ileride tramvatik sonuçlar doğuracak olan bir dram hikayesi.
küçük gökçek okuldan gelir...
- ühühühü anne bıktım artık bıktım.
+ ne oldu yavrum ne oldu?
- neden neden yaptınız bunu bana ya!?
+ melih olm ne yaptık sana biz?
- ühüühühüh bir de soruyor ya! niye iki isim koydunuz bana!
+ yavrum ne var bunda. bak herkesin bir ismi var senin iki tane.
- yav hadi koydunuz ne diye ibrahim koyuyorsunuz böhühüühühü!
+ ne var ibrahim isminde!
gözlüklerini fırlatarak şunu söyler;
- yav yok bişey tamam bende kime anlatıyorum. yalnız bırakın beni!
--spoiler--
bilimadamları, "ıda" adını verdikleri 3 ayak uzunluğundaki madagaskar maymununa ait fosilleşmiş iskeletin, maymun ve insanın ortak atası olabileceğini ileri sürdü. 47 milyon yıl önce gölde ölen "maki" türü yaratığın kalıntılarını muhteşem sunumla gözler önüne seren bilim adamları, kalıntıların insanoğlunun soy ağacı ve evriminin önemli "kayıp halkası" olduğunu iddia etti.
--spoiler--
bu şuursuzun her şeyden evvel kendisine saygısı yoktur.
zamanını ayırıp emek verdiği ortamın içine sıçılmasına ses çıkarmazlar bu adamlar. sözlüğü sikeni suçlarlar. siktireni değil. tipik bi devletime milletime zeval gelmesin anlayışı... muhafazakar sağ yapıya sahip sözlükten de nasıl bi onurlu bi tavır tepki bekleyebilirsin ki zaten? çok şaşırmamak lazım aslında.
o değil de beni şu olay acayip yarıyor. mesela sözlüğü siken adam bi başlık açıyor. bu şuursuz o başlığın altına entry giriyor ve entryi kurallara uygun bi şekilde tanımlayarak giriyor. ulan bu kadar beyinsizlik olmaz ya. gülmekten öldürüyorsunuz adamı yaptıklarınızla... adam format dışı başlık açmış sallıyor sağa sola sen hale formata uygun bi şekilde ayar vermeye çalışıyorsun skjskjsjks. wuuuu çok kuuulsun azizim! ne kadar güzel kurallara uyarak ayar veriyorsun öyle. ahahahaha.
istifa etmeyeceklerini bende biliyorum. kabine değişikliği olsa ne olur olmasa ne olur başbakan aynı olduktan sonra. sjkkjsks. ama en azından ortada hiçbir bok yokmuş gibi entry girmeye devam etmeyin lan. yazık yazdıklarınıza. kimle ne paylaşıyorsun bu saatten sonra?
efsane serinin 7. maçı...
ntv spor nihayet canlı yayınlayacak. saat 3'de ekran başında olup 6'ya kadar uykusuz kalmak boynumuzun borcu...
iki takımında 4 devre kendisi yorması anlamsız. hemen uzatmalardan başlamalarını tavsiye ediyorum.
edit: bu maç türkiye'ye göre 3 mayısta, abd'ye göre 2 mayıs tarihindedir. bu yüzden başlık ilk olarak 2 mayıs şeklinde açılmıştır. sonra moderatörler değiştirmişler. ilginç.
o değil de bu başlık benim yüzüncü başlığım olmuş. ne büyük bi onur bu maça denk gelmesi dimi benjamin?*
mad season'ın hastalıklı ruh halini yansıtan olağanüstü enstrumantal parçası...
all alone ile birleştirilmiş live versiyonu ölmeden dinlemeniz gereken belki de ilk parça.
içmeden sarhoş olmak için birebir. *
sepultura'nın Morbid Visions albümünden sıkı bi parça...
her ne kadar sözleri fazlasıyla ergen bi ruhu hali taşısa da gene de bir anti polis şarkısı olduğu için her daim dinlenebilir. *
police sucks
fucking fags
cops in my house
cops in the bus
kill some cops
fuck them up
all the police
fucking die
anticop!
anticop!
anticop!
i hate cops
shit for brains
stick your gun
up your fuckin ass!
yeni bi anime serisinin adı değil bu.
voodoo kungfu, çin'in underground ortamlarında hayli meşhur bir grup. tarzlarını net bi şekilde tanımlayamayız. deneysel folk black death metal dersem çok da yanılmam herhalde...**
şöyle bi karışım düşünün; altan urag ile fantomas ın üzerine azıcık death-black metal tohumu serpiştirin. işte karşınızda voodoo kungfu...
sahne şovları da etkileyici şerefsizlerin. elemanların hiçbiri normal değil zaten. vokalin kimonosuna hasta oldum ayrıca... global metal de gösterilen şarkının tamamı için;
tam olarak "a ha ha ha ha ha aa" şeklinde olup, 80'ler yeşilçamından fırlamış, ukala ve fazlasıyla sosyetik bi kahkaha...
hele birde saba hanımın yalandan yarılması* var ki sormayın gitsin. o da tam olarak "a ha ha ha ih ihi ihihi ay dur dur allah iyiliğini vermesin" şeklinde...
duymakta zorunda değilim diye devam eden serzeniş.
parlementer sistemin çürümüşlüğüne lanet eden, "seçimlerde demokratik hakkımızı kullandık düzgün vatandaş olduk oy kullandık" diyen akıl fakirlerinden usanan, kendi çıkarlarını halkın çıkarından üstün tutan ve kafası ideolojik saplantılara takılmış "benim hırsızım iyidir anlayışı" güden insanlardan nefret eden, lafta hizmet yarışı özde rant kavgası veren politikacılara/siyasetçilere inanmayan insanın isyanı...
nefis bir yüzü var. aldığı ödülü sonuna kadar hakkediyor. fakat tacını giydikten sonra adı porno skandalına karışmış, çıplak fotoları net alemine düşmüştür hanımkızımızın. videosu olduğu iddia edilmektedir. bu iftirayı atanları kınıyorum. meyve veren ağaç taşlanır işte sofiacım naparsın. ben sonuna kadar arkandayım ve yanındayım.
şaka maka ilginç bi tartışmayı bi kere daha gündeme getirdi sofia. ondan açtım zaten başlığı. pornosu ortaya çıkan güzelin tacı neden geri alınıyor kardeşim? siz karakter ödülü mü veriyorsunuz? eğer karakter ödülü veriyorsanız yarışmanın adı niye güzellik yarışması mnskm! nedir derdiniz anlamadım ki yıllardır. bundan sonra yapacağınız yarışmaların adını "güzellik, karakter ve ahlak bilgisi yarışması" koyun o zaman. kokuşmuş ahlak bekçileri, iki yüzlü piç kuruları sizi!..
sofiacım sana da iki çift lafım var. öyle kolay sıyrılamazsın. kadınların; alenen aşağılandığı, porno mafyalarınca sömürüldüğü lanet olası sektörde eğer ki çalışmışsan, emeğini o hayvanlara satmışsan seninde... neyse sofia neyse senle sonra konuşucaz bunları...
dsp eskişehir belediye başkan adayı Yılmaz Büyükerşen hakkında yolsuzluk iddiaları ortaya atan sabah gazetesinin, eskişehir de akp liler tarafından bedava dağıtılması olayıdır.
medya etiği namına tek bir haysiyeti kalmamış kokuşmuş gazate sabah, iktidarın karalama politikasında kullandığı en önemli araç olmaya devam ediyor. biz bu durumu bi yerden daha hatırlıyoruz ayrıca;
(bkz: ankara da sabah gazetesinin bedava dağıtılması)*
**
en başta gelen sebep fake kullanıcılardır. adamın biri gelip herkese, tüm yazarlara küfür edebilir. omurgasız yazarlarda buna ses çıkartmayabilir. anlayabiliyorum bunu. böyle alışmışsınız çünkü. fakat bu fake yazar "bu entry bütün orospu çocuğu kürtlere gelsin" türünden bir başlık açmıştı. bakın altını çiziyorum; ilgili başlık pkk değil bizzat kürt kelimesi kullanılarak açılmıştır. sabahlayanlar bilir. screenshot almadım ben. belge nerde diye soranlara da "ebende" diyecek kadar çirkinleşebilirim. dedim ya zaten alışıksınız bu üsluba...
ve bu yazar yaklaşık 1 saat boyunca sözlüğün ebesini sikti. sonra uçtu. sözlük yönetiminden tek bir özür veya açıklama gelmedi. (#4900593) nolu entryimde aslında durumu kısmen özetlemeye çalıştım. buradaki sorularda cevapsız kaldı. hani burası eğlence ve bilgi alma yeri ya. he işte ondan da kimse hesap sormadı. herkes iyilik meleği şempanze çünkü. isteyen istediği kadar ırkçı, faşizan olabilir ve her yazarın kişilik haklarına saldırabilir bu ortamda. 1 saatliğine de olsa sözlük size bu hakkı tanıyor. böyle kral bi yer işte ulu sözlük.
yarın bi gün başka bi yazar gecenin kör bi saatinde admine, moderatörlere, türklere, fetullaha, allaha, dinlere küfür ederse kaç salise de silinir bakalım göreceğiz. -zaten doğrusu salisede silinmesi- tehdit falan olarak algılanmasın yazdıklarım. gidişat bu yönde çünkü. ben fikirlerimi fake bir nick alıp belirtecek kadar asla aşağılık olmadım olmamda. defalarca çaylak oldum gene de olurum. yeter ki inandıklarımı söyleyeyim. omurgasızlık kitabımda yok benim.
velhasılı şu sözlüğün biraz daha insancıl bir yer olmasını istiyorsak bu başlıktaki tüm lekeler derhal temizlenmelidir. sorumluları ile birlikte...
edit: sol frame gelmesi engellenen bi başlık olmuş bu. olmasa şaşardım. aferin.
sincan da melih gökçek'in krallığında gerçekleşecek miting.
gönül isterdi ki kızılay veya sıhhıye meydanına gelsinler. işte o zaman belki de hayatımda ilk defa bi siyasi partinin mitingine giderdim.
bu miting öncesi sincan'ın çehresine epeyce bir rötuş çekilmiş. sincanlının birine soruyorlar "başbakan geliyor diye bunları yapmaları sizce doğru mu? daha önce yapılamaz mıydı?" adamın cevabı ibretlik;
- başbakan geliyor yeğenim tabi çalışmalar yapılacak. helal olsun.
yıllar sonra arşivlerden çıkan görüntülerle şahit olduğumuz bir linç girişimi/hayvanlık...
öncelikle bu görüntüleri 15 yıldır halktan saklayan, çıkarları iktidarla ters düşünce yayınlama kararı alan zihniyetin medya etiğinin taaa içine sıçayım!..
fakat olaya sadece bu yönden bakıp, "ehehe yandaş medya canım bunlar ben inanmıyorum bunlara" diyen zihniyetin de taa içine sıçayım!..
gerekli vurgularımızı yaptıktan sonra olayı biraz "insanlık" açısından değerlendirirsek ortada çok açık bir hayvanlık olduğunu göreceğiz. seçimi kazanan güruh, belediye çalışanlarını işten kovuyor, angarya işlere atıyor veya sürüyor. bu durumdan rahatsız olan çalışanlar, belediye meclisine gelip melih gökçek ile konuşmak istiyorlar. üstlerinden emir alan gökçek'in fedaileri oraya gelen çalışanları döve döve dışarı atıyor, kafalarında sandalye kırıyor, kadınları saçlarından sürüklüyor ve camdan dışarı atıyor.
(bkz: fatma bozkurt topçu)
sözde hizmet yarışı özde rant kavgasının insanları nasıl hayvan hale getirdiğinin en güzel örneğidir bu olay. siyasette ahlaksızlığının bir başka ispatıdır.
kılıçdaroğluvari bi giriş yapalım: fatma bozkurt topçu kimdir?
kendisi murat karayalçın belediye başkanıyken onun sekreteridir. 12 eylül 1994 yılında ankara'nın başına gelebilecek en büyük bela başkan olmuştur. kimliği belirsizce kişiler -hep öyle olur zaten- belediye meclisindeki işçileri, çalışanları hayvanca dövmüşlerdir kadın erkek demeden. vahşet ve gözdönmüşlük o kadar hat safhaya ulaşmıştır ki fatma topçu camdan aşağı atılmıştır!.. işte görüntüler;
yeni bir sözlük efsanesi olmak üzere bu kalıp. nam i diger uçan sadri* bir gün esra ceyhan'ın gazıyla programa katılır ve olaylar gelişir.
esra ceyhan: sadri bey napıyorsunuz? buyrun oturun.
diğer konuk: bunu alın dışarıya!
esra ceyhan: peki alalım dışarıya.
(iç ses: buradan da iş çıkmadı peki alalım madem dışarıya. sabricim niye erkenden atladın ya:( böyle mi konuşmuştuk. neyse parasının yarısını keserim artık)
üzeri örtülecek gündeme getirilmeyecek bir olay değil bu.
medya etiğine son derece aykırı bi biçimde sabah gazetesi ankara ekinde melih gökçek in borazanlığını yapıyor. bundan 1 hafta önce melih gökçek gibi bir adamdan "proje adamı" diye bahseden bir gazete, dün ve bugün haddini iyice aşıp mansur yavaş için "beypazarını çöplüğüne dönüştürdü" haberleri yapıyor.
oysa aynı gazete bundan tam 20 ay önce beypazarı için "çöplüğü bile turist çekiyor" diye haberi yapmıştı. belediye övülmüştü. linki de burada; http://www.etikhaber.com/content/view/71936/28/
her fırsatta kavga çıkartan ülkücüler nerede diye soruyorum ben bu aşağılık olaylar üzerine? bu kadar mı siyasetten uzaksınız? gidip orada bedava gazete dağıtan adamdan hesap soramıyor musunuz? ellerindeki gazeteleri alamıyor musunuz? o ocaklar harbiden çay içmeye yarıyor galiba... bu kadar mı korkuyorsunuz melih gökçek ten? azıcık utanın kendinizden...
ya polise ne demeli hacı hüsrevler?! her bildiri dağıtımında tekme tokat bildiri dağıtanlara dalan polisler nerede?
artık olay iyice belaltından vurmaya döndü. bu da mansur yavaş ın ne kadar ciddi bir rakip olduğunu gösteriyor. bu aşağılık haberi yapanlarında yaptıranlarında 30 martta rezil kepaze olması olasılığı her geçen gün artıyor.
intihar sosu'nun $ukela entrysinin altına imzamı attıktan sonra şunları söylemek isterim;
bu iddiayı ortaya atan herifin kim olduğu ve nasıl bir kuyruk acısının olduğu sikimde değil. tıpkı itü sözlükteki adminin veya moderatörlerin "fake nick alıp sözlüğü kaynatmaları" sikimde olmadığı gibi. ben burada bu sözlükte entry yazıyorum ve bu hastalıklı durumun hesabını sormayan, bunu basit bir şeymiş gibi algılayan yazarlarda da tiksiniyorum. sözlük gittikçe boktan bir hal almakta. burada herkes okumak ve okunmak için yazıyor. siz böyle susup üç maymunu oynadıkça ne yazdıklarınız okunabilecek ne de bu sözlükte adam gibi entryler okuyabileceksiniz. bunun farkında varın.
arada kalmış, kültür emperyalizmine yenik düşmüş, programına katılmış bir grup ev hanımına eller havaya deyip "cingıııl bens cingııl bens" şarkısını en detone sesiyle öğretmeye çalışan ece erken tabiatlı mahlukların ağzından çıkan bir kutlama...
yeni yıla girmemizi kutlamak yerine ne diye olayı sulandırırsın ey akıl fakiri sersem!..
korkuyorum! yakında "mutlu noeller melis! umarım noel papa sana oyuncak ayı getirir" temalı mesajlar artık yerini bu doğu-batı sentezi kutlama mesajına bırakacak.
- erdener abi noel bayramın mübarek olsun.
+ ağzına sıçarım senin!..
yunan tarihçi/yazar...
"1912- 1922 Savaş ve Etnik Temizlik" adlı kitabıyla örnek bir aydın olduğunu göstermiştir. yunanistan'ın tarihi ile yüzleşmesi gerektiğini ve bundan dersler çıkarması gerektiğini anlatmıştır eserinde. kitabın röpartajı için;
onu daha iyi anlamak ve anlatmak açısından röportajından şu satırları paylaşmak isterim;
- Ben bu kitabı sadece ve sadece Yunan ordusunun uyguladığı şiddete ve siyasetçilerin hatalarına odaklanarak yazdım. Karşı tarafın, yani Türk olsun, Bulgar olsun, Sırp olsun, onların uyguladığı şiddetten farklı olmadığını göstermeye çalıştım. Resmi tarihin tarafsız olması gerektiğini anımsatmak istedim. Ulusların er ya da geç kendi hatalarını, işledikleri cinayetleri kabullenmeleri gerektiğine inananlardanım. Türkiye'de benim bu kitabımı okuyacak olanlar yalnız "işte Yunan barbarlığı" sonucunu çıkaracaklarsa ve Yunanistan'a karşı kin ve nefret duygularını uyandıracaksa, hiç yayınlanmasın daha iyi. Bir araştırmacı olarak benim amacım, her bir Balkan ülkesinin kendi tarihiyle, hatalarıyla, işlediği cinayetlerle yüzleşmesi gerçeğini yaymaktır. Bu özeleştiriler yayıldıkça ulusların kendi arasındaki kin ve nefret duygularının azalacağına ve aşırı milliyetçilerin elindeki kozların teker teker yok olacağına inanıyorum.
* "bir aydın kendini nasıl ifade etmeli?" konusunda ders veren yazar. türk aydınlarına ve diğer tüm aydınlara örnek olsun.
Pierre Morel'in yönetmenlik koltuğunda oturacağı luc besson'un da senaryosunu yazdığı 2009 yapımı film.
ekşıın film çekme sevdalısı bu asi kankalar yanlarına bu sefer John Travolta, Jonathan Rhys Meyers gibi toshacklı oyuncuları almışlar. sürükleyici bir film olacağı kesin. senaryodan ise çok bir şey beklememek lazım. fransa'da geçen klasik bir ekşın filmi olacak gibi...
bu filme refere olması açısından yukarıdaki ikilinin yaptığı diğer filmlere bakınız;
The Transporter, Danny the Dog, War gibi filmlerin görüntü yönetmenliği başarıyla yapmış ve sonra "lan ben neden film yönetmiyorum ki?" demiş, bunun üstüne de Banlieue 13, taken filmlerini yönetmiş, gelecek vaadeden bir genç semihtir kendisi...
künyesine baktığımızda aksiyon filmlerini sevenler için birebirdir bu adam. 2009 yılında From Paris with Love adlı filmi ile karşımızda olacak çakal...
üslubu, tavırları, şaibeleriyle bulunduğu makamı zerre kadar hakketmeyen bir insana sırf belediye başkanı diye sayın demeyi reddediyorum!..
sayın diye hitap edenlere de ileride para cezası veya ağır hapis ile cezalandırılmasını temenni ederim.
lan ne zor oluyor küfür etmekten dilekçe yazıyor gibi yazmak. hay skiiim ya. pardon.
ne zamandır aklımdaydı kuracağıdım. kısfmet şimdiymiş.
efendim önce amaçlarımızı bir paragrafta özetleyelim;
bizim bekaret ile işimiz yok. yani savunanlara da lafımız yok. ben şahsen kızları düşünerek açtım bu derneği. inanıyorum ki onların arasında da bakir erkek isteyenler var. gerçi bunun için bekarete onem veren insanlar derneginin kapısını çalmaları yeterliydi ama olsun.
bakir erkekleri aşağılayan insanlara kafa göz dalmak mümkünse onları sindirmek istiyorum. nasıl sindiricen diye soracaksınız şimdi? onlara belaltından vuracağım. senin hiç baban abin yok mu diyeceğim. illa sikişsin sokuşsun sürtünsün mü birine diyeceğim. evlilik kurumunun temel direği aile reisinin bakir olarak evlenmesi amacımız.
evlenmeden vurdurmam değil bizim sloganımız evlenmeden vurmam.
gerçekleştirilmesi düşünülen faaliyetler;
- desti izdivaç, huysuzla görücü usulü ve bu yolda hizmet veren kadın programlarına başvuracağız. evlilik için her yolu deneyeceğiz. aile kurumunu yüceltmek temel amacımız.
- evlenecek birini bulana kadar düz duvara tırmanmamak ve birbirimize sürtmemiz için düzenli olarak haftada 30 tane porno film indireceğiz. ayrıca üyelerden aidat toplanıp şişme kadında alacağız. porno film almadaki bir amacımızda; kadınları keşfetmek. malum evlenince sorunlar yaşamayalım diye şişme kadın üzerinde uygulamalı dersler vereceğiz.(gerçi öğretecek birisi yok ama olsun beraber öğreniriz)
- sokakta sevgili olarak gezenlere, seviştiğini bildiğimiz insanlara tip tip bakacağız. kavga etmeyeceğiz ama gıcıklık olsun diye kız arkadaşlarına kaş göz yapacağız.
- aramızda bakire olmayan kızlara orospu, bakir olmayan erkeklere şanslı piç kurusu diyeceğiz. yalnız sözlük ortamında bakire/bakir olmayan yazarlara;
"ee herkesin kendi tercihi tabi saygı duyarım. ama kusura bakmayın biz sizin kadar midesiz değiliz" diyeceğiz. böylece bu yolla hem lafımızı sokmuş olacağız hemde demokrat bir havamız olduğunu göstereceğiz. (lan ne kadar akıllıyım)
- neslimizi çirkinleştiren şeyin sadece seks olduğunu vurgulayacağız. buraya felsefe yapan adamlar giremez. yok eğitim sorunu yok kapitalizmin sorunları falan. bunlar umrumuzda değil. bizim gençlik olarak tek sorunumuz seks!.. bunu bilin kavrayın öyle katılın.
peşin not: bakirlik derken her yönüyle bakirlik. evlenmeden oral seks yaptıranları bakir olarak görmüyoruz.
bruce willis'in yönetmenlik koltuğunda oturacağı ilk film...
daha önceden hudson hawk ın senaryo takımında yer almıştı ama yönetmenliğe hiç el atmamıştı willis. "bi o kalmıştı zaten el atmadığın" diye koca karı tepkisi vererek entryimi sonlandırıyorum.
