Televizyona ayıracak zamanı olmayan insandır. boş zamanlarını internette geçirir. genelde uludağsözlük, facebook, msn e falan takılır. kız arkadaşıyla mesajlaşır, çok da yakışıklıdır bu adam. ayrıca diğer insanlarla arasında uçurum oluşturacak kadar zekidir. bitanedir.
koca adam olurken belki de olmuşken adını duyduğumda çocuk gibi ağlamamama sebep olan tanrı'nın şakalarından biri...
komik değil, biliyorsun.
Yıllar önce Dedemin babası bu hastalıktan kaybetmiş hayatını.
Bu adama Yaşar kemal romanlarında yer vermiş. Yöre insanının hala dilinde olan az-çok iyi bir insan. yüce bir insan.
Feodal sisteme her ne kadar karşı olsam, ilkellikle bağdaştırsam bile... o adamın ağalık yaptığını anlattıklarında heycanlanıp gurur duyuyorum.
insanın atası sonuçta. Hiç görmese de, duymasa da sesini, seviyor.
Ve yıllar önce dedemin abisi bu hastalıkla tanışmış.
Dedem anlatırken ağlardı bazen, tutamazdı gözyaşlarını...
Sigara içmeyin evladım derdi, *
Geçen yıl dedemin yiğeni, babamın amcasının oğlu, o da tıpkı babası gibi tanıştı bu hastalıkla.
Gözlerimle gördüm.
Amca dediğim, elinde büyüdüğüm insanın haftalar içinde nasıl eriyip bittiğini gördüm.
Severdi beni. Ayırmazdı yanından...
Son nefesinde, bana küfürler ederek eğlendiğini gördüm.
Yüzüm gülüyordu. zorla. işkenceler içinde...
Yüreğim ağlıyordu derler ya..?
Resmen ıslandığını hissettim akciğerlerim arasındaki atıp duran şeyin..
Aradan bir yıl geçti.
Bayram için okuldan eve döndüm, yorgundum.. uyudum. sonra babamın telefon konuşmasındaki heycanlı sesi yataktan kalkmama, uyumak için sonsuzluk var demeye itti beni.
Öğrendim. Kahroldum.
Dedem, o hayran olduğum insan, ehlikeyf, hayatı oscarlık film olacak adam.
Babasını,
Abisini,
Abisinin emanetini bir bir alan, halk arasında hastalık olarak bilinen iğrenç şaka şimdi onunlaydı.
Babamın gözlerindekini asla unutacağımı düşünmüyorum. Kronik kanser mi olur? şüpheleri dolaşırken aklımda...
Dedem geliyor ya gözlerimin önüne.
konuşması, gülüşü, kültürü, ahlak anlayışı... nerden bilinirdi ki?
onun da bir gün gideceği...
Bir başka şey bu.
Dede değil sadece, ömründen bir parça...
Korkuyorum şimdi.
Yıllar sonra amcalarımı belki de babamı, bugun babamın gözlerindeki ifadeyi aynada izlerken düşüneceğimden korkuyorum.
Ve yemin ediyorum tanrım, bu şakayı yapmaya devam edersen seninle arkadaşlığımız biter.
eksik kalır...
insan yapısı buna çok uygundur aslında, çene ve dişlerimiz, savunma mekanizmamızın en önemli parçalarını oluşturdukları halde; insanlar değiştikçe anlaşmazlıkların oluşturduğu zarar verme eğilimi bir tür gelenek halini almış, yazısız kurallar halinde insanlarca özellikle kırmızı et düşkünü erkeklerce benimsenmiştir.
istanbul kentinin kuruluşuna ilişkin bir çok efsane vardır.
Yaygın bir efsaneye göre Byzantion yunan yarım adası'ndan gelen megaralılar tarafından kurulmuştur. Soylu Byzas önderliğinde bir grup yeni bir kent kurmak üzere Megara'dan hareket eder. Yola çıkmadan önce Byzas kuracağı yeni kentin yerini belirlemesi için Delfi kahininine başvurur.
(bkz: Delfi kahinleri)
Kahin kentin körler ülkesinin karşısına kurulacağını söyler. Uzun bir yolculuktan sonra sarayburnu'na gelen megaralılar çevreyi incelerken karşı kıyıda 20 yıl önce kurulmuş olan khalkedon'u görürler.
(bkz: kadıköy)
Bulundukları yerin güzelliklerini göremeyerek karşı kıyıda kent kuranların kör olduğu yargısına varan Megarlılar, kenti burda kurarlar ve kente önderlerinin adını verirler.
(bkz: Byzantion)
şimdi sevgili sözlük yazarları eğri oturup doğru konuşalım, sizler pek zeki ve pek birikimli insanlar değilsiniz. Elbette aksini düşünenler için geçerli değil bu. Diyeceğim o ki;
Anlamadıysanız özel mesaj atın, acırım istemem içinizde kalsın.