pencere camında gezinen karasinekleri camsil sıkarak sersemlettikten sonra iple ayaklarından ve kollarından düğüm atarak mandala sıkıştırmak ve çakmakla yakmak. geriye ovalimsi siyah bişey kalıyor.
kendisini ilk paramparça aşklar ve köpekler filminde görüp aşık olmuştuk. erkek kardeşiyle konuştuğu bir sahneyi defalarca durdurup seyretmiştik ne güzel erkek diye.
daha sonra fıstık gibi zahara oldu bad education da.
kanımca en iyi performanslarını the science of sleep te ve bad education da göstermiştir. oynadığı filmlerden seçici olduğu çok belli olan çıtır aktör.
rüya bilmecesi ve düşlerin dili şeklinde iki ayrı çevirisini biliyorum. konusu içi kısaca hayatı rüyaları tarafından sürekli istila edilen stephane miroux un karmakarışık beyninin içinde gelişen eğlenceli bir romantik fantezi diyelim.
gael garcia her zamanki mükemmel oyunculuğunu sergiliyor filmde.
katil bir adam olsa da idam edilmesi insanlık dışıdır. apo idam edilmesin diye kıçlarını yırtan abd daha görülecek 4-5 davası varken saddamı ilk davasında idama mahkum etmiştir. arapların bizden bir gün önce kurban bayramına girmesi de saddamın bayramın ilk günü idam edildiğini gösteriyor. amaç kutsal sayılan günlerde dahi insanları birbirine düşürmektir.
uyanış-bekleyiş-tükeniş adlı özgürlüğün yolları serisi (jean paul sarte)
oğuz atayın eserleri
nabokov kitapları
dostoyevski kitapları
kafka başyapıtları
bulgaristanlı şarkıcıların çektikleri klipler hint kliplerinden bile komiktir. izlemesi dalga geçmesi zevklidir. bide acayip ucuzdur bu ülke buraya kıyasla. burda espresso yu 3-4 ytl ye içerken orda 500 bin liraya içebilirsiniz. tabi bunu bide euro ya çevirmek gerekir bugün itibariyle. (bkz: avrupa birliği)
eve bağlı olduğun zamanlarda bir alternatifin olmadığı için aileyle yeni yıla girmek çok da dokunmaz. ama son üç senedir ayrı takıl,bu sene bayram olduğu için beraber olmak zorunda ol,o zaman inceden dokunuyor. dağıtmış arkadaşların arıyor sinir oluyorsun...
kendi başına takılmış ama kafa da olamamışsındır...ona da sinir olursun,abinin başka içkilerine saldırmaya başlarsın...işte o zaman böyle sözlüğe girer bunları yazarsın.
daha da kötüsü için; (bkz: yeni yıla aile ve akrabalarla girmek)
ah racır bugün bir kez daha neden kuruçeşmeye gelemedim diye kafayı yedim kendimce. borç bulamayacktım sanki! belki de içten kızdığımdan sana... o kadar politik tavrın olsun,bunu yaptığın her işe yansıt,money de paranın gücünü söyle üstüne aşağıla onu,sonra 100 yetelelik biletle konserine gelinsin. vip si 310 yetele olsun!
kime,neye kızıyosam! hep ukte kalacak.hepp.
a pillow of winds,echoes,fearless,san tropez,seamus adlı şarkılardan oluşan 1971 tarihli pink floyd albümüdür. albümün ve belki pink floydun kanımca en güçlü şarkısı olan echoes dark side of the moon un habercisi gibidir.
l: ben gene de umut edicem...zerre bişey söyle.
z: yok! dahası yok. kes,kop,git.
l: yaa onu yapmasaydım çok güzel olacaktı!!
z: ... (geri geri giderek el sallar gibi belirsiz bir hareket yapar ve döner gider.)