"insanlar kalabalığın içinde yapayalnız. Yalnızlıktan kastımız; milyonların içinde yalnız kalmak. Yalnızlar olarak, bir mektep kurduk ve yazmaya başladık. Birbirinden bağımsız yazarların bulunduğu mektebe hoş geldiniz. Çaylar mektepten!" şiarıyla, eylül 2012 itibariyle yazın hayatına geçmiş mektep.
Ali Lidar, Miraç Ağca, Devran Bostancıoğlu gibi imba yazarlara sahip. Okuyalım okutalım.
Efsane ikili kaan çaydamlı ve Mete avunduk'un onlar kadar efsane radyo programı kaybedenler kulübü'nün tekrar yayın yapacağı internet sitesinin adı. http://www.bineviradyo.com/
Bence güzel olacak; zira bir çok insan yeni öğrendi bu olayı. Hayırlısı.
ateist, manyak, metalci, böyle ipne gibin puşt gibin bir şey. Şaka lan! harika yazıları olan kardeşim, arkadaşım, panpam lan!
eğer o yazılar gibi entry girerse karmasının uçacağına inanıyorum. hoş gelmiş.
edit: imla
bandista'nın daima albümünün son şarkısı. enternasyonal'i kendi tarzlarında yorumlamışlardır. bir kısmında ise maya adlı şarkılarının son kısmı duyulmaktadır.
(bkz: 24 nisan)
Güzel bir she & him şarkısı. dinleyelim dinletelim.
sözlerini de copy/paste yapayım tam olsun:
cried all night till there was nothing more
what use am i as a heap on the floor
heaving devotion but its just no good
taking it hard just like you knew i would
oh old habits die hard
when you got, when you got a sentimental heart
piece of the puzzle and youre my missing part
oh what can you do with a sentimental heart
oh what can you do with a sentimental heart
cried all night till there was nothing more
what use am i as a heap on the floor
heaving devotion but its just no good
taken at heart just like you knew i would
oh habits die hard
when you got, when you got a sentimental heart
piece of the puzzle and you're a missing part
oh what can you do with a sentimental heart
oh what can you do with a sentimental heart
oh what can you do with a sentimental heart
anamur-bozyazı yöresinde yapılan, harika yiyinti. kesinlikle yemenizi tavsiye ederim.
akrabalar toplanır ve bir sivri zeka çıkar sanki vahiy gelmişçesine şu cümleyi söyler "batırık yiyelim." herkes bir anda aydınlanır ve malzemeler toplanır, çay demlenir. ve en güzel kısmı... tüketim kısmı tabi ki. yedikçe yiyesin gelir.
eğer gurbette iseniz burnunuzda tüter. ve "ilk tatilde memlekete gittiğimde bunu öğrenmeliyim" dersiniz. sonra gittiğiniz şehirde de yaparsın. toplarsın anamurluları oooh. demeyin keyiflerine.
the perfect words never crossed my mind
'cause there was nothing in there but you
i felt every ounce of me screaming out
but the sound was trapped deep in me
all i wanted just sped right past me
while i was rooted fast to the earth
i could be stuck here for a thousand years
without your arms to drag me out
there you are standing right in front of me
all this fear falls away to leave me naked
hold me close cause i need you to guide me to safety
no i don't wanna wait forever
in the confusion and the aftermath
you are my signal fire
the only resolution and the only joy
is the faint spark of forgiveness in your eyes
there you are standing right in front of me
all this fear falls away to leave me naked
hold me close cause i need you to guide me to safety
there you are standing right in front of me
all this fear falls away to leave me naked
hold me close cause i need you to guide me to safety
no i don't wanna wait forever.
grup yorum'un harika bir enstrümantal çalışması. mükemmel ezgilere sahiptir. 90'ları hatırlatır her zaman bana... O zaman ki yaşam tarzını, olayları, hikayeleri...
Arcturus'un La masquerade infernale albümünden harika parça. ics vortex'in vokali olayı bitirmiştir.
sözleri ise şöyle:
await the coming storm. behold the sign in the sun.
chaos upon us spawn! the arrows of time pinpoints us all.
oh, well the maddening laughter growing louder with the memories.
atoms like incense rising, like a thousand candles all blown out
at once.
fear tangled with despair.this ghastly symphony of malice breaks it.
the spirit sails out on waters. an intergalactic sea of sorrow.
solemn oblivion with thee.
ways of darkness.
the third eye reflects the images of vast reluctant pasts.
ethereal eternity awaits the final act.
it crawls toward the altar destinied to collaps.
tragic legend, eerie stratum.
twisted, this mortal flesh evoked again, with echoes still haunting;
the curses chanting.
embrace the outcast state of chaos. after all its unalterable.
beweep this thought, then arise with wisdom,
nowhen i hallow in the gateway of different plains.
open your heart and let go. oh vanish. divine infinity.
ah, this wraith i am. so many aeons ago since.
ah i suffer eternally. the inevitable did unfold.
oh well, a collection of particles held together
by the force of a soul and its memory.
be warned (you stand) on the edge of infinity;
where coloured waves will lead the way into the void.
fear tangled with despair. this ghastly symphony of malice.
oh well the maddening laughter growing louder with memories now.
atoms like incense thing.
ways of darkness.
the third eye reflects the images of vast reluctant pasts.
ethereal eternity awaits the final act.
you are drawn towards the altar destined to collaps.
tragic legend, eerie stratum.
in between the arrows of time i suffer eternally.
Kimin olduğunu bilmiyorum. işgüzar anamurlunun biridir.
ende nahıl laf
ben heç seni unudur mıyın
çıkla yüreğimde gülsün hoynu
tekmil yerleştin sökebilir miyin
hangı vakıt olursa olsun
ister guşluk ister ağşam
ebedi seni düşünürüm
acap şindi niy edenki
foturafına teniyip teniyip ağların
ciğir ciğir eder damarlarında gan
hangire baksam kara gözüm
gıymık üyüyemedim gene böğün
sağır sende benim gibisindir
acap niyolacak ki halımız
heç tasalan ceylan gözlüm
ihıcıka varıverin az galdı
bir duttum muydu eliği
gimseceği dınlamam valla
garşımıza çıkacak adıbatasıcalar
ver ederim dekmeyi
anamurluca selam verme biçimi. Size bir örnek: bir şehrin mesela istanbul'un en işlek yerlerinden olan taksime çıkın. eğer medeni cesaretiniz varsa "Hoyyn!" diye bağırın. dönüp bakan kesin anamur-bozyazı arasında yetişmiştir.
Mahsuni Şerif'in harika ötesi türküsü:
ökkeş vurma bizi!
neden vuruyorsun be ökkeş.
eğer vuracaksan sen kendi düşmanlarını vur ökkeş.
bir gün fransız kurşunu bize atıldığı zaman beraber savaşmadık mı?
emperyalizme karşı be ökkeş.
belleğin mi zayıf ökkeş.
haydarı, yusuf çavuşu niye vuruyorsun?
emekçinin babasını,
emekçinin oğlunu neden vuruyorsun.
vurma emekçiyi be ökkeş.
ökkeş biliyorum sen maraşlısın.
bilir misin ki ben de maraşlıyım.
bilirsin âşık mahzuniyim işte.
beraber kurtardık bu ülkeyi.
bu dağları kurtarırken,
ne mezhep, ne din ne de inanç ayrımı vardı.
ulusal kurtuluş savaşı vardı yalnızca.
tüm bunlara rağmen küsmedim sana ökkeş.
sen gene de vur bizi.
ama biz yine de severiz tüm insanı unutma ökkeş
güzel maraş sana nazar mı değdi?
ahır dağı neden, gamlı gamlısın
mor kayada yiğitlerin gezerdi
ahır dağı niye gamlı, gamlısın
ölüler de yakıldı, yanmadı sağlar
yavrular ezilmiş, analar ağlar
denizler tükenmez, damlalar çağlar
mahirler hiç bitmez, doğar sinanlar
maraş dağı niye gamlı, gamlısın
allah deyip tespih çekip gittiler
hakkın binasını yıkıp gittiler
camilerden gelip, döküp gittiler
maraş dağı yine gamlı, gamlısın
bizim inancımız, söküp gittiler.
der mahzuni boyun, eğmem dört beye
döner kuzgun üleşimiz yemeğe
utanıyom maraşlıyım demeğe
maraş dağı yine gamlı gamlısın