edit:
ekşi sözlük ligi 979 üyeye sahipken uludağ sözlük 3 ayrı ligde toplam 14 takımla temsil edilmektedir.
her maç için açılan başlıklarda ateşli yorumlarını esirgemeyen futbol sevdalısı yazarların sezon boyu sürecek eğlenceye sessiz kalmaları enteresan.
61 sözlükçünün yarıştığı sezonun son haftasından önce kendi takımımın 1. sıradaki yerini koruduğunu gördüğüm oyundur.
Thaiclub rumuzlu takımımla 1306 puanla zirvede tek başımayken ikinci ve üçüncü sıraları 1254 puanla borklucenin ordusu ve 1232 puanla ak 17 takımları paylaşıyor.
ilk sezonunu kazasız belesız atlatan gayriresmi ligimizin ilk 25 takımı ve puanları şu şekilde.
27 takımın mücadele ettiği "uludağ lig"de meteatay rumuzlu takım ikinci haftanın sonunda 94 puanla zirveye yerleşti.
heveslendim ben de oyanamak istiyorum derseniz http://fantezifutbol.ntvspor.net/ adresinden kayıt olup takımınızı kurun ve lig seçimi ekranından sözlüğün gayri resmi ligi "uludağ lig" e giriş yapın.
ayrıca thaiclub rumuzlu takımımla üçüncü haftaya
mert - eren güngör, ivan de souza, can arat - necip, stoch, alex, moritz - emenike, sosa, sercan
ligin ilk haftası bitti ve sözlüğün gayri resmi ligi "ULUDAĞ LiG" de "3 korner 1 penaltı" rumuzlu takım 54 puanla zirveye oturdu.
sözlükte bu kadar çok futbolsever varken oyuna heves edip lige üye olan sadece 10 takım var. doğal olarak "neden bu kadar az katılım var?" diye sorası geliyo insanın.
sözlük ortamı'ndaki sayfalar atraksiyonlar neyim yeni pencerede açılsa, böylece ortamda gezerken sözlük de bir yanda durur sözlüğe bi bakmak istediğimizde sıkıntı olmaz.
kale: ivankov
defans: ivan de souza + 2tane 1milyonluk adam
orta saha: andre moritz - miroslav stoch - necip uysal - alex de souza
forvet: leonel nunez - ismael sosa - gökhan ünal
sporun ve sporcunun dostu olarak başarılar dilerim kendime.
herkes kendi ligini kuruyor katılıyor biz niye yokuz diye sormaya gerek bırakmadan "uludağ lig" adındaki sözlük ligine herkesi davet ediyorum. bakalım uludağ yazarları arasında kim birinci olacak.
ilk süper lig şampiyonluğudur ama son olacağı meçhuldur. belki 1 belki 10 belki de 30 sene sonra yine böyle bir sezon sonunda yakalayabilir şampiyonluğu.
bu yüzden saçma bir başlıktır. ancak ligin bursaspor ve fenerbahçe arasında oynandığını zanneden diğer takım sempatizanlarınca "fenerlinin acısı" vb. şekilde yazılar yazılmaktadır. sorarım onlara siz hangi ligde oynuyosunuz acaba. lige haftalar önce havlu attıklarından dolayı olaya geniş geniş bakmaktadır. üstüne fener de yanlış haber sonucu sevinince kendilerine eğlence bulmuş aradan 2 ay geçmesine rağmen bunu sürdürmektedirler. yeni sezon neredeyse başladı. beşiktaş ilk resmi maçını bile oynadı ama akıllar hala orada. ben hatırlatayım bu geniş insanlara fenerbahçe 2. olduğu geçtiğimiz sezon galatasaray ve beşiktaşa 10ar puan - yazıyla on - fark atmıştır.
bursa gider yine şampiyon olur peki sonra ne olur "hehe fener şampiyon olmadı" "haha nasıl da ikinci oldunuz" derler.
hazırlık maçında bile olsa fener yenilince ortaya çıkan akbabaların yine sevindiği maç. hele bi de 5 yiyince iyice tepede dönmeye başlamış bu akbabalar. hazırlık maçıdır. yenilen gollerin biri serbest vuruştan biri volkan babacanın pas hatası sonucu diğerleri de kontraataktan defans arkasına sarkan oyunculara atılan toplarla gelmiştir.
bu hazırlık maçı gösteriyorki ilhan eker büyük takım defansında yer bulamaz. sadece sert girerek top kapmaya çalışan bir stili var. hakem iyi niyetli olmasa ikinci sarı karttan atardı kendisini.
sağda gökhan olmayınca ilk yarı önder ikinci yarı bekir o noktada görev yaptı. ilk yarı önder - kazım ikilisi hiçbir olumlu iş yapmadı o kanatta. ikinci yarı oyuna giren bekir ve sağ kanada geçen stoch ile sağdan etkili olmaya çalıştılar. fakat hemen hemen her atakta bekir ileri çıkınca onun kademesine giren bilica sadece seyirci olarak görev yaptı. bu yüzden de topu alan her kölnlü sol açığa doğru vurmaya başladı. orada mutlaka bir kölnlü bilica'nın refakatçılığında ceza sahasına kadar girdi.
orta sahada da selçuk - cristian ikilisi intihar gibi bir şey. normalde bir tanesi bile tehlike iken emre olmadığı için ikisi birden sahadaydı. yokları oynayan bir orta saha ikilimiz vardı.
solda ise önce santos - stoch ikilisi ikinci yarıda da santos - caner ikilisi oynadı. santos bir çok pozisyonda depar atmak yerine yana ve geriye oynayarak atakların başlamadan bitmesine sebep oldu. ikinci yarı caner girip stoch sağa geçince en azından iki kanattan da gelebildi fenerbahçe
forvet kısmı daha büyük sorun gibi. hiç değilse guiza pozisyona girip şut felan çekiyodu diyorum. ilk yarı semih sadece ofsayta düşüp durdu. başka bir pozisyonu yoktu. top da indiremedi fazlaca. ikinci yarı giren gökhan ise ikinci golde yaptığı asist dışında pek ortada gözükmedi. küsüp küsüp sağa sola boş koşular yapıp durdu.
hazırlık maçında yenilmek bütün takımlar için iyi bir şeydir. hataları eksiklikleri net olarak görürsünüz. gidip amatör küme takımlarıyla güle oynaya oynayıp lig başlayınca balyoz yemiş gibi olmak yerine böylesi daha iyi.
beşiktaş 100.yıl öncesinde hazırlık maçında da aek'dan 5 yemişti. sonra ne oldu 1 tek diyarbakır deplasmanı dışında yenilmeden ligde rekor puanla şampiyon oldu. ertesi sezon bu sefer de basel'den 5 yedi. meşhur samsun maçına kadar da ligin tozunu attırmıştı.
fener de everton'a 5 attığı hazırlık maçının olduğu sezonu da gördük.
hazırlık maçında 5 atınca ya da 5 yiyince bişey olmuyor merak etmeyin. önemli olan resmi maçlar.
"3 değil 5 yıl üstüste şampiyon olacağız" diyen başkanına inanan insandır.
edit: demirören'in bunu şaka amaçlı söylediğine inananların da olduğunu gördük. iş olunca biz dedik olmayınca şaka yaptık. güzel vallahi.
bir de bunların aklı hala 2-2deymiş. 2-2 bitmese de gerçek şu ki 3 yıl şampiyon diyen başkanın takımı 5 yıl şampiyon diyen başkanın takımına 10 puan fark atarak şampiyonlar ligine gitmiştir. siz hala anonsla kendinizi eğlendirin.
yeni bir "alex vs ..." başlığı daha. her sezon açılan başlıklardan biri.
yakın zamanda da guti'nin alex paritesinden kaç alex ettiğini açıklayacaklartır.
tamam tamam guti süper merak etmeyin. de niye her geleni alexle kıyaslarsınız onu anlamam. sanki ikisini piste çıkarıp koşturacaz birinci gelene şampiyonluğu vericez.
1-0 a maç bağlayıp şampiyon olan takım. taktikleri şu şekildedir: pas pas pas pas pas pas pas....
aynı taktikle bizim topraklarda mircea lucescu da oynamıştı, hatta carlos alberto parreira da oynamıştı. biz de onlara "sıkıcı oynatıyo" diye kapıyı göstermiştik. şimdi de ispanya şöyle mükemmel böyle mükemmel...
ha unutmadan mu müthiş ispanyanın hocasını da kovmuştuk daha sezon ortasında.
yılın futbolcusu ödülünü almaya çok yakın futbolcu. dile kolay; dünya kupasını da alırsa lig, kupa, şampiyonlar ligi kupasının yanında 4.kupasını da kazanacak. hele bir de kupada gol atarsa, gol kralı, kupanın oyuncusu ödüllerini kazanması garanti.
hıncal uluç'un büyük zevkle izlediği maçtır. messi'yi durdurmayı başaran atletico savunmasına karşı perşembe günü arda bir kaç başarılı hareket yaparsa görün o zaman hıncal'ı. kendince arda messi den daha iyi tezini destekleyecek görüntüler pozisyonlar elde ettiği için bir kaç hafta daha bu konuyu konuşacaktır.
bugün değil yaklaşık 1 ay kadar önce olmuş olaydır. facebook her kullanıcının arayüzünü aynı anda değiştirmemiş, eski kullanıcıdan yeni kullanıcıya doğru bir sıra izlemiştir. bugün de bir çok kullanıcının arayüzü değişince dünya değişti sanıp heyecanlanmıştır. korkmayın bir aydır değişiktir bu facebook, sadece sizinkine yeni sıra gelmiş.