sanat namına birçok güzelliklerin bulunduğu bu yapı batının gözünde almanlar'ın doğuya açılan kapısıdır.(açılışını ermeni bakanımız bedros hallaçyan yapmıştır , açılış konuşmasını yapacak alman temsilciye zorla türkçe metin okutmasıyla tanınır.)
düz mantık az gelir mantıksızlık ürünü bir kanıksamadır. başarılı olma veya başarısızlık durumları bir çağa yansıtılamayacağı gibi bir millete de yamanamaz.
bu tarz yanlış genellemelerin kökleri tarih bilimini hatta felsefesini anlayamamaktan kaynaklanır. yazıda belirtilen fransa ve ingiltere tarihlertine bakılıp türkiya ile kıyas yapılırsa milletlerin tarihindeki sürerlilik anlaşılacaktır.
elbetteki tarihin yazdığı hatalar ve mucizeler bir kaç paragraf yazı ile silinemez.
türkiye ne zaman dış politikada bir atılım yapsa ortaya çıkan ve kimileri tarafından piyasaya pompalanan bir meseledir. hilafet hakkındaki gizli bilgiler falan filan... serdar turgut ne zaman yazı yazacak konu bulamasa ısıtıp ısıtıp aynı konuyu ele alır gazetedeki göşesinde. mesel bilinmeyeni bilen söyleyen yazan kimse olmaya çalışmaktır yahut harbiden inanan kişidir.
hz peygamber sümeroloğ tarihçi , şair , edebitaçı , astronom , hekim , antropolog , anazilist , philologist..... ise güzel bir kitap yazabilirdi ama bu yine kuran olmazdı.
osmanlı'nın en büyük politika hatalarından biridir. kendi kendine yetme ve müttefik edinmeme duygusu 18. yyla kadar çok havalı görünse de osmanlı toplumunun batı bağlantısını engellemiştir. bu politik hata ııı. selim döneminde yavaş yavaş ortadan kalkmış kırım harbi sırasında türk-batılı dostluğu gibi tam tersi neticeler doğmuştur.
osmanlılar 1299-1922 arasında 623 yıl hükümranlığı aralıksız sürmüş bir hanedandı. tarihte parlak bir iz bırakan bu ailenin sürgünü çoğuları için acı ve sefalet getirmişti. bu konu hakkında murat bardakçı'nın son osmanlılar eseri ve birçok belgesel ayrıntılı bilgi vermektedir.fakat bu sabık sultan ve şehzadelerin mısır'dan çin'e kadar başka bir hükümranlık maceraları olmuştu.peki bu son osmanlılar diğer hükümdarlıklarında türk imparatorluğunda olduğu kadar başarılı olabilmişler miydi?
*** bu maceralardan birini sultan ıı.abdülhamid'in torunları abdülkerim ve orhan efendiler dünyanın öbür ucunda , çin'de yaşamışlardı. ikinci dünya savaşından önce japonya doğu asya'daki rakibi rusyaya karşı planlar yapmıştı. mançurya tahtına eski çin imparatoru pu-yi, moğolistan ve türkistan tahtlarına da abdülkerim ve orhan efendiler geçirilecekti. şehzadeler tokyo'ya kadar gidip planlara dahil bile olmuşlardı. fakat daha sonra çıkan anlaşmazlıklar şehzadelerin canını tehlikeye sokmuştu. abdülkerim efendi new york'a orhan efendi de brazilya'ya kaçmışlardı. kaçtıkları japon ajanlarıydı.
1935 ağustost'a New york'ta şehzade abdülkerim efendi'nin bir otel odasında cesedi bulunmuştu. osmanlılar için başka bir hükümranlık başlamadan bitmişti.
*** sultan vahdettin'nin kızı neslişah sultan ve son halifenin kızı hatice dürrüşehvar sultan başka yerlerde prenses olmuşlardı.
neslişah sultan 1940 da mısır'ın son hidivi abbas hilmi paşa'nın oğlu muhammed abdülmumin ile evlenerek mısır prensesi oldu.1952 darbesinden sonra kocası kral naibi olunca kendisi de mısır first lady oldu. mısırda krallığın kaldırılmasıyla neslişah sultan ikinci bir sürgün yaşamış ve mısırdan kovulmuştu. aynı bedbahtlığı hatice dürrüşehvar sultan haydarabad'da yaşamıştı. kendisi dünyadaki en zengin hanedanlardan olan haydarabad nizamı prensi azam cah ile evlenmişti. oğlu(son halife abdülmecid'in torunu oluyor) bereket cah haydarabad'da hükümdar bile olmuştu. ama hindistan'nın haydarabad nizamlığını işgal etmesiyle haydarabad'daki hanedan üyeleri sürülmüştü. bu memlekette osmanlıları kabul etmemişti.
sürgündeki osmanlılar... kimisi fransız orkestralarında kimisi amerikan mezarlığında kimisiyse saray entrikalarında yeni yaşamını kurmaya çalışıyorlardı.
sevmek ayrı bir şeydir saygı duymak ayrı... bir liderin icraatları,kişiliği ve yaşamını sevmek zorunluluğunu kimse kimseye biçmemiştir. özellikle ilk okulda gördüğümüz atatürk sevgisi zorlamasını bir kenara bırakıp ideolojik devlet yapısının gerekliliklerinde incelenmelidir.
şu kesindir ki teoman'a, bumin kağan'a ve tuğrul-çağrı beyler'e kurucu olarak ne kadar saygı duymak gerekirse atatürk'ünde en az bukadar saygı gerektirdiğini düşünüyorum. makul olanda budur.
izmir saat kulesi gelir. saat kulesi 2.abdülhamid'in 25. saltanatı adına konak ilçesine yaptırılmıştır. kuledeki saat kayzer 2. wilhelm'in hediyesidir.
yavuz sultan selim herkesçe tanınmış büyük bir türk devlet adamıdır. bu yandan kimsenin sorunu olmasa da geçmişte olan safeviler ile osmanlılar arasındaki tatsızlıklar günümüzde hala unutulmamış. bunun sebebini tarihi ''tarihselleştirememek''tir. yinede alevi bir vatandaş bundan rahatsızlık duyacaksa adını illa yavuz olacak diye diretmek yerine evliya çelebi gibi ''tüm toplumu'' kapsayacak kişiler seçilebilirdi.
şaşılacak bir şey olmayan belgelerdir. talat paşa'nın türk mason locasının kurucu olduğu sultan murat'ın da ingiltere'de masonluğa katıldığı unutulmamalı, masonluğa uzaylı gözüyle bakılmamalıdır.
atatürk'ün masonluğu ise ittihat ve terakki üyeliği döneminde gerçekleşmiş olabilir. bunu o dönemin subay akımı kabul edebiliriz. atatürk'ün locaları kapatması ise merkeziyetçi devlet anlayışının savaştan sonra artmasıdır. bu dönemde atatürk hala mason locasıyla beraber miydi bilemiyorum.
hep yaptığımız şablonlaştırmanın ürünüdür. dalga geçen kişinin chpli olup olmaması fark etmez. fakat aklımızdaki kalıplar kelimelerimize öyle işliyor ki açılan her başlıkta bunu tespit etmek mümkün.
şüphesiz ki dalga geçilmesi kınanılacak bir şeydir.
eğer objektif ve başarılı bir tarihçi ise onun osmanlıyla alakası şuursuz bir hayranlık değildir. osmanlı'nın devlet yapısı, geleneği ve siyaseti açısından tarih sahnesinde parlayan bir oyuncu olması hayranlık uyandıracak bir şeydir.