Bir Zeytinli(ki artık adı değişti) sakini olarak son derece rahatsız olduğum organizasyondur. Öncelikle bir anda binlerce kişinin gelmesiyle her sene marketlerde bazı ürünlerin sıkıntısı yaşanmakta ki başka sorunlar olmasa göz ardı edilebilecek bir problemdir aslında. Gelgelelim gelenlerin içindeki insan sadece biyolojik olarak insan. Düzgün kesimle hayvanî kesimin oranlarını tahmin etmek çok güç olsa da kişi fazlalığı nedeniyle oranın bir önemi kalmıyor. En büyük sorun içkidir. içmesinler demiyorum, isteyen istediğini içsin isteyen yesin... Fakat yenilip içildikten sonra pakedin ve maximum düzeyde bira şişelerinin sokaklara saçılması, cips jelatinlerinin, sigara paketlerinin, market poşetlerinin bütün sahil ve sahil caddesi boyunca saçılmış olması kesinlikle kabul edilemez, insanlık dışı bir harekettir. Ben burada bisikletle ulaşımımı sağlıyorum. 5 günlük festival boyunca bir kez başlamadan önceki gece bir kezde ilk festival gecesi bisikletle merkeze gidip geldim. Bu iki günün ilkinde festivale gelen bir takım motorsikletli hayvanat yanımdan geçerek yavaşlayıp bana yanaşarak oldukça yakın bir mesafeden yüzüme çığlık attı. Hayvanlar aleminin diğer bir eşrafı da yine motoruyla bisikletimin üzerine kırdı ve çarpışmaktan son anda kurtuldum. Esrar ve içkiyle kafayı bulup insanların sıkça kullandığı bir sokakta kaldırma ve yola sereserpe yatan tipler mi dersiniz, birbirini bıçaklayan mı ararsınız? Sözlerimi noktalarken belirtmek istiyorum ki, aklı olanın uğramayı bir an bile aklından geçirmeyeceği bir organizasyondur Zeytinli Rock Festivali.
Kedi katili bir de bunu sergileyen can çekişen kediye "sen hala ölmedin mi?" diyerek kuyruğunda çeken kapatılmış olan facebook hesabına "bu sabah satanizmin doruklarındayım" yazan şerefsizdir
Öğrencilere "Bana ne lan adamın tarlasına çektirdiği dikenli tellerden. Tarla onun Dikenli tel onun parasını niye biz hesaplıyoruz biz onun muhasebecisi miyiz?" dedirten sorular, problemlerdir.
Bir çiftçinin çıkıp, hiç bir tane bile çıkıntı olmayan(genellikle kare dikdörtgen üçgen ve nadir olarak yamuk olan) tarlasını metresi 3-5 lira olan dikenli tellerle bir kaç kez çevirmesi sonucu oluşan matematik problemi çeşididir.
Bir yazarın (isim vermeyeceğim) adı bilinmiyor demesine rağmen adı John.H. Watson olan, mesleği doktor olan, ünlü dedektif Sherlock Holmes'ün akıl yürütme yeteneğine her vakada hayran kalan, bazı asılsı iddialara göre ilk zamanlar, "GEY" olan Sherlock Holmes'ün sevgili olarak yaklaştığı(ki kesinlikle bu iddialar yalan), sherlock Holmes'ün maceralarını tanıştığı "Kızıl Dosya"'dan itibaren yazıp yaımlayarak Holmes'ün ün yapmasını sağlayan ve sonradan evlenerek Holmes'le arayı açan, vakalara ara ara gelmeye başlayan, Sir Arthur Conan Doyle'un yarattığı Beyefendi, ağırbaşlı bir karakter.
roald dahl'ın yazdığı ve aynı adıyla filme uyarlanan kitaptır. Film iki kere çekilmiş olsa da birinci çekiminde fazla izleyici kazanamamıştır ama 2. kez johnny Depp ve Tim Burton ikilisi ile zirveye taşınan filmidir. Ayrıca sadece bir kitabı yoktur. Charlie'nin büyük cam asansörü adlı bir devam kitabı vardır. Ama 2. kitabı filme uyarlanmamıştır.
genelde yetenekli birtakım insanların çıktığı ve o çıkanlara ünlü dediğimiz, kendilerini ulaşılmaz lordlar zannetmelerini sağladığımız kişilerinde cıktığı ve insanı kendine bağlaya bilen görüntülü kutudur. şimdi internete de girio
Sir Arthur Conan Doyle tarafından yazılan ve uyuşturucu bağımlısı olan, bazı kişiler tarafında eşcinsel olduğu söylenen ama benim inanmadığım sırf aklını ve gözlemlerini kullanarak olayları kısaca çözen bir dedektifi ve yardımcısı watsonu anlatan ve birsürü sahtesi yazılan 5 kitabı olan ve bence okunması gereken bir seri.