San Kuaförün telefonunu ısrarla saklamasına rağmen ulaşabildiğim ve şu anda Kent Plus'ta Toka Kuaförde olan Ertan Özevrenli'dir.Katlı kesimde bir uzmandır.
Gazetelerde yayımlanan haberlerden takip ettiğim kadarıyla devam eden durumdur.Sebebini merak ediyorum.Neden tacizci bankacı,mühendis,satış elamanı değil de öğretmen?Çocuklarla çalıştıkları için mi? Tesadüfen tacizcilerin hepsi öğretmen mi olmuş?Ya diğer meslektekiler bir gün çocuklarla çalıştıklarında onları taciz mi edecekler? Ya da her meslekte eşit oranda tacizci veya çocuk pornocusu var da öğretmen olanlar mı manşetlere taşınıyor bir türlü çözemedim.üzgünüm çok üzgünüm.
Geçen gün bir yerde reklamını görüp aldım.giresunlu girişimciler kişiye özel kavrulmuş fındık satıyorlar.paketin kenarına şunun tarafından buna özel kavrulmuştur veya başka şeyler yazılabiliyor.lezzetliymiş.
Bu minibüslere girmeden önce şoför koltuğunda nasıl birinin oturduğuna bakmak gerekir.Eğer 30 ve altıysa tabakhaneye gitmeyecekseniz binmeyin derim.Binerken ve inerken de bir ayağınız içerde veya dışarda kalır.Jet gibi giderler.30 yaş üstü olanlar ikiye ayrılır.Birincisi katil kılıklı olanlar.Bunlar mapushane damından aha da şimdi çıkmış gibi görünür bilimum yerlerini karıştıra karıştıra,sigara ve küfür eşliğinde giderler.ikinci tür ağır abilerde önlerine kıran olsa çelik gibi sinirleriyle bunlarla uğraşmaz efendi efendi sürerler.Ancak bunların oranı % 1 falandır.Ben şahsen toplu taşımacılığın gelişip bunların ortadan kalkmasını olmuyorsa kendi habitatlarında yaşam sürmelerini ve karşıma çıkmamalarını her gün dilerim.
Vodafone'un halka inme,halk markası olma çabaları sonucu çekilmiştir.Vodafone'un acilen Turkcell'in reklam şirketiyle anlaşması gerekmektedir.Benim gözümde Turkcell'den daha dürüst bir operatördür ancak reklamları Turkcell'inkiler gibi eğlenceli ve 'halktan'olmadığıdan kaybetmektedir.'Skandal'temalı reklamları güzeldi.Ondan önceki reklam serisi de güzeldi ama sanırım biz halk olarak bu tür reklamları çekici bulmuyoruz.
Onlara Seda Sayan ve ibrahim Tatlıses'le çalışmalarını da öneriyorum.
şafak sezer bana hep yırtma çabalarında olan,zengin mahallesinin dibindeki gece kondu mahallesinde yaşayıp günlerini kahvede oyun oynayarak geçiren,her şey hakkında çok konuşan,boş konuşan,eğitimsiz mahalle delikanlılarını hatırlatıyor.Şafak Sezer Harvard'tan mezun olsa,Oscar alsa yine de izlenimim bu olurdu.Sanki bünyesinde kaliteyi reddeden bir virüs var.
sahiplerinin politik kimliği ve kankaları düşünüldüğünde drugstore kavramının türkiye'ye getirileceğini ve böylece birilerine yine bir şeylerin peşkeş çekileceğini düşündüğüm olaydır.
münasebet kurulmak istenen kişinin takıldığı yerdeki bir mekanın adıyla açılabilir.örneğin yeşilköy zanullah efendi köftecisi,erenköy cafe kazık gibi.Bu adresleri safça ekleyen kişinin hayatı mercek altına alınır.
Marmara Üniversitesinde okutmandı.Nurhan Teyze desek daha doğru olur.Çünkü pazara giden teyzeler gibi giyinir,ağır hareket ederdi.Tombul bacaklarını ve diz altı eteğinin altına giydiği eski ve kısa botlarını hatırlıyorum.Herkes ' bu kadının ne işi var burada?' diye sorardı.
kalabalık olmasının ve bu kalabalığın çoğunluğunun kadın olmasının sonucudur.hemen her masadan bu dır dırı duyabilirsiniz.bunlara bir de üniversite ve lise gençliğinin klasik bağırarak konuşması eklendiğinde tadından yanına yaklaşılmaz.kahve dünyası o kadar fazla ki biriyle bir kahve içmek istediğinizde bundan kaçamıyorsunuz.
yalnız insanların ve fırını olmayan bekarların gözdesi olması gereken kektir. 1 yumurta,göz kararı un,kabartma tozu,kakao,azıcık sıvı yağ karıştırılıp, kupaya konur. içi su dolu bir kap ocağa konur bu da içine yerleştirilir. kaynayan suyun sıcağına pişer, aynı brownie gibi olur.
çikolata kaplı fındıklar. sarı bir poşette satılır elden ele dolaşırdı. bir süredir ortada yoktu sonra tansaş'ta gördüm. ancak bu kez 250 gr.lık ambalajda ve 10 tl. onun özelliği sarı poşeti ve ucuzluğuydu. onu da bozdular.