Bu tarz gelişmeler Türkiye'ye zarar veriyor. Türkiye Ortadoğu tipi otoriter rejimle yönetiyor algısını güçlendirdi. Mehmet Şimşek 5. defa Londra'ya gitti, yine finans bulamadı. Tekstil sektörü Mısır ve Romanya'ya taşıyor üretim tesislerini. Otomotiv sektörü ciddi sayıda işçi çıkartıyor. Dışarıdan sermaye gelmiyor, Türkiye beyin göçünde 4. sırada.
Erdoğan yerel seçim sonuçlarından sonra daha da tahammülsüz hale geldi. Büyükşehirleri kaybetmek sadece siyasi değil ekonomik kayıptır da. 2024 yılı iBB bütçesi 516 trilyonmuş eski parayla. 2019a kadar AKP bu bütçeden yandaş müteahhitlere, tüccarlara,medyaya, vakıflara,tarikatlara rant aktarabiliyordu.Ayrıca 90000 çalışanı var iBBnin.Bu da AKP'nin yandaşlarına iş imkanı sağlaması açısından büyük bir potansiyeli oluşturuyor. Yani iBB nin yanında, Ankara'nın, Antalya'nın, Mersin'in son iki seçimdir kaybedilmesiyle AKP nin saadet carki kırıldı. Ekonomik buhranı engelleyemeyen Erdoğan, belediyelerdeki rantın kırılmasıyla daha da sertlesti ama nafile kudurmasi
Hükümet son dönemde görevden alma ve göz altına alma politikasıyla daha da sertleştiğini gösterdi. Fakat bunun ekonomiye de zararı olacaktır. Mehmet Şimşek tekrar Londra ya gitti ama yine para yerine nasihat alıp geri döndü. Ortadoğu tipi otoriter anlayışla yönetilen ülkeye değil sermaye gelmesi, sermaye çıkışı devam ediyor. Tekstil üreticilerinin Mısır ve Romanya'ya gitmesi bunun tipik bir örneğidir. Hamasi propagandalara inanan %30luk kesimin büyük çoğunluğu da bu sene de fakirleserek bunun bedelini ödeyecek
imamoğlu Erdoğan ın yıllardır alışkın olduğu bir siyasi figür değil.Turkiye siyasetinin bir geleneği olan tartışmayı ve demogoji yapmayı iyi biliyor.Ayrica cesur hamleler yapıyor. CHP seçmeninin yanı sıra Kürtlerin ve eskiden merkez sağ seçmeni olarak adlandırılan seküler milliyetçi seçmenin oyunu alabiliyor. Genç nüfusun ile sosyojik olarak geri kalmış Erdoğan a göre daha rahat iletişim kurabilme kabiliyetine sahip.erdogan genç nüfus için dedeyse, imamoğlu bir abi figüründe. Hakkında ciddi bir yolsuzluk iddiası çıkaramadı hükümet ve çok daha az yıpranmış.Ayrica otoriter başkanlık sistemine karşı çıkışı da muhalefeti birleştirmek için büyük bir avantaj oluşturuyor
Uludağ sözlük ve ekşi sözlük gibi mecralar gündemdeki Siyasi, toplumsal ekonomik ve sportif olayları hakkında sıklıkla yorum yapılan yerlerdir.Bu yorumların bir kısmı da bilgi içerikli olmaktadır. O yüzden bu sözlükler bir nevi arşiv niteliğindedir
Hükümet her ne kadar doları baskılasa da, sanayici ve ihracatçı zarar ettiği için ürünlerin maliyetini 50 dolar üzerinden hesaplıyorlar.Bu nedenle tüketim ürünlerine de bu sene yüksek oranda zam gelecektir. Tadella nın efsane Bir tadı vardır o başka
Daha muhafazakâr demokrat bir yapıya sahip olduğu dönemdi. Kemal Derviş politikaları ve Dünya genelinde daha kolay ulaşılabilir sıcak para sayesinde ekonomide bir istikrar yakalanmıştı. Baykal yönetiminde CHP dar bir çevreye sıkısmısken, ekonomik istikrar ve Erdoğan'ın Anadolu insanı üzerindeki karizması sayesinde AKP üst üste seçimleri kazandı. Gerçekten de 2021 yılına kadar halkın gündeminde ekonomik kriz ve enflasyon kavramları yoktu. iş bulmak da daha kolaydı.Bürokrasi ve geleneksel medya üzerinde üzerinde henüz günümüzdeki gibi etki sahibi değildiler. Fakat güçlendikçe Siyasal islamcı yönü daha ağır basmaya başladı. işte 2011 sonrası süreçte de kırılmalar başladı.2017 tarihinde %51 ile sınırdan bir oy oranı ülkenin kurumsal ve ekonomisini çökerten başkanlık sistemini getirirken, tahammülsüz,bilim düşmanı ve aklı ret eden Siyasal islamcı anlayışla genç nüfusun dinden soğuyup, ateist deist ve agnoist olmasına yol açtı. Aynı zamanda beyin göçünü ve sermaye çıkışını patlattı
Son 15 yılda muhafazakâr kesim içinde Türkiye de yaygınlaşmış bir ibadet türü. Tabiki asıl olan ve farz olan hac ibadetidir ama hacca gidemeyenler, sonuçta hacca bir ülkeye verilen kontenjan dahilinde gidilebiliyir ve umreye göre daha masraflı oluyor, alternatif olarak umreye gidiyor. Bazıları da birden fazla hacca ve umreye gidiyor. Herkesin kendi tercihi ama bir defa hacca gittikten sonra tekrar gitmek yerine fakire ya da zor durumda olan akrabaya, öğrenciye yardımcı olmak daha faziletli olabilir
Suriye'de HTŞ vasıtasıyla israil Kendi güvenliği için önemli bir adım attı. Suriye topraklarının %20sini ele geçirirken, HAMAs ın kontrolündeki Gazze üzerinde de hegemonyasını arttırdı. Esirleri ve esir listesini elde etti.insanligin ve islâm in baş düşmanı, genç nüfusun artık tiksindiği Siyasal islamcıların içi boş propagandasındsn başka bir şey yok ortada.
müjde verecek bütçe olmadığı için boş laflarla yine günü geçirecektir. Gençler zaten içi boş siyasal islamcı söylemlere itibar etmediği bütün kamuoyu araştırmalarında ortaya çıkmaktadır. asıl oy deposu emeklilere verilen düşük maaş zammı ya da verilen zamcık ile ayağına kurşun sıkmaktadır.
her şehirde üniversite açılmadı. zira üniversite bilimsel ve akademik çalışmaların yapıldığı bilgi üreten merkezlerdir her şeyden önce. anadolu da açılan, üniversitelerin torpilli akademik kadrolarına bakın, çoğu uluslararası literatürü takip edemeyen uyduruk akademisyenlerden oluşur. çoğunun doktora tezinin de akademiye ve topluma bir faydası yoktur. işin ilginci böyle bir düşünceleri de yoktur.yurt dışındaki üniversitelerin araştırma merkezlerinin ve enstitülerinin hem akademik kadro hem de yapısal anlamda da güçlü olduklarını ve bu nedenle akademik çalışmaların daha geniş perspektifte ve daha kaliteli bir şekilde sürdüğünü bilmekteyiz. açılan sözde üniversitelerde ise araştırma merkezleri ve enstitülerin yanı sıra, kütüphanelerin de zayıf olduğunu bilmekteyiz. zira bu üniversitelerden mezun yabancı dil bilmeyen, genel kültürü ve vizyonu zayıf, bilişim teknolojileri konusunda yetersiz eğitim almış mezunlarına ise doğal olarak uluslararası örgütler, şirketler, yabancı devletlerin büyük elçilikleri, holdingler, özel üniversiteler, sivil toplum örgütleri iş vermemektedir. hepsinin de torpille kamuya girmesi ise mümkün olmamaktadır.yurtdışında akademik imkan bulma ihtimalinin olduğuna inanmak ise saf bir hayaldir.bu açılan üniversitelerin topluma getirdiği maliyet dahi siyasal islamcıların ne kadar ahlaksız olduklarını göstermektedir.
Günümüzde yabancı dil, teknik bilgi, tıbbi bilgi ve yazılım bilgisinden en az birini öğretmeyen her bölüm boş bölümdür. Özellikle anadolu da şark kurnazlığı ile açılmış üniversitelerin torpille kadro verilmiş, vizyonu dar, yabancı dili yetersiz uyduruk hocaların bulunduğu uyduruk üniversitelerde tarih, sosyoloji, edebiyat, iktisat,işletme, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler,felsefe ve sanat tarihi gibi bölümleri okumanın hiçbir anlamı yoktur. Adam yozgat ta ya da çankırı da iktisat, işletme, tarih okuyor, dil bilmiyor bir halt bilmiyor, ezber bilgilerle sınavları geçip bitirince bitirince ben işsizim diyor. Sen de işsiz kal bir zahmet.
Bosverin Siyasal islamcılara ve onların aparatları olan ve devlet bütçesini sömürmekten başka hiç Bir halta yaramayan tarikatlara, islamcı vakıflara ve derneklere itaat etmelerinden sekülerleşmeleri daha iyidir.sekukerlesme beraberinde eleştirel ve bilimsel düşünceyi güçlendirir. O yüzden genç nüfus içinde sekulerlesmenin güçlenmesi önemli bir gelişmedir Bu arada kamu bütçesinden bu kesim zenginlesirken, iktidarın içi boş islamcı ve milliyetçi propagandalarina inanan emeklilerin, çiftçilerin ve asgarî ucretlilerin ekseriyeti de hak ettikleri gibi her geçen gün fakirlesiyorlar.
Benzeri görüntüler Suriye de de yaşanacaktır.Zira selefi düşünce geleneğinden gelen HTŞ nin seküler Araplarin yanı sıra Şii, Arap ve Alevi nufus ile çatışma ihtimali bir hayli güçlüdür.Hatta son dönemde Alevi Araplar arasında huzursuzluğun başladığı haberleri gelmeye başlamıştır. HTŞ ile öso ve YPG arasında çıkar çatışması da yaşanmaya başlamıştır. Dogmatik düşünceye sahip olan HTŞ idaresinde insanlık ve çağdışı görüntülerin yaşanacağı aşikardır
Genç nüfusun büyük kısmını artık din olgusuyla Kandıra bilmeleri mümkün değildir . Zira genç nüfus içinde ciddi bir sosyolojik değişim söz konusudur ve farklı faktörlere bağlı olarak seküler ve liberal değerler guclenmektedir. Artık işi boş islamcı söylemlere itibar etmeyen genç nüfus içinde AKP'NiN oylarının %25 seviyesine düşmesi bir tesadüf değildir
Elbette ekonomik çöküş de genç nüfus içinde oy erimesini arttıran önemli bir faktör olmuştur. işçi sınıfının somurulmesinin ana sebeblerinin başında ise emek güçlerinin farkında olmamaları ve örgütlü bir mücadeleden sanki kendilerinin ve ailelerinin çok kaybedecek şeyleri varmış gibi, salt sermaye güdümlü hükümet geleceklerini dahi çalmaktadır, örgütlü mücadelen kaçınmaktadir.
Tabii ki gecenin şarkısı Ferdi Tayfur dan hatıran yeter. Yarım asır boyunca şehir yaşamına kültürel ve ekonomik açıdan adapte olamamış insanların, aşk acısı çekenlerin ve yaşama değişik nedenlerle dezavantajlı başlayanların sesi olmuştur. Şarkılarında, dinleyenleriyleGüçlü bir duygusal bağ kurabildigi için tam üç nesilde bir dinleyici kitlesi bulabilmis, tüketim kültürüne yenik düşmemiştir. Hatta popüler kültür onun bazı şarkılarını kendine adapte etmiştir
Türkiye'nin 50 yıldır arabesk alanında önde gelen üç isminden biriydi. Köyden şehirleşmeye uzanan Türkiye sosyoloji tarihinin önemli simgelerinden biriydi. Aslında ortaya çıkan arabesk kültür kümesinde yaşayanların sesi olmuştur. Bununla birlikte şehrin merkezi bölgelerinde yaşayıp, Ferdi Tayfur'un şarkılarını dinleyen sayısı da hiç az değildir, ama bu bölgelerde Ferdi Tayfur dinlemek ayıp karşılandığı için çoğu Ferdi Tayfur dinlediğini gizlemiştir. Bence arabesk şarkıcılarının yarım asırdır dinlenmelerinin ana sebebi ise şarkılarında duygu hissini güçlü bir şekilde verebilmeleridir. niHAYETiNDE elli yıldır bu türde müzik yapan sanatçılar dinleniyorsa başarılı olmuşlardır diyebiliriz rahatlıkla. Arabesk müzik şarkılarının unutulmaması popüler kültüre ait olma ihtiyacını hissetmemesiyle de yakından ilgilidir.Günümüzde de şarkıları coverlanarak pop müzik formatında söylenmektedir. Tabii Ferdi Tayfur söyleyince kıro diyenler, ilginç bir şekilde bu şarkıları defalarca dinlemektedir. Bıraktığı eserleriyle yüzbinlerce kişinin anılarında yaşayacaktır.
Son dönemde sıklıkla tartışılan bu kavramın öne çıkmasının iki nedeni olduğunu söyleyebiliriz: 1) Sünni Siyasal islamcıların ateşli bir şekilde destekledikleri HTŞ VE ÖSO'nun aslında Suriye'de güçlü bir tabanının olmaması. zaten abd tarafından esadı devirmek amacıyla kurulan ve şimdi de israil'in güvenliğini sağlamak amacıyla desteklenen bu örgütlerin şii,alevi,seküler ve hristiyan araplar tarafından destek göreceğini söylemek pek mantıklı bir yaklaşım olmaz. htş boşuna dört sene seçim ve yeni anayasa çalışması yok demedi. ama zaman siyasi ve sosyolojik olarak onların aleyhine akacak. bu noktada, htş'nin meşrulaştırmak için siyasal alevilik teriminin ön plana çıkartıldığını görmek aslında şaşırtıcı değil. 2) sünni siyasal islamcılar, alevileri ve şiileri heterodoks yani dini tahrif edenler olarak kabul ederler. siyasal alevilik söyleminin öne çıkartılmasının bu boyutu da vardır. o yüzden ülkemizde seküler ve liberal kavramların genç nüfus içinde güçlenmesi tarihi açıdan çok önemli bir gelişme olmuştur.
Gelecek sene de büyük bir dış borç, bütçe açığı, dışarıdan kaynak bulma sorunu, yüksek faiz ve yüksek enflasyon dahilinde bir ekonomik yapı olacağı için alkole ve sigaraya yapılacak zamlar da kurtarmayacak bütçeyi. Siyasal islam ise zaten sosyolojik olarak çökmüştür. Kudurmalarının ana sebebi de bu
Sosyolojik olarak çökmüş ne Türkiye de ne de Arap Dünyası ve iran toplumunda güçlü bir karşılığı kalmamış Siyasal islamcı'nın haziyanları. Götünüzü de patlatsanız aklı, mantığı ve eleştirel düşünceyi temel alan sekülerliğin genç nüfus içinde güçlenmesini engelleyemediniz. Gençleri körü körüne itaat ettiremediğiniz için kuduruyorsunuz. En son yine Suriye'de ABD ve israil'in kıçına takıldınız.
Anadolu comarı toplumsal menfaati değil, kendi menfaatini düşünür. Kendisinden güçlü veya çıkar sağlayacağı biri olursa yavşakca davranırlar, kendisinden zayıf birisini ezmeye,hor görmeye bayılırlar. Din iman vatan millet derler ama maddi menfaatleri varsa din,hukuk akıllarına gelmez,bu gün Avrupa işçi almaya kalksa ilk başta onlar giderler.entellektuel birikimleri yok kadar azdır, düşünsel konularla ilgilenmeyi gereksiz görürler. Eleştirel düşünceleri gelişmediği için içi boş, topluma bir faydası olmayan islamcı ve milliyetçi söylemleri desteklerler.Kadını hayat arkadaşı olarak değil, çocuğunun anası ve kendisine itaat edecek kişi görürler. Ekseriyeti AKPlidir ama AKP güç kaybettikce ondan da uzaklaşırlar.
Milleti şok oldu. Türk iş in açıklamasından sonra 23000 den aşağı bir asgarî ücret beklenmezken hükümet çalışan sınıfla alay eder gibi bir oran açıkladı. 2025 yılında zaten doların daha fazla baskılanmayacagı ve enflasyonun yüzde elliden aşağı olmayacağı netleşti. Önümüzdeki yıl da 22000 30000 lira aralığında maaş alanlar, emekliler, küçük esnaf ve işsizler yoksullasmanin ve zamların sonuçlarını daha ağır bir şekilde yaşayacak
Doğru Sayın Recep Tayyip Erdoğan döneminde sindirilecek bir islam kalmaıştır. Zira 18 40 yaş arası nüfuzda ateizm, deizm ve agnoizm büyük bir artış göstermiş, sosyolojik ve kamuoyu araştırmalarına göre %20 ye yükselmiştir. zaten vakıflar, cemaat ve tarikat gibi bilime, teknolojiye ve siyasi problemlerin çözülmesine hiçbir katkısı olmayan yapıların itibarı da toplum genelinde düşmüştür. Yolsuzluğa ve torpil mekanizmasının güçlenmesine sessiz kalan Siyasal islamcılık sosyolojik değişim neticesinde bir dondurma gibi erimektedir. Siyasal islamcılık= Ahlaksızlık
Ekonomik sorunları çözmeyen, gelir adaletsizliğini arttıran ve çalışan sınıfın haklarını görmezden gelen kapitalizmin sınırsız bir şekilde etkisin arttırmasında uzun yıllardır işçi sınıfını hamasi milliyetçi ve islamcı söylemlerle kandırabilme stratejisi de etkili olmuştur. Fakat yeni nesil çalışanlar da, 18 35 yaş arası, toplumsal ve ekonomik sorunları çözmesi mümkün olmayan muhafazakar söylemlerin etkisinin azalması, bu sınıfın da daha eleştirel düşünmesinin önünü açmıştır. artık toplumsal tabulara da çok fazla prim vermeyen genç nüfusun ekseriyeti körü körüne ne uyduruk muhafazakar söylemlere ne de yöneticilere körü körüne itaat etmektedir.
ister Suriyeli olsun,isterse Suudi Arabistanlı olsun. Sorunlarını cozemeyen, bilimin ve rasyonel düşüncenin kurumsallasmadıgı, modern kavram ve düşünceleri içsellestirememiş Ortadoğu toplumunun ortaya çıkarttığı sorunlarla Avrupa halkı yaşamak zorunda değildir. Avrupa da aşırı sağın son dönemde yükselmesinin temel nedenlerinin başında, Ortadoğulu mülteciler gelmektedir. Türkiye de sekulerlik ve bireyselliğin güçlenmesi bu yüzden toplumsal ve siyasi açıdan son derece önemli bir gelişme olmuştur
Temel sepeplerinden birini sosyolojik değişim oluşturmaktadır. Toplum içinde sekulerlik ve bireysellik güçlenirken, doğası gereği katı ve eleştiriye kapalı olan Siyasal islâm zayıflamıştır. Genç nüfuz artık Siyasal islamcıların topluma ve bilime bir faydası olmayan uyduruk söylemlerine itibar etmiyor, bunları adam yerine koymuyor. iletişim imkanlarının arttığı, genç nüfusun eğitim seviyesinin yükseldiği ve sehir kültürünün güçlendiği bu dönemde Siyasal islâm a itaat etmemesi, Erdoğan i kudurmasının temel nedenini oluşturmaktadır
Şanslı.Zira bu devirde et temel tüketim maddesi olmaktan çıkmış, altın gibi lüks tüketim maddeleri arasında yer almıştır. Süt ürünlerine yılbaşında yeni zam geleceği belli oldu,ete de yeni zamlar geleceğini bilmek için kâhin olmaya gerek yok. Çocukların yetersiz beslenmeye bağlı olarak gelişim bozuklugu gösterdiği bu devirde ailecek et lokantasına giden kesim gerçekten çok şanslı.
Yılbaşı kutlaması geleneği Osmanlı döneminde II. Mahmut döneminde başlamıştır. 18. yüzyıl Osmanlı ve islâm Dünyasında fikir dönüşümü açısından önemli bir dönemeç noktasıdır. Bu yüzyıldan önce Frenklerin dilinin öğrenilmesi, Batı nın tekniğinin takip edilmesi hatta Avrupa ya gidip ticaret yapılması bile ayıp sayılmıştır.Fakat 18. yüzyılda Avrupa nın üretim, askerî ve idari açıdan güçlendiği kabul edilmiş ve gelişmeleri takip etmek amacıyla Paris. Londra ve Viyana gibi şehirlere sefirler gönderilmiştir. Yılbaşı kutlamanın 19.yusyilda modern Dünya nin takıp edilmesinin sembolleri arasında yer almıştır. Öte yandan bu ülkede torpille elenip intihar eden gençler olmuştur, ekonomik buhranin bir sonucu olarak yetersiz beslenen bebekler ve çocuklar olmuştur. Yolsuzlukları, torpilleri eleştiremeyen, halk yoksullasırken lükse ve şatafata batmış Diyanet in toplum nezdindede de ciddiyeti azalmıştır. Günümüzde Diyanet ahlaksızlığın bir parçası olarak algılanmaktadır.
Nihayetinde iki parti de hedefine ulaşmış, israil'in ve ABD'nin güdümünde Suriye'de istikrarlı olma ihtimali zayıf olan bir hükümet kurulmuştur. Sünni Siyasal islam bir kez daha Batı'ya bağlılığını tescillemiştir. Öte yandan, genç ve orta yaşlı nüfus içinde destekçisi erimiş-bunu sosyoloji tezlerinde ve kamuoyu araştırmalarında görüyoruz- Siyasal islam artıklarının bir araya gelmesinin, ne kampüslerde ne de genç nüfusun yoğun olarak bulunduğu ortamlarda güçlü bir karşılığı olmayacaktır. böyle ideolojik takıntısı olan soğuk savaş dönemi ve 90lı yılların artığı yaşlı siyasetçilerin genç nüfus içinde bir karşılığı olması ise toplumsal bir felaket olurdu.Zaten sokağın ana konusu da ekonomik buhran ile mülteciler meselesidir.
