sözlükte vakit geçirmenini imkansız olan zamanlardır.
bunlar;
1. seçim günü ve ertesi günü.
2. milli maç sonrası.
3. derbi sonrası.
4. yurdun bir bölümünü etkileyen doğal ve yahut insan eliyle oluşan bir afet sonrasında yüzlerce kişinin öldüğü durumlarda.
bugün en devrimci hareket olarak görülen cam çerçeve kırma, slogan atma, satırla sopayla dolaşma ve gencecik çocukları korkutan ağlatma olayını gördüğümüz olaydır. milleyetçiliğin ve ezilenlerin milliyetçiliğinin aynı faşist düşünceden beslendiğinin bir göstergesidir. bir fikir ne kadar rasyonelize edilirse edilsin ne kadar özgür düşünce ile bağdaşırsa bağdaşsın bir millet üzerinden yükselmeye çalışırsa ve bir dayatmaya dönüşürse özgürlükten ziyade kendi fikirlerini dayatma ve karşıt fikirlerin düşmanlığından beslenmeye başladığının açık bir kanıtıdır. fikirler kaşıt fikirlerin düşmanlığıyla doğup yükseliyorsa ve her davranış sloganlarla birbirine mezar oluyorsa bu fikirlerin çatışması ne ülke kurduracak ne de ülke kurtaracaktır. türk ve kürt milliyetçiliği aynı ağacın meyveleridir. barış bu ağacın meyvelerinde değil, aksine bu ağacı bütün olarak görebilmekle alakalıdır.
ulan millete yağıyor lapa lapa kar, instagramlar, twetler, facebook fotoğrafları, sevinç çığlıkları, ay sevgilimle ilk kar kalp kalpli gönderiler doluyor ortalık. biz de burda karsız karsız götümüz donsun iyi mi diyen yazar beyanıdır. ulan ben her başka bir yere yağan karın soğuğunu hissetmek zorunda mıyım? şöyle bi kaç kar tanesi görsek sevinsek falan fena mı yani? anca kuru ayaz. ulan atmosfer dedik dünyamıza sardık, yaptığı şeye bak.
hemen her yerde görülebilinecek olan varoluş sorunudur. her insanın hayatın anlamını başka şeylerde bulmaya çalıması ve bunun sonucunda mutlu olduğunu düşünmesi ne acıdır. camusun kitaplarındaki bir karakter olmanın ne kadar yakınında olduğumuzun farkında olmak yaşamı daha da yaşanmaz hale getiriyor aslında. yaşasın hayattan zevk alma çabası, kahrolsun bağzı varoluş sorunları.
gecenin bu saatinde bana bu samimi kahkahayı attırabilen insandır o. seçme işini sevmediği belli. hayatında bi çok karasızlığı yaşamış o da belli. ama bunla baş edebilme mekanizmasına hayran kaldım. bi de rüyanın verdiği gerçekliği hiç üşenmeden bu saatte mutfağa giderek beni hayretler içinde bırakandır.
hoşgörü dinini en ince ayrıntılarına kadar hayatının içinde yaşayabilen insanların zihniyeti olmadığı kesin. şu an türkiye'de nefret suçlarına, ayrımcılığa en açık ve fazla şekilde maruz kalan kesimlerden biri de ateistlerdir. hala bi aydın için 'ateistim' demenin cezası bu. açık şekilde ateist olan bi tane milletvekili yok, 'ateist olma hakkı vardır' diyen milletvekili bile duymadım (sorsan söylerler tabii de kendi kendine bunu gündeme getiren birini duymadım.)
lan iyiki sevgilim yok avuntusunun geçeklik boyutunda ilk tezahür ettiği andır. eğer bir çift kavga etmeye başladıysa hemen tartışmanın ne olduğunu duymaya çalışacak, sonra ağzı kulaklarında neler olduğunu anlatacaktır. siz de her yerde tartışmayın kardeşim. düşmanı sevindirmeyin.
yılbaşında mutlaka yapılacak birşey bulmayı isteyen insanların tipik özelliğidir.resmen başlamış durumda. yılbaşında birşey yapması gerektiğini hisseden insanların yılbaşında napıyon hajut? sorularının en aşırı uca ulaştığı günleri yaşıyoruz. toplumca zor bir dönemden geçiyoruz.
bir insanın gerizekalılık durumunu ne kadar abartabileceğini gördüğüm durum. kardeşim sen nerelerde dolanıyorsun, hangi sitelere giriyorsun nerden buluyorsun bu kadar envai çeşit virüsü.
yeni i. gökçek utanmazlıklarından birisi. 2014'ün sonunda bitmesi planlanan metroyu, bir yıl erken bitirip 2013 sonunda teslim edeceğiz dedi ve brova başkanım alkışları yükseldi. bu arada "Ankara metrosu hızla tamamlanıyor" Tabelası asılalı 10 yıl, o tabela bir fırtınada kopup sadece ayakları kalalı 7 yıl, ayaklar söküleli 4 yıl olmuştur.
en basit örneğini bir ırkın diğerinden üstün olduğunu düşünmekle başlayan ve en mükemmel insan benim cümlesiyle bitecek, abartılı durumlarda gölün kıyısında kendi yansımasını görüp kendi yansımasına hayran kalıp ömrü boyunca kendi yansımasını izleyenlerin olabileceği psikoz vakalarıdır.
bana göre freud'un çığır açması gereken kavramlarından biri. insanlık olarak cinselliğe pek düşkün olduğumuz için adamın cisellikle dedikleri üzerinde hala yıllardır tartışıyoruz bi sonuç yok. neyse freud amcam demiş ki bilmeyerek yaptığım eylemleri de aslında biinçdışında istiyorsundur. başına gelen kazalar da aslında senin onu istediğin anlamına gelir. örneğin kolunu kıran ya da ayağını sehbaya çarpan adam bu eylemi bilincinin ücra bi köşesinde istemiş ve yapmıştır.
islam dini hoşgörü dinidir diyip haraç vergisiyle gayrimüslimden 10 kat vergi alanların torunları olarak hala dini hoşgörü çevresinde yaşadığımızın kanıtı.