bol bol dinlenmesi, dinletilmesi gereken, tıpkı sev diyemem gibi eski türk filmi tadında yepyeni bir emre altuğ şarkısıdır. sözlerini de yazalım tam olsun:
bana huzur veren birini sorsalar
adını söylerdim
geçen o günlerimi geriye alsalar
ah nasıl isterdim
ağlayan yüzünü, bana o son sözünü
dün gibi hatırlarım
beni bilirsin ya kafam karışınca
hep seni sayıklarım
şimdi arıyorum o büyülü dünyayı
unutamam ki senle geçen o rüyayı
kanadı kırılmış kara sevdayı
kalbime gömüyorum ölene kadar
şimdi arıyorum o büyülü dünyayı
unutamam ki senle geçen o rüyayı
kanadı kırılmış kara sevdayı
kalbime gömüyorum
hep seni seviyorum..
emre altuğ'un yeni albümündeki fazlasıyla iç burkan çok güzel şarkısıdır. yeni bir aşk-ı kıyamet ve ya neyleyim diyebiliriz belki de. sözleri de yazalım tam olsun.
masal sevdayla başlar
elde bir hasret kalır
hayatın kuyusunda
ah yürekler zorlanır
bir dokunsam çözülür
yaprak yaprak dökülür
adı suya yazılır
bazı zamanlar aşkın
gün biter yol tükenir
o bir deli derviştir
engel bilmez yüreğim
hep peşinde aşkın..
emre altuğun bugün çıkan yeni albümü zilin açık ara en iyi şarkısı. herkese tavsiye edilir dinleyin pişman olmazsınız. ola ki keşfedilirse;
(bkz: buralar entry dolacak)
kimse yazmamış ama yaklaşık 20 dakika sonra başlayacak sony ericson açık tenis turnuvası yarı final maçıdır. ntvspor canlı yayınlıyor.
(bkz: come on roger)*
7 ocak 2011 tarihinden itibaren tüm gs storelarda görebileceğimiz formadır. yıllar sonra adamakıllı bi forma çıkıyor sonunda. unutulmamalıdır ki uefa kupasını aldığımız yıl da beyaz formanın yanında çubuklu formamızla avrupa şampiyonluğuna yürümüştük.
1988 yapımı başrolünde julia robertsın boy gösterdiği bir film. ayrıca julia roberts ın ilk filmlerinden. sıcak mı sıcak, samimi mi samimi, güzel mi güzel bir film. izlerken sanki türk filmi izliyormuş tadı almakta mümkündür. mutlaka izlenilmesi tavsiye olunur...
başrollerini cameron diaz ve jordana brewsterın paylaştığı 1999 yapımı güzel filmdir. konusu bir hayli ilginçtir, cameron diaz ın alışıldık filmlerinin dışındadır. sürükleyicidir, sonunu merakla bekleriz, tavsiye olunur.
ankaranın tandoğan semtinde dö gol caddesi üzerinde bulunan küçük tantuni dükkanıdır. olağanüstü leziz tantunileri yedikten sonra ikram ettikleri çay da sizi nirvanaya ulaştırır. ankarada yaşayan herkese şiddetle tavsiye olunur.
kişiye göre değişen bir durumdur aslında. kişinin hayatı boyunca en çok etkilendiği, kişide derin bir iz bırakan kitaplardır bunlar.
(bkz: melekler ve şeytanlar)
(bkz: da vinci şifresi)
(bkz: şeytan yemini)
edit: herkes bi tane kitap yazsa bize de tavsiye olur fena mı olur yani...
bugün içimde birşey var
karanlık sularda boğuluyorum
bugün içimde boşluk var
boş sokaklarda kayboldum
yalan dünya dönüyor
zaman akıp gidiyor
sen de kendini kurtar...
buz tutmuş saate bakmak
anıları söndürmezki
bu yollarda yürümek zor
sanki sonu yokmuş gibi
sözler gümüş prangalarım
yağmur ılık gözyaşlarım
karanlık çökünce şehre
birden durur yalnızlığım
kapalı kapılar ardından
bir mavi ışık sızar
göremezsin yüreğini
bu o dersin kalbin kanar
yazdan kalma rockımsı
bir tad bıraktı bende
mezesi paraymış meğer
yaşadı bu leş şehirde...
emre altuğ şarkısıdır.2004 tarihli dudak dudağa albümünde aşk-ı kıyametin gölgesinde kalmış çok güzel bi slow şarkıdır.
yok,olamaz derdim böyle bir aşk
hep gülüp geçerdim bazılarına
türk filmi gibi derdim yaşadıklarına
ta ki sen girene kadar hayatıma
aklımda sen
fikrimde sen
gece gündüz düşlerimde sen
aklımda sen
fikrimde sen
var bi sebebi belli;düşlerimdeysen
güne başlarken ayrılık var
gün biterken hasret acısı
en zoruda gece yarısı
bölük pörçük uykularımda saklı
2003 model bir emre altuğ şarkısıdır.sıcak albümünün öne çıkmamış ancak belki en güzel şarkısıdır.
mutluyum ben yokki işim
taş ile toprak ile
dümenin tersten yüreğim
yürüyor sevgi ile
serseriyim ben giderim
sonuna en sonuna
kaderi buyur ederim
yanıma ah yanıma
sevmeyi öğrendim annemin kucağında
gülmeyi öğrendim belki en zor anımda
al götür bedenimi sahibi değilim ya
derdini kederini sevdiğim fani dünya
aşığım sarhoş gibiyim
uçarım gökyüzüne
aldanır bazen yüreğim
bir gülün cilvesine
serseriyim ben giderim
sonuna en sonuna
kaderi buyur ederim
yanıma ah yanıma
yine de akşam olsa hevesim ta içimde
bir de yağmur vuruyor gökler sanki indi yere
atıp ipleri buluta
bir salıncak kurabilsem
dolaşıp dünyayı sonra
kuraklara inebilsem
toprağı koklayıpta cebime
güneşi doldursam ah kendime
çare yokken;dertlere derman olsam ben...