baykal gibi değildir. nitekim baykal, son filistin katliamıyla ilgili olarak diplomatik ve ateşkes görüşmeleri için çalışan başbakanı eleştirmiş ve Bize ne Gazze'den demiştir. şimdi derseniz ki baykal ve chp solcu mudur? ben bilmem sosyalist enternasyonal bilir derim.
-fakir fukara araplar, sefil şerefsiz filistinliler haklı olamaz namık anlıyor musun beni.
+peki her türlü tekniğin olduğu, paranın bok gibi aktığı, kişi başına üç bilgisayar düşen israil?
-anamı siksin gıkımı çıkarmam.
bu zihniyete sahip sempatizanları vardır malesef. zihniyetinize ve parası olanı haklı gören anlayışınıza tüküreyim.
kutsal saydıkları cumartesi günü hiçbir iş yapılmamasını isteyen musevilik dinine tabidirler. hatta apartmanlarındaki asansörlerine cumartesi günleri düğmeye basıp iş yapmamaları için akıllı otomatik sistem kurdurturlar. ama aynı millet yine bir cumartesi günü 350 den fazla sivil masumu öldürecek ve 1500 e yakın insanı yaralıyacak bombaları, füzeleri ateşlemek için düğmeye basmaktan çekinmezler.
yani "söz konusu vahşet ve katliamsa gerisi teferruattır" onlar için.
5.2 şiddetindeki depremin ardından, merkez üssü GÖKÇEADA-ÇANAKKALE olan 3.5 şiddetinde bir deprem daha meydana gelmiş. öncekine göre derinliği daha az.
çanakkale 'de okuyan kardeşimin geceyarısı aramasıyla haberder olduğum deprem. yarın finalleri olduğundan uyumuyorlarmış haliyle depremden epey bi korkmuşlar. allah daha büyüğünden esirgesin.
ayrıca depreme en yakın yer yunanistana 45, çanakkale 'ye 65 km mesafede.
türkiye için fazla cesur bir gazete. zira doğruları söylemek cesaret ister. bu açıdan takdire şayan.
ayrıca doğan medyası gibi menfaat için yanar döner bir mizacı da yok. doğru olduğuna inandıkları şeyi, korkmadan, çekinmeden söylüyorlar.
ama gel gör ki, sonlarının nokta dergisi gibi olmasından endişe ediyorum. zira demokrasi bu ülkeye biraz bol geliyor.
pringles kutusu baya bi iş görür bu konuda. itü den sabancı centera (veya onun civarında bi yer) wireless bağlantısı yapılıp internete girilmişliği tarafımca görülüp (görmeseydim inanmazdım) tecrübe edilmiştir. http://img233.imageshack....3/pringleswirelessxw2.jpg
(bkz: saat)
tamam düz adam olmanın gereği yok. konuya geçelim.
(bkz: yemişler sizi)
çalışmayacak makinedir. fiziği s.ker atar.
he maddenin ışınlanmasını (ışınla beni scotty) * yani çok kısa bir zaman aralığında mekan değiştirmesini soracak olursanız, o muhakkak gerçekleşecektir.
ama zamanda yolculuk ütopik bile değil. o derece.
...halkın kendi başına karar verecek seviyede olmaması...
(bkz: ahahahahah ben buna guluyorum)
asker amcalar halkın elinden tutup sandığa öyle gidilmeli. evet en doğrusu bu.
ad hominem ustası. #2751766. bir alaka kuran varsa beri gelsin. her başlığı bir diğer başlık ve/veya kişi ile kıyaslayacaksak işimiz var demektir. x vs y diye kıyaslama başlığı açmak dururken halbuki.
açılımı The Standard Widget Toolkit olan java gui apisi. component oluştururken kodun çalıştığı işletim sistemin component mimarisini kullandığı için ekstradan bir daha component tasarlamıyor. bundan ötürü swinge göre daha hızlı olduğunu söylüyorlar. eclipse platformu için geliştirilmekle beraber netbeans da tadabilir.
ahirette insan sadece indirilenlerden sorumlu olacaktır.
"ben namaz kılmayı bilmeyim en iyisi, hem bilmediğim için yırtarım" diye düşünmek allah ı kandırmaya çalışma denemesi moronlara has bir davranıştır.
namaz farizası "ben müslümanım" diyen herkesin üzerine farzdır. bilmiyorum öyleyse yırttım demek, sorumluluktan kurtulmak demek değildir.
ikinci bir nokta olarak;
müslüman olan herkesin (istisnasız herkesin), dinini yaşayabilecek kadar ilmihal bilmesi farzdır.(mesela namaz nasıl kılınır, oruç nasıl tutulur, hangi namaz kaç rekattır, abdest nasıl alınır vs). bu bakımdan "namaz kılmayı bilmemek, başka bir farzın terki demektir". he bilirsin kılmazsın günah işlemiş olursun. o mesele ayrı.
son olarak da;
ayrıca son peygamber (s.a.v) den sonra dünyaya gelip o 'na inanmayanherkes cehenneme gidecektir. buna 800 yılında doğmuş aborjinler, 1980 senesinde doğmuş türkler, 2300 yılında doğacak ingilizler vs dahildir.
Günlerce Televizyon reklamlarında, gazete manşetlerinde böyle duyuruldu.
Milliyet'in yayınladığı "Din-Laiklik ve Türban" konulu araştırmadan bahsediyoruz.
Peki bu "Dev anketin!" en komik bölümü hangisiydi? Herkesin gözünden kaçtı.
Biz söyleyelim; "Dindar Kadınların ibadet Alışkanlıkları"yla ilgili bölümdü. Orada şöyle bir soru var: "Hangi sıklıkla Cuma namazı kılarsınız?"
Cevaplar çok daha komik: Çünkü bu araştırmanın sonuçlarına göre; Başörtülülerin yüzde 65'i, Türbanlıların yüzde 71.1'i, Çarşaf ve peçelilerin ise yüzde 73'ü Cuma namazlarını kaçırmıyor!
En temel bilgidir. ilkokulda öğretilir; "Cuma namazı evde kılınmaz. Camide kılınmak zorundadır."
Bu sonuca göre; her Cuma, camilerimizin, başörtülü, türbanlı, peçeli, çarşaflı kadınlarla dolması gerekiyor. Peki içinizde hiç böyle bir Cuma namazına denk gelen oldu mu?
Allah kabul etsin biz 40 yıldır kılıyoruz hiç denk gelmedik!
Gelemezsiniz Çünkü; "Cuma namazı kadınlara değil sadece erkeklere farzdır"
Ama sözde bu "Dev araştırmayı!" yapanlar bu en basit temel bilgiden bile yoksun.
Bu çok bilimsel(!) araştırmayı yapanlar hayatlarında bir kez olsun "Cuma namazına" gitmiş olsalardı burada çok komik bir tuhaflığın olduğunu fark ederlerdi. Tarhan Bey'in yeni araştırmalarını bekliyoruz. Şevki kırılmasın.
