günlerdir o kadar bitkinim ki yataktan çıkabilecek halim yok. işe resmen sürünerek geliyorum saatler geçmiyor. uyku sürem asla yeterli gelmiyor. şimdi evde olmak paha biçilemez olurdu.
türk erkeklerine kendini feda etsin diyen yok ama tepki göstermeden oturup izlemek de erkekliğe ne kadar sığar tartışılır. bu gibi yaşanan olaylara sen, ben, o tek başına müdahale etsin demek, saldırganı etkisiz hale getirsin demek ne kadar ütopikse toplumun bunu görmezden gelmesi de ahlaki değil. toplum olarak tepki gösterme yetimizi kaybettik.
beklentiye bağlı olarak değişkenlik gösterecek bir önerme, ufak basit beklentiler genelde karşılanır ama en çok istenilen, en önemli beklentiler karşılanmaz.
bir takım güncellemelerden sonra ikisi de evimde var. air fryer neyse de robot süpürge benim kurtarıcım oldu. özellikle çalışan kadınlar için bulunmaz nimet. tabi ki çekim gücü bizim alışık olduğumuz motorlu süpürgeler kadar iyi değil ama kılı, tüyü, saçı, tozu gayet güzel süpürüyor. önemli artılarından biriyse uygulama ile uzaktan çalıştırılabiliyor oluşu, tertemiz bir eve gitmek bence mükemmel.
az iletişim kurduğum sıradan bir arkadaşımsa muhabbet eder geçerim ama yakın bir arkadaşsa ve uzun süredir görüşmediysek mesafeli bir sohbet olur ve uzun süre daha görüşmeyiz. (bkz: artık sende herkes gibisin)
benim için mecburi nemlendirici.
cildim o kadar kuru ki vazelini günde iki kere sürsem bana mısın demiyor. hoş değil tavsiye etmem. ayrıca vazelin kullanan köylüdür.
Yapmayın manyak olursunuz.
Ruhani açıdan hasta olan insanlar sizi de hasta eder hisler bulaşıcıdır uzak durun. Şifa olayım derken dengeniz bozulur bir bakarsınız sizde hasta olmuşsunuz.
Kim evlenirse beni takipten çıkıyor. Potansiyel tehlike olarak görüyorlar heralde ama arkadaşım sende gözüm olsa evlenmeni mi beklerim. Çok şükür şimdiye kadar yuva da yıkmadım. ilginç.
Bol misafirli bir gün oluyor. Babam ameliyatlı fotoğrafını Facebooktan paylaştığı için misafir akınına uğruyoruz. Facebook ve 60 yaş üstü erkekler kapatılsın.
Köyüme dönmek istiyorum. Küçük bir ev küçük bir bahçe. istediğim zaman üç beş kişiyle muhabbet edeyim istediğim zaman üç gün evden çıkmayım. Kimse bana soru sormasın bir şeyler anlatmasın kimse benim için endişelenip benim için uğraşmasın. Biraz dinleneyim.
Kimseye laf anlatmaya uğraşmıyorum. Sonuna kadar karşı olduğum bir görüşü yanımda biri savununca ona hak verip beraber savunuyorum. Birine bir şey anlatınca hayır öyle değil derse aa haklısın ben yanlış biliyorum diyorum. Tartışmamak mutluluk getiriyor.
Hem o kadar kırgın ve öfkeli hem de o kadar sakin ve huzurluyum ki nasıl aynı anda bunları hissediyorum bilemiyorum. Öfkeden içimden çığlıklar atmak gelirken ağzımı açıp tek kelime etmeyecek kadar sakinim. Bağıra çağıra ağlamak isterken huzur içinde müzik dinleyip keyif yapıyorum. Hoş değil.
Çirkin çocukları sevemiyorum. Yüzlerine bile bakamıyorum. Ayıp olmasın diye ay canım çok minnoş falan derken içimden aman allahım nasıl bu kadar çirkin olur diye dehşete düşüyorum.