yalnız kalacak kızdır. çok yemek yeyip kilo aldığı için değil, yanında kendi gibi çok yemek yiyen biri olmadığı için. arkadaşlara uyayım derken midenin yarısı boşta kalır. bir tane daha söylese kendine eşlik edecek olmadığı gibi garip bakışlara da maruz kalabilir.
"aaa! ne kadar çok yiyorsun öyle. kilona dikkat etmiyor musun?" "pardon da hangi kilo?"
aslında başlık; sözlükteki bazı erkeklerin ekmek çıkaramayacaklarını anladığı kızla daha fazla konuşmamaları ya da konuşmayı kesmeleri olacaktı. malum karakter sınırı.
sözlükteki dedim ama günlük hayatta da bu olabiliyordur belki. bilmiyorum. ben sözlüktekine şahit oldum. sözlük deyince hemen bu sözlük gelmesin akıllara. zira bir sürü interaktif sözlük var.
örneğin bir adet a sözlük erkeği hasbelkader ya da uzun mesajlaşmalar sonucu kız olduğunu öğrendiği b kızına mesaj atıyor olsun. tabi a sözlük erkeğinin niyeti hemen ekmek değil burada, bilgi paylaşımı, efendime söyleyeyim giri hakkında yorum yapma, methiye düzme falan filan. kızımız da ona cevap yazıyor derken bunlar sonra baya baya konuşmaya başlıyorlar. sözlüğün vahim durumundan al da müzik zevkleri, hobiler derken dünyayı bile kurtarıyorlar. a sözlük erkeği ağırdan alıyor ki aceleci olduğu anlaşılmasın. "dur lan hemen istemim kızın mesenesini. birkaç gün daha geçsin hele."
neyse ki o birkaç gün geçiyor a sözlük erkeği b sözlük kızından facebook, twitter, skype artık allah ne verdiyse ya da kızımızda hangisi mevcutsa onu istiyor. kızımız da o kadar konuştuk. hal hatır oldu. vereyim bari diyor. -ulan sanki kızın aklına gelmedi o ihtimal hiç. vermesin mesenesini o zaman. zorla mı istedik? allah allah...-
ve sonra sözlük erkeğimiz bir sosyal platformda kızımızı görüyor. ya tipini beğenmiyor. ya bundan ekmek çıkmaz diyor ya kız kezban çıktı rıza baba ya ya ya...
sonra a sözlük erkeğimizden ses soluk kesiliyor. her gün mesaj attığı b sözlük kızımızın yerini belki de c, d, e sözlük kızları alıyor.
not: iş bu yazı ironi içermektedir. -bunu söylemek zorundayım. yoksa ciddiye alınacağım biliyorum.-
tabi ki hepimiz sözlüğe sadece yazmak için geliyoruz. bu neyden bahsediyor böyle?
işin ne? diye soruyorlar
Eskiden serseriydim derdim,
Ölüm diyorum şimdilerde
Ölmek benim esas işim
Fil miyim ormanlarda saklanacak
Ecelim geldiğinde,
Şairim ben ölüyorum
Gözünüzün önünde
Haykıra haykıra
red hot chili peppers'ın kaydettikleri ilk şarkı. grubun adı o zaman los faces'tı. grupta anthony, flea (o zaman michael'dı. ortalıkta henüz flea yoktu) ve hillel vardı.
gariptir ki başka kimsede o tadı vermez. başka kimsede o samimiyeti bulamazsınız. ille de "gerizekalı" sözcüğü kardeşe sarfedilmelidir. ille de kardeşe...
şöyle bir olay başlatılmış; RHCP'nin en sevdiğin parçası ile 'What's a Kanka?' videonu çekiyormuşsun, en çok oyu alırsan, çift kişilik Platinum Ring bileti kazanıyormuşsun! Oylama 1 Eylül'e kadar devam edecekmiş.
otobüste özellikle yaşlıların genşlere yaptığıdır efenim.
ya arkadaş ben bunu anlamıyorum. gencim diye hasta olamaz mıyım? üstümden kamyon geçmişcesine yorgun olamaz mıyım? dalgın olamaz mıyım? ve daha nice şey olamaz mıyım?
geçen oldu bu. ama bu sefer yaşlı teyze değil de, onun yanında ayakta duranlar yapıyordu bunu. teyzeyi gaza getirip bana seslerini duyura duyura "ya bence sizin oraya oturmanız lazım. sizin hakkınız orası." hak mı?
o teyze gelse "evladım, ben oturabilir miyim?" dese, bu tatlılıkta yaklaşan adama değil yerimi, ciğerimi bile söküp veririm. ama sen böyle aşağılık bir şekilde yapıyorsan bunu afedersin ama ben mıhlanırım o koltuğa. gene kalkmam.
ha, tabi kendine bu aşağılık tavrı yakıştırıyorsan benim yapabileceğim hiiiiç bir şey yok.
jack abimizin bize bir öğüdü; hayallerinizin hayal kalmasına izin vermeyin.
sözleri;
She's just waiting for the summertime when the weathers fine
She could hitch a ride out of town
And so far away from that low town good for nothing mistake making fool
With excuses like baby that was a long time ago
But that's just a euphemism if you want the truth he was out of control
But a short times just a long time then your mind just won't let it go
Well summer came along and it then was gone and so was she
Not from him because he followed her just to let her know
A dreams a dream
And all this livings so much harder than it seems
But girl don't let your dreams be dreams
You know this livings not so hard as it seems
Don't let your dreams dreams
Your dreams your dreams be dreams
red hot chili peppers'ın son albümü olan i am with you albümünün son şarkısı. ve flea'nin albümde en çok sevdiği şarkı. dans edilebilir ritimler ortaya çıkarmak için chad'le üstünde çok çalışmışlar.
buradaki şarkılardan da ep'nin enstrümantal olduğunu görüyoruz. ep'nin rhcp müziğiyle alakası bile yok. flea ep'de trampet, bas gitar, synthesizer, drum machine, piyano ve daha bilumum müzik aleti kullanmış. ep'den gelen paralar flea'nin müzik okuluna (http://www.silverlakeconservatory.com/ ) bağışlanacakmış.
buradaki linkten; http://silverlakeconservatory.com/helen_burns/ ister bedava ister kendi belirleyebileceğin bir fiyatla ep'ye sahip olabilirsin. eğer plak olarak alırsan yanında flea'nin konserde kullandığı bir bas gitarının teli senin olacak. plak da flea imzalı olacak.
Red hot chili peppers'ımın i am with you albümünün 2. Şarkısı. E güzel şarkı. Ama adına başlık açılmamasına şaşırdığım şarkı. Albüm çıkalı bir yıl olacak. Peeh!
Ve şu sözleriyle balkonun altında serenat yapılan sevgiliye güzel bir evlenme teklifi olabilir;
Be my wife. i think you right we should mate.
Tell your friends i got a factory of faith
Late last night i had a dream that it was great.
Tell your friends i got a factory of faith.
I got factory of
Faith
And love...
Ey minik yaprak
Söyle nereden buldun dalı delecek gücü?
Nasıl çıktın zindanından dışarı?
Anlat bize, anlat ki biz de kavuşalım ışığa,
Biz de çıkalım zindanımızdan dışarı.
Ey servi,
yerde bitiyorsun ama, nasıl da atılmışsın gururla göklere...
Kimden öğrendin, nasıl yapıyorsun bunu?
Öğret bize de yükselmeyi göklere.
Ey baştan aşağı kanlara kesen gonca
Sen ki kendinden çıktın,
Bize de anlat.
Nedir bu aşk,
Öğret nedir kendinden çıkmak...
8 mart dünya kadınlar günü'nde bitecek olan kampanya.
daha fazla çocuk gelinlerin olmaması için bir yasa çıkması bizim elimizde olabilir, bir imzanıza bakar.
"burdan anneme babama, selin ablama, ahmet abime, yeğenlerim elif ile cansu'ya, teyzemin oğlunun sınıf arkadaşı orhan'a, bakkal rıza amca'ya, sokağımızın sütçüsü fatma teyzeye, geçen okula giderken yolda gördüğüm mavi gömlekli oğlana,.... burdan selamlarımı gönderiyorum" diyen insanlardır. hangi zihniyete sahip olduğunu merak ettiğim de insanlardır. ya da "hey millet, ben televizyona çıktım. bana bakın, beni görün ey halk." diyerekten popüler olmaya mı çalışıyor.
hem a be yavrum anne babana niye selam gönderiyorsun. evde görmüyor musun? hadi uzaktasın diyelim. telefonunda da mı yok. hadi telefonunda tl yok diyelim. anan baban merak edip de seni aramıyorlar mı?
hele okula giderken yolda gördüğün mavi gömlekli oğlana hiç selam gönderme. kesin sevdiceği vardır.
neyse burdan tüm uludağ sözlük ailesine selam gönderiyorum.
hay nerden üye oldum sitesine. günlük burç yorumuma bakarım diyordum. sürekli mesaj atıyor. "zeytin, 40 tl ver. hayatında çok önemli değişiklikler olacak. ver parayı, çal zurnayı." diyor. ertesi gün yine mesaj atıyor. "sizin için endişeleniyorum. parayı bul buluştur. size çok önemli bir şey söyleyeceğim." diyor. ertesi gün yine mesaj atıyor. "size kanım kaynadı. kimseye yapmadığım bir şey yapacağım. 39 tl ver. bu sefer çok güzel şeyler söyleyeceğim." diyor. belki de doğru söylüyor ama bende 40 tl olsa gider o parayla yemek yerim, çok sevdiğim bir kıyafeti alırım, gezmek istediğim bir yere giderim. sana niye vereyim a be kadın. madem kürenden her bir haltı görüyorsun da öğrenci olduğumu görmüyor musun?