregelen sorunların çözülemeyecek derece ilerde olduğunu ve bu yüzden yasaklar konulması gerektiğini düşünenlerin karşı olduğu insanlardır ayrıca.
öyle geri dönülmez akşamın ufkundayım dersen eğer, sorunlara kökten bi çözüm bulamazsın.
eskiden öyle olmuş, bizde böyle yasak koymak zorundayız zihniyetiyle neye derman olacaksın?
bugun devletin-milletin elinde halkın eğitimini çok kolay sağlayabilecek derece materyaller kurumlar var.
eğer bunları kullanıp sorunun köküne inmek adına bir adım atmazsan, bu sorun yarın da çözülmez.
günü kurtarmak için getirilen uygulamalar-kurallar böyle sorunları bitirmek yerine daha çok artmasına neden olur kaç senedir tecrübe ettiğimiz gibi.
eğer birazcık olsun deva olsaydı, 80 senedir olurdu.
bu ve benzeri sorunlar 200 senedir sürmüyor mu?
mikronluk bir ilerleme kaydedemediğimizi kim inkar edebilir?
hiçkimse bana "nur serter"-"gülay kömürcü"-"kemal alemdaroğlu" türevi insanların çözüm için uğraştığına inandıramaz.
hergün insanlara "inançlarından dolayı onlardan iğreniyorum" diye demeçler veren adamların hala yönetimde olması asıl sorun.
bugun, bu tür keskin, ahlaksızca, çözümden uzak tavırlar sergileyen insanlar chp yönetimindeyken insanların akp'ye oy vermesi yadırganmamalı.
atatürkten sonra, inönü dahil olmak üzere dosdoğru bir adam geldimi ülkenin başına??
bi turgut özal, rahmetli, çeşitli sorunların çözümü için (yanlış veya doğru) adımlar attı.
osmanlı'yı batıran ittihatçıların, dine düşman versiyonu olan bi bürokrasi var türkiyede.
dedelerinin osmanlı'ya neye mal olduğu malum..
adamların tek derdi cumhuriyet ve laiklik mi sanıyorsun?
öyle olsa 80 yıldır insanlarla ve inançlarıyla dövüşmek yerine sistemdeki hataları düzeltirlerdi başta oldukları dönemde.
"halk plajlara akın etti, vatandaş denize giremiyor" diye haberler yapıldı bu ülkede zamanında. bugun hala yapılıyor.
din sömürücülerine sövmekle olmuyor bu iş. onlara kaçan insanlara daha iyi bi alternatif sunacaksın ki, onlara gitmeyip sana gelsinler.
zamanından beri devlet, yetkili kurumu olan diyanet işleri başkanlığı ile tarikatların doldurduğu boşluğu doldurmaya çaba gösterseydi bugun senin çok korktuğun tarikatlar olmazdı.
devlet yönetimi olarak senin görevlerinin en tepesinde gelir insanların inanç özgürlüğünü sağlamak ama "hadi özgürsünüz, gidin" demekle bitmez senin görevin.
millete en doğru-en iyi din eğitimini sen verseydin zamanından beri hiçkimse sığınmazdı senin rejim düşmanı ilan ettiğin tarikatlara-şeyhlere.
ama sen ne yaptın?
inanç özgürlüğü taahüt ettiğin insanlara bir süre sonra devlet düşmanı gözüyle bakmaya başladın.
zamanında çayıra saldığın adama bugün "şş. nereye gidiyon mınakoyim. gel lan buraya" deme hakkına sahip olduğunu sanıyorsun.
akp'nin sütten çıkma ak kaşık olduğunu söylemiyoruz tabi. ama en azından hem çalıp hem millete küfür etmiyorlar.
oysa bugün hala mecliste o halka ezilecek böcek-hizmetçi gözüyle bakan adamcıklar.
millet öyle bi duruma gelmiş ki, buna da şükür deyip akp'yi seçiyor haliyle.
düşün ne güzel yönetilmiş türkiye 80 yıldır.
özet olarak,
bugun rejimi savunduğunu ilan edip senden oy isteyenlerin amacı inan rejim bekçiliği değil. asıl amaç kaybedilen iktidarın, devlet ve millet üzerindeki etkinin yeniden sağlanması..
dolayısıyla da kendileri için yeni golf sahaları-tenis kortları yapmak ve daha çok zenginleşmek.
adamların hakkı tabi, dünya sosyetesinin çok gerisinde kaldılar.
olm adamlar haftasonları bi monaco ne bileyim bi karayipler gidip bi pazar kahvaltısı bile yapamıyor ağız tadıyla, düşün yani..
işte bizde ötüyoruz öyle halk-vatan-millet diye boş boş.
ne olduğunu kendide bilmeyen sözde vatanseverdir. düşünme yetisinden yoksundur. beynini kiraya vermiş, cumhuriyet-hürriyet gazetesi yazarları ne söylerse onları tekrarlayandır.
tayyip erdoğanı sevmeyebilirsin, akp'yi de..
emperyalizmin işbirlikçileri olduğunu da savunabilirsin.
ülkeyi bataklığa götürdüklerini de düşünebilirsin..
doğru veya değil, zaman gösterir.
-ama sırf kendini "vatansever" olarak hissetmek, belkide ego masturbasyonu yapmak için siyasilerin her zaman yaptıkları tartışmalarına bilinçsizce taraf olman
-emperyalizmin türkiye şubesi olduğu, yolsuzluklarıyla-yaptıkları ve yapmadıklarıyla alenen ortada olan doğan grubunu savunman
-akp'nin türkiye'yi götürdüğünü iddia ettiğin bataklığı asıl var eden-ana kaynağı olan doğan ve benzeri grupları çıkarları uğruna ve sözde atatürkçülük-özde emperyalizm köpekliği ile savunan grup dışı gazete-parti ve kurumları, futbol takımı tutar gibi şuursuzca tutman
-80 sene önceki ideolojilerin bugün hala "saf" bir şekilde sürdürüldüğünü, bazı kurum ve partileri tutarak o ideoloji izinde gittiğini sanman
-onlarca yıl önce bu topraklara yerleşmiş olan amerika-avrupa emperyalizminin, daha o günlerden ülkenin köşe başlarını tuttuğunu ve senin bugün çok güvendiğin kurumların başında bu emperyalist güçlerin piyonlarının bulunduğunun farkına varmaman
kısaca şu anda bilerek veya bilmeyerek, hergün küfürler saçtığın o amerikanın-avrupanın istediği yolda onların amacına uygun gittiğini bilmemen,
akıllı biri olmadığını gösterir ancak.
en acısı da, bunları yapan senin, herkesi salak bi kendini akıllı sanman.. *
başlığın aslı:
türk taraftarın portekizli taraftarın agzını yüzünü kırması olacaktı ki, karakter engeline takıldık.
tanım: viyana rathaus meydanında, maç sonrasında yüzlerce türk taraftarın arasında yumşak yumşak- etrafa sataşa sataşa sevinen portekiz taraftarının, anında provoke olan türk taraftar tarafından agzının yüzünün kırılması olayı.
yorum: tamam, bir türkün ortalık yerde kavga çıkarması hoş değildi. ama portekizli ipnenin, avusturya yasalarına fazla güvenip sağa sola içkili içkili sataşması laf atması provoke etti vatandaşımızı.
üstelik meydan türk kaynarken hangi kafayla sağa sola "nası bastık olm" manasında sataşıyosun evladım?
kanaltürk kanalının, savunduğu şeylere-kendi yoluna tamamen ters düşen bir gruba satılması sonucu, mevcut "biz kaç kişiyiz" kampanyasına yeni isim önerisi.
malumunuz burda para karşılığı satılan sadece kanal değil..
komik olmaya çalışan kişinin verdiği selamünhello şeklindeki selama verilen, aynı derece komiklikte! cevap. bu şekilde selam alanı da vereni de, budaklı-kalın bir meşe odunu ile dövmek mübahtır.
pek inanasım gelmeyen hede. başak erkeği karşıdaki sürekli üste çıkmaya çalışıyor ise sittin sene alttan almaz. gerekirse ortalığı yıkar yakar, cıngar çıkarır. karşıdakine göre davranır.
asabidir ama perdelerini indirdiği zaman da kedi gibi bir insandır.****
sonraki entarileri okuduktan sonra gelen büdüt:
arkadaşım başak erkeği olarak içten yakarışımdır bu; karizma bırakmadınız lan.