bu çok oluyor ya belli bir yerden sonra ikiniz de büyüyorsunuz ve sonra fikir ayrılıkları bilmem ne insanlar her zaman oldukları gibi kalmıyor dolayısıyla bu ilişkilere de yansıyor.
bir çocukluk arkadaşım var. çocukken birlikte çok hayal kurardık. çoğunu gerçekleştirdik. bir tanesi hariç... bir evde birlikte yaşayacaktık tüm gençliğimiz, güzelliğimiz bitene kadar. yapamadık. ben ayrı bir şehre düştüm. o ayrı bir hayat kurdu. şimdi yurtdışında bir evde birlikte yaşama hayalimiz var. olur mu bilmem. ama düşüncesi bile mükemmel. bu arada sözlük tekrar merhaba... bana yaz aylarında gelir sözlükte yazmaklar. yine bir yaz ayı... herkese hayallerini gerçekleştirebilmesi için güzel dilekler dilerim.
her gün göre göre. canın yana yana. ağlaya ağlaya. içe içe... sarhoş olup saçma sapan bir yerde gözyaşlarını tutamadığın için ağlayarak yemek yiye yiye. zaman işte. geçiyor sonra ufak ufak. ama o kadar ufak ki çin işkencesi olsa daha kolay dayanırsın. hani kafana eşit aralıklarla su damlatsalar koymaz sana. delirmezsin hele böyle delirmediysen... yani canını teslim edip edip geri ala ala...
dinimiz emrediyor diye diye nasıl ütüldüğünü gördü millet. daha mı olmasınlar deist? yıllarca babamı dinin gereksizliğine inandırmaya çalıştım. benim yapamadığımı bu din kisvesi altında para yürütenler yaptı. e tabi uygulamalı eğitim önemli...
Değil ya değil. Neden değil? Her şey böyle belirsiz mi kalacak? Noluyo? Ne bitiyor hayatımda ben hiç anlamıyorum oturdum izliyorum sadece. insan kendi hayatında seyirci olur mu lan?
Ya memeleri zamanında ağzımıza giren kadınların şunları söylemesi o kadar garip geliyor ki anlatamam. Sana ne abicim kim ne isterse giyer. Gündem olma çabasıysa bu gidin başka yol bulun.
insanların zevkleri onları kıro, Kürtçü (ne demekse...) ya da başka bir şey yapmaz arkadaşlar. Azıcık açın fikirlerinizi ben oyuncuyum, bateri çalan, Rock müzik dinleyen, ergenliğini gotik olarak geçiren bir insanım. Ahmet Kaya da dinlerim Sezen Aksu da dinlerim Güllü de dinlerim. Bu benim kültür seviyemi değiştirmez.
izmir istanbul seyahati sırasında susurlukta mola verdik. Kasada bir teyze var sipariş vermiş ama otobüs kaçacak diye acelesi de var. Hızlı olayım derken kartını bulamadı. Elinde de bir torba var. Sağ arka çaprazında a eşi sol arka çaprazında da ben. Kartı bulacağım derken torbayı eşine uzatmak istedi. Sol çaprazına. Osman şunu bir tut dedi. Adam da bunu duymadı. Kadın da arkasına bakmadı. Kasiyerle birbirimize bakıp kahkahamızı tutmaya çalışırken torbayı aldım kadının elinden. Giderken de teyzecim torbanızı bende unuttunuz dedim. Böylece toplu olarak gülmeye başladık. Güzel başlayan bir yolculuk oldu.
açlık... ciddiyim çok kötü bir etkisi var vücuda ve ülkemizde birçok insan midesi sırtına yapışmış vaziyette yaşıyor (kilo olarak değil, hissiyat olarak!)
şu saçma başlıklardan o kadar sıkıldım ki anlatamam. yahu arkadaşlığın da mı cinsiyeti var? trans bir bireyle, erkek bir birey, ya da ne biliyim biseksüel bir bireyle bir kadın, ya da bir lezbiyenle bir gey arkadaş olamaz mı ya? nedir şu cinsiyetçilik?
umut kelimesini bir şekilde tarif etmek zorunda kaldığımızı varsayalım. soluk bir duvar, yıkılmak üzere olan bir bina ya da benim hayran olduğum şu eski cumbalı evler, salıncakta sallanan bir kadın ya da bu yazıyı yazan insan... hepsi bir umut biri beni boyar, biri beni restore eder, keşke biri beni sallasa ya da biri yanımda olsa diye umut ediyor. destektir umut, yıkılmamak için. her cansız varlık destek arar, insan da canı tükenmesin diye umut arar işte. umut ne güzel kelime. pandora falan hikaye... umut insanın yaşam kaynağı be.
özlüyorum be sözlük. yine birini özlüyorum. bu özlem hiç bitmeyecek mi be sözlük? diyorum ki kendi kendime bazen birini mi özlüyorum yoksa bir duyguyu mu? sonra aklıma geliyor en son ne zaman biri tarafından gerçekten sevildiğimi hissettim diye düşünüyorum. hatırlayamıyorum. öyle demans falan olacak yaşta da değilim yani hani oraya vursam yalnızlığımı, unutkanlığımı... ama unutkan da değilim ki. neyse güzel sevin sn. yazarlar. güzel sevin.
e olay islamın ruhunu söndürmek değil. şeriatın a*ına koymak afedersiniz. müslüman müslümanlığını bilsin! kimeye karışmasın! saygı değil mi bunun kurallarından biri? ben mi yanlış okumuşum kur'an'ı?
insanlar toplum baskısından kaçtığı için bu mecrayı tercih ediyorlar bazı tercih, karar ya da düşüncelerini paylaşmak için. siz kimsiniz yargılıyorsunuz yok takmalı çıkarmalı olsun karar değiştirirsen, yok o yok bu diye? helal olsun tercihine helal olsun cesaretine helal olsun paylaşımına, helal olsun sana.
ayyyyy valla yoruldum bu başlıklarla uğraşmaktan. içkinin kadını erkeği mi var birader? içki içmeyen insanla evlenilmez asıl. her şeyin yeri zamanı var ya. yerini zamanını bil her şey çok güzel. bir insan hayatta bir şeyleri denemekten eksik kaldıysa o insanla evlenilmez. bak hep içsin demiyorum ama denemiş sevmemiş olsun ya en azından. öteki türlü yemin ederim evliliği bırak sevgililik yürümez hiçbir şey denememiş insanla. aldatır, yalan söyler, gizli hareket eder, içinde ukde kalır, yani ne biliyim bir şey olur. neyse n'olur şu sözlüğe iki bir şey katmış olabileyim şu söylediklerimle ya... yazık etmeyin kendinize. kadını erkeği yok bu işin. herkes her şeyi denesin görsün eksik kalmasın. neden şu cinsiyet ayrımı ya?
ya bak bu başlığı göreceğime kör olaydım yazıyordum az kalsın. niye ben kör oluyorum ya sen algını bir aç da etrafta ne oluyor bir bak allahın cezası. çok paran var herhalde? ki çok paran da olsa bir fiyatlara bak ya hiç mi markete gitmiyorsun. ben bir kilo limona 40 tl ödedim geçen gün. 4 tl olması lazım bunun. devlet maaşa 2 zam yapıp ülkede satılan herhangi bir şeye %100 vergi koyuyor. sen de diyorsun ki ülkede ekonomi çok iyi. allah cezanı versin kardeşim senin fakirleş en kısa zamanda. tekrar konuşalım o zaman...
ya hayranım ya böyle insanlara... bu durum bana çoğu zaman bireylerin hayatlarındaki durağanlığı hatırlatır. o kadar durağandır ki her şey aynıdır. ilişkileri yolunda, işleri git gelli ama çok takmayan, ailevi hayatları daha da yolunda... ya da tam tersi o kadar umursamaz ki... o yüzden hayatı durağan... özenirim böyle insanlara. durağan oldukları için uyudukları gibi uyanırlar. ula benim kedimin hayatı ya da rüyaları bile durağan değil senin nasıl oluyor ya? hayvan yavrucak sürekli bir alt bir üst uyuyor. yazık. alfaljflakfa
gördüğümüz insanlar. e be sözlük people o kadar çok ki. iyisi de çok kötüsü de çok. hangi birini söyliyim şimdi size. iyi olanlar dostlardır. varlardır bir yerlerde beklerler, naz çekerler, dert dinlerler, bazılarıyla bazen tartışırsın ben senin daha fazla derdini dinledim dersin, serzenişin haklı görülürse kaldığın yerden devam edersin, bazen yıllarca görüşmezsin kaldığın yerden devam edersin bazen her gün görüşür serzeniş edersin. kötüler... haklarında konuşulmayacak kadar değersiz insanlardır. değersiz hissettirirler bir kere. orada da konu biter. ben değerliyim abicim. kötü kimsenin hayatımda yeri yok.
geldik mi yine o malum konuya. gündem olmuş bu başlık yine. çok şey var be sözlük. bana bize işe hayata... varım be sözlük ben varım aha da burada varım. hayatta da varım. görünürüm. bilinirim. sevilirim.(her zaman değil, herkes tarafından hiç değil ama var bir şeklim) yorulurum. ama toparlarım. kaçarım ama geri gelirim. kaçanlar gelmez mi be sözlük?