günlerden çarşambadır. 3. katın çamaşır günüdür. çamaşırlar balkonda kurumakta ve 3 odada bulunan toplam 8 kişiye yalnızca 2 tane çamaşır kurutmaç konmuştur. sinirlenmemeye çalışır, yemek yemeye çalışır, ders çalışmaya çalışır, ortak banyo ve tuvaletleri kullamaya çalışırsın. çamaşır için 9 da, banyo için 8 de uyanırsın. heleki 2. öğretimsen vay haline um ki odadaki insanlarla uyku düzenin tutsun. bunların totalinde işte yaşamaya çalışırsın.
sürekli şikayet edilen şehirden istenenler. anlam veremediğim şekilde düşman olunan bu şehre o kadar ki gavur deniyor, diyenlere hak verilebiliyor. yalnız anlamadığım ne olsun? ne yapılsın? gerici mi olalım, ülkenin %50 sine mi benzeyelim, tektipleşen ülke modeline mi bürünelim biz de? bir şovenlik değildir bu, sadece gerçekten beklenen nedirin merakıdır.
sesini arıyor insan en çok da. tınısında kendini kaybettiği; kaybettiği noktada sesli harflarine tutulduğu; sessiz harflerinde durulduğu... her şeyiyle özlüyor oluyor insan. bunun için yaratılmamış mıdır insan? sesini arıyor insan beki de en başta kendi sesini. doğru kelimeler çıkmasını beklerken söylenen yanlış sözlerden boğuluyor insan. susuyor; sustukça kaybediyor sesini. bilmiyor mu ki vardır her zaman her sözden önce bir ses mutlaka.