Rabbim ben intihar etmekten korkuyorum. Belki unuturum diye buraya yazıyorum ama kimbilir.
Bu sene tıp birinci sınıfı tekrar ettim, geçen sene kalınca bu sene aynı sınıf. Yazın dinlenirim diye bu sene her şeyi bırakıp sadece derse çalıştım. Kitap yok, şiir yok, sevgili yok, arkadaş yok, gezme yok, bilgisayar yok, oyun yok.
Yoktan kasıt, çıldırmadan ne kadar dayanabilirsem o kadar yok. 150 sayfalık kitabı bir günde bitirdiğimi bilirim, senenin başından beri üç kitap okudum. Aralıksız sekiz saat bilgisayarda oturduğumu bilirim, bilgisayarım bozuk, sadece flash oyun, günde en fazla yarım saat. Böyle, hep ders.
Ümidim ne? Sınıfı geçersem yazın dinlenirim, ailem sevinirse belki ikna ederim beni seneye evlendirirler, çünkü zinadan korkuyorum, ünide ortam kötü.
Yok olmadı. Senin kadar çalışan adamlar 80 alıp geçsin, sen finaldem 68 alıp geçeme, 59 al. Git büte çalış aynı havada, üstelik ramazan, orucu da bırakmadan çalış, 58 al. Kal sınıfta zırdeli. Taş attın kolun mu yoruldu.
Ama 40-45 kişinin girdiği büt iki haftada açıklansın. Ulan büt zaten temmuzun sonu. Ağustosun yarısı geçmiş açıklandığında. Başına gelen her felakette sana ikinci tekmeyi vuran annen olacak kadın küfür haricinde aklına gelen her şeyi söylesin. Ulan sınıfta ben kaldım be! Tıpa girmem için beni lysye iki defa zorla sokan sensin, her türlü lafı söyleyip aşırı baskı yapan sensin, 21 yaşındayım, aşağı yukarı 10-11 yıllık hukuğumuz var, her başarısızlığımda her hatamda, bu son 10 yılda bana yaptığın bütün iyilikleri başıma kakan bütün hatalarımı hatırlatan ve bütün dertlerinin acısını benden çıkaran yine sensin. Bir de benim dertlerimin senin de derdin olduğunu söylüyorsun o zaman niye ben bunlar için tekrar azar yiyorum? Anladık hafızan çok iyi.
Sınıfta kaldım ulan. Tıp tıp diye üç sene kaybettim. Lanet olsun erkeklik gururu diye saçma sapan bir şey var yalnızken bile ağlamayı beceremiyorum. Gururumu da sikeyim e mi.
Ben de diyorum ki bunların üstüne "Anne baba demek ki ben hiçbir şey bilmiyormuşum, siz bir şey söyleyin ben de onu yapayım" Babam da yeni dükkan devralacak, gerçi sonra vazgeçti ama orada bir süre bana yardım et dedi, tıpı dondur, ortaöğretim kpssye gir, nasip belki bir yer çıkar, dersaneye git lysye gir, kolay bi bölüm tuttur orayı oku.
Bundan sonra kimse bana anne sevgisinin baba sevgisinden üstün olduğundan bahsetmesin. Peygamberimin hadisi müstesna.
Bugün bile ne kadar zaman oldu, ben daha bir defa ağlayabilmiş veya adam gibi üzülebilmiş değilim tıpı bırakmak zorunda kaldığıma. Azıcık arkadaşım vardı gitti, kıytırık bir üni olsa da fakülte güzeldi gitti, mesleği iyiydi gitti, ulan bari bi tane yüz veren kız olsaydı da cehennemin dibine gitseydi amına koyum.
Her şey sınıfta kaldığımı hatırlatır oldu ayrı mesele, sadece annem günde beş defa hatırlatıyor. Bütün akrabalara söylemek zorunda kalmak falan önemli değil. Bana annem bile acımıyorsa ben kimden merhamet bekleyebilirim ki?
Annem "hiçbir şey demiyorum, hiçbir şey demiyorum" diye diye, küfür etmiyor en azından ama küfür haricinde ağzına geleni söylüyor, bu arada babam gitti beni dersaneye yazdırdı. Dedim ya, anne sevgisinden bahsetmeyin bana.
Bugün eniştem geldi, yav biraz ukala biraz kibirli biraz kendini bilmez, diğer eniştemle geçinemiyorlar falan ama idare ediyordum. Gece 10 gibi balkonda otururken ablam "zırdeli istersen içerde çalışabilirsin biz misafir değiliz" dedi, ben de öylesine "kafam kazan gibi oldu" dedim. Düğmelerine basmışım meğer. Laf laf laf. Dedim ki "yahu bir cümle söylüyorum bir sayfa laf duyuyorum" demez olaydım. Meğer iyice ayarını açmışım bu sefer. Babam yine bazen çözüm odaklı bir şeyler söylüyor Allah razı olsun, "sıkıntın varsa psikoloğa götürelim" falan diyor, hastaysam bile beni hasta edenler yanı başımda. Annem, yapmam gereken ama yapmadığım şeyler için azarlıyor, yapmamam gereken ama yaptığım şeyler için azarlıyor hadi bunları anlarım. Yapmadığımı söylediğim ama yaptığımı düşündüğü şeyler için azarlıyor, yapmadığımı söylediğim yapmadığı bildiği ama yapmış olma ihtimalim bulunan şeyler için azarlıyor hatta yapmadığımı bildiği ama yapsam zararı olacak şeyler için tekrar azarlıyor. Hadi bu neyse. Bizim enişte olacak dış kapının mandalı elin köpekçisi itçisi başlıyor konuşmaya. Ulan sen beni tanıştığımız son iki yılda kaç defa gördün de bu kadar tanıdın? Sen sivası ömründe en fazla üç defa görmüşsündür ben yılboyu sivasta olduğum ve sen nevşehirde olduğun halde benim ne kadar çalıştığımı nereden biliyorsun? Gittin kırıkkalede kıytırık bi hukuk bitirdin işte, tıpın nasıl bir bölüm olduğunu nereden biliyorsun?
Maşallah bizim mandal o kadar kültürlü ki, bir iki kitap daha okusa haşa ilimde Allaha yetişecek.
Allahtan üç tane ablam hiç sene kaybetmeden okumuş, aile beni de öyle bekliyor. Lan onlarınki öğretmenlik, benimki tıp. Onlara yapılan baskıyla bana yapılan baskı arasındaki ilişki, everest tepesiyle toz tanesi gibi bişey. Sen neyi neyle kıyas ediyorsun?
Sana garanti belgesi mi verdiler bu oğlana ne kadar baskı yaparsan intihar etmez diye? Ben bu sene bileğimin üstüne kaç defa bıçak dayadım da sonra vazgeçtim haberin var mı?
Benim korkum bu. isyan etmekten korkuyorum intihar etmekten korkuyorum ben. Çünkü artık çıldıracağım.
Kpssde bir memurluk çıksa, geri dönmemecesine gideceğim bu evden.
(#23408967) küçük bir ayrıntı, aslında milli görüşü erbakan hoca kurmamıştır. Yani kökeni adem aleyhisselam ile başlar ayrı mesele ama son yüzyıldaki davayı baz alırsak, mnp yi osman yüksel serdengeçti, süleyman arif emre, ismail alptekin gibi isimler kurmuş, ancak davayı sırtlanacak bir isime ihtiyaçları olduğunu düşünüp o dönemde tobb başkanı olan hocamızı partiye başkan yapmışlardır.
Tabi ne olursa olsun, isterse siyasi yasaktan dolayı fazilet partisine katılamasın, isterse mnpyi o kurmamış olsun, hoca her zaman milli görüşün lideriydi. 42 yıl mücadele verdi ve hiç şikayet etmedi.
(#24348534) şimdi hayatta olsa sana "deli misin be deli misin?" derdi. Senin açından bir siyasinin kalite kıstası ne derece solcu olduğuysa onu bilemem de erbakan solcu molcu değildi.
Bunu kendi diyor. "Biz solcu sağcı muhafazakar demokrat falan değil sadece müslümanız" diyor. "komünizm ve kapitalizm bunlar bir timsahın iki çenesi gibidir ikisi de batıldır" diyor. Emperyalizme karşı herkes solcu mu ya da illa solcu mu olmak lazım emperyalizme karşı olmak için? Hadi ordan.
adama diyorsun ki o ilk 300 kişi ölse bugün 1,5 milyar müslüman olmazdı ama anlamıyor.
ilk türklerin savaşı olsa ve bu savaş 10-20 kişilik olsa. Eee bu 10-20 ilk türk ölünce başka türk olmayacaktı.
Tarihe yön veren savaşlarda tek kıstas sayı değildir. Mesela gaugamela savaşını büyük yapan bir tarafta 45bin kişiyle iskender diğer tarafta 250 bin kişiyle dariusun olması değildir, bu savaştan sonra pers imparatorluğunun babil şehrini kaybetmesidir. Ya da Çanakkaleyi önemli yapan da şehit veya gemi sayısı değil, bu savaşın önemli bir mevki olan boğazı korumasıdır. Şehitler önemsiz demiyorum, savaşın büyüklüğünü etkileyen şeyin sayı olmadığını anlatıyorum. Kübada devrim yapan castronun ekibi aşağı yukarı seksen kişiydi.
Malazgirti büyük yapan da anadolunun fethini başlatmasıydı. isterse bir milyon kişilik bir savaş olsun isterde yüz bin. Savaşların sonuçları önemlidir.
Yani madem sadece sayı önemli, ışid tehlikesinde sadece beş bin türkmen olsa sen bağırıp çağırırsın. Halbuki on bin kişiyle gerçekleşen mekkenin fethine önemsiz diyorsun.
dünya her devirde bu kadar kalabalık değildi. Mesela 1802de bile 1 milyar insan vardı. Oransal düşünmek lazım.
Ki bir savaşın ne kadar büyük olduğunu her zaman kişi sayısı belirlemez, bedirde müslüman sayısı 300 idi ama bu 300 kişi o gün ölse bugün dünya üzerinde 1,5 milyar müslüman olmazdı.
(#24948305) özellikle yedinci ve on dördüncü madde çok rahatsız etti. Ve etmeli de. Bir milli görüşçü olarak yaşanan şu katliamın sorumlusu benmişim gibi hissediyorum.
En adil mahkeme Allahınki değil mi? Orada çıkar her şey.
Ekleme: entrylerine biraz daha baktım, kaliteli kültürlü yazar. On birinci neslin içinde bir tek kendisi bu derece sağlam olsa, geri kalan hepsi lise değil ilkokul terk olsa yine zarar değil, hep kâr hep kâr.
zeka düzeyi olarak kapitalist veya sekülaristten farkı vardır ancak önemli olan bu fark değildir. Çünkü sapıklık her türlü sapıklıktır. Ehl-i sünnetten başka yol yok.