günümüz ilişkilerine örnek bir film bence. bir ilişkide ki gelişmeler çok iyi izlenmiş, gerçekçi yaklaşımlar var, aşık olan tarafın neler hissetiğini güzel aktarmış seyirciye.şarkıları ayrı güzeldi,herzaman keyifle dinlenebilir.
bernard shaw ile churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş.
bernard shaw, bir oyununun ilk gecesine, churchill' i davet etmiş ve
davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
- "size iki kişilik davetiye gönderiyorum. bir dostunuzu alıp
gelebilirsiniz. tabii dostunuz varsa."
churchill, hemen cevap göndermiş:
- "maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu
seyretmeye gelemeyeceğim.belki ikinci gece gelebilirim, tabii oyununuz
ikinci gece de oynarsa.
şarkılar,resimler,anılar özlenen insana ait ne varsa hepsi acı verir.hele ki hiç göremiceksen bazen katlanılmaz bir durum olabilir.özlenen kişiyi yeniden görmek tarifi olamıcak bir mutluluk olsa gerek...
çok güzel bir filmdi, kurgusu ve hayvan sevgisi sanırım bukadar güzel işlenebilirdi.Atlardan çok korkardım bu filmi izledikten sonra hayran oldum. Duygusal sahneler yoğun.IMDB puanına aldanmayın derim.
masal gibi bir filmdi, edward bloom sinema tarihinde ki en romantik karakterlerden.
hayallerinin aşkıyla karşılaştığında zamanın durduğunu söylerler. bu doğru; ama söylemedikleri bir şey var. zaman tekrar akmaya başladığında aradaki farkı kapatmak için çok daha hızlı ilerler.