efendim bu gözetmen tek tek sıraları dolaşıp gelmeyen adayların şekerlerini en arkaya geçip çatur çutur yiyen gözetmenin ta kendisidir.nasıl bir beleşçilikse artık şaştım kaldım doğrusu...
hala unutamadım seni.çünkü unutmak istemediğim için...evet sana çok kızıyorum.göğsünü gere gere aşkına sahip çıkamadığın için kızıyorum.sevmeyi bilmediğin için değil bunu sana öğretmeme izin vermediğin için kızıyorum,herşeyi eksik bırakıp gittiğin için değil,yanına gelmemi istemediğin için ve beni yarım bırakıp gittiğin kızıyorum.aslında herşey için kızıyorum.
bir şarkının bir insan için bu kadar anlamı olabileceğini düşünemezdim elbet...aşık olduğum adam ertesi gün beni bırakıp çok uzaklara gidecekti ve o son akşamımızdı belki.sahilde bir kafede tam çakırkeyif olmuşken birden bu şarkı çalmaya başladı ve o kadar bizi anlatıyordu ki ben dağılmıştım,sanki acım bin kat daha artmıştı şarkının etkisiyle.bir şarkı bu kadar içten olabilir,bu kadar beni anlatabilir diye düşünmüştüm.hala ağlamadan dinleyemiyorum.
türkiye'de sayının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.oysaki her gün şehit vermekteyiz malesef.ve insanlar ancak sayı çok olunca duyarlı oluyorlar.bu da bireye ne kadar önem verildiğinin göstergesidir!!hala çoğunlukçu demokrasi anlayışını yenemediğimizin göstergesidir..önemli olan rakam değil orada bir insanın can vermesidir.ocak en çok da düştüğü yeri yakıyor malesef
onu özledim.geveze susuşlarını özledim.saatlerce konuşmama heyecanla dinlemesini,yemeğinin ilk lokmasını benimle paylaşmasını,sen şimdi bu ojeleri benim için mi sürdün demesini özledim.yaşanacak o kadar şey varken yarım kalan her şeyi daha şimdiden çok özledim.
aşkın genel kuralı yoktur,olsa da uygulayamazsın zaten.tecrübeyle sabittir.her defasında ders çıkarmaya çalışırsın bak şunu yapmicam,bunu yapmicam diye.ama aşk kapını çalınca hepsi uçuverir aklından.bir bakmışsın yine aptal aşık oluvermişsin.aşk böyle yaşanır,hesap kitap olmaz.hesap kitap kural varsa onun adı aşk olmaz zaten.
ev arkadaşlarından biri gelene kadar karşı komşunla şehrin sorunları üzerine girdiğin muhabbetle sonuçlanır.kocası da site yöneticisiyse bittiğinin resmidir.öğrenciler şöyle öğrenciler böyle,3 kişi dediler 13 kişi yaşıyor evde,gürültü vs... diye cümlelere maruz kalınır.bir da ha unutmak mı?tövbeler tövbesi
dinlememek değilde,dinleyememek durumu bitirir adamı.hala unutamamışsın,deli gibi özlüyorsun bir de üstüne onu hatırlatan bir şeyler dinlemek kanayan yaraya tuz basmaktan beterdir.
ilk önce karşıdakini düşünürsün.sen ayrılmak istiyorsun ama o buna hazır mı,çok acı çekebilir.onu üzmek istemezsin.çünkü acı tatlı hatıraların vardır,yaşanmışlıklar vardır.sonra kendini düşünmeye başlarsın acaba ondan daha iyi biri karşıma çıkar mı,hadi daha kötüsüne denk gelirsem? sevgi bitti ama alışkanlıklar var hadi çok özlerde geri dönmek istersem ve onu bıraktığım yerde bulamazsam?vs. uzar gider bunlar.
eğitim kadrosu oluşmadan bir prof bir doç.la kurulan fakültelerin dramıdır.yakında bahçelerine çadır kurup eğitime öyle devam edecekler bu öğrenci alımına bakılırsa.
zordur.bir kerede çıkar ağızdan ama çıktıktan sonra düşündürür.gerçekten bensiz mutlu olmasını istiyor muyum?ya da o mutluyken neden ben yanında yokum diye düşündürür.ama uzun bir zaman geçtikten sonra o kişiyle güzel şeyler paylaşmışsan ve iyi bir insan olduğunu düşünüyorsan o zaman içtenlikle mutlu ol denilebilir belki.