Güzel Mudanyamın yeni belediye başkanıdır. Belki Mudanyama merkezden uzun süre hizmet gelmeyecek fakat en azından belediye paraları da saçma sapan yerlere gitmeyecektir, bundan eminim. Ne demek istediğimi merak edenler google'a mudanya'da yolsuzluk yazıp araştırabilirler, gerekli haberlere ulaşacaklardır. Makam kapısını söktürmesi gerçekten mudanyada yaşayan bir birey olarak söyleyebilirim ki, hepimizi etkilemiştir zira kendisinin seçim vaatlerinden birisi de buydu. Bu neden önemliydi? Şundan önemliydi, belediye başkanıyla yüz yüze görüşmek istediğinizde, sekreterinden 'başkan bey şu anda burada değil, daha sonra gelin' cevabı almak farklıdır, bizzat odanın içerisine kafanızı uzatıp orada mı değil mi diye bakmak farklıdır.
Araba mevzu ise, araç bundan 2 yıl önce kiralanmıştır, önceki belediye başkanımız kullanmaktaydı, aylık ödemesi yazdığı gibi 4.500 tl idi. Bunu yıllığa vurduğunuzda oldukça yüksek bir gider ortaya çıkmaktadır. Lakin Hayri başkanımız bu aracı en iyi şekilde kullanmıştır (kimileri reklam yapıyor diyebilir fakat reklamla uzaktan yakından alakası yoktur, çünkü aracın aylık ücreti çoktan ödenmiştir, araç geriye verilse bile paranın bir kısmı geriye gelmeyecektir, bu yüzden de en doğrusunun bu olacağına karar vermiştir Hayri başkanımız)Peki bu başkan ne ile gidip gelmektedir diye soracaksanız da, kendi aracıyla gidip gelmektedir.
Umarım daha iyi yerlere gelecektir Hayri başkanım (uzun bir aradan sonra bana da entry girdirmiştir ayrıca, kendisine tekrardan teşekkürleri borç bilirim)
muhtemelen bu başlığı açan arkadaşın bir yakını, dağda, saçma sapan bir kurşun yüzünden canını vermemiştir,şehit olmamıştır. o yüzden bir şey demiyorum, önce biraz beynini geliştirmesini istiyorum, beynini kullan @1,beynini. bir şey denilesi bir başlık değildir.
gitsinler cemaate girsinler, üniversiteyi bitirmiş, yüksek lisans yapmış adamlardan daha çok para kazanırlar, hem de oturdukları yerden veya gitsinler dağa çıksınlar, haburdan davullarla zurnalarla dönerler geriye,bize oranla daha fazla 'insan' muamelesi görürler bu ülkede
saçmadır. çünkü insan ne yaparsa yapsın kendini alıkoyamaz. seven varlıkemlarız, sevmeye alışmışız. ufak tefek depresyonlu dönemlerimiz olsa da hepiniz sevmeyi, sevilmeyi isteriz.
kürtlerin sanki bu topraklar üzerinde devlet kurmak gibi bir amacı varmış havası veren başlıktır. oysa ki durum öyle değildir. nasıl ki savaşı yaşlılar başlatıp, gençler ölüyorsa durum burda da aynıdır. üst kesim bir tabaka böyle bir durum ortaya çıkartmıştır oysa ki alt kesimin bundan haberi bile yoktur, zira böyle bir istekleri de yoktur. binlerce yıldır kardeş olan iki toplumun, şimdi ayrışması niyedir?
sorgulayabilmektir yalnızlık. neden şu anda yalnızım diye kendisiyle hesaplaşmasıdır insanın. düşünmektir yalnızlık. eskileri düşünmek, iç çekmek ve ardından gelen sigara. sonucu mutsuzluğa varır. aşırı dozda alınmaması gerekir
müziğin evrenselliğine inanmıştır. müziğin dili, dini, ırkı olmadığının bilincindedir. zira dünyaya kaç tane böyle bir ses geldi ki, neden dinlemeyeyim yani şeklinde de sormuştur zamanında muhtemelen kendine
badem - sensiz kalacak bu şehir
hiç unutmam, şarkının nakaratını kollarımın arasındayken söylemişti, gidiyordum. nerden bilebilirdim 1 hafta sonra bana o mesajı atacağını.
sevdiğim şehir. tapılası. en son geçen sene vize çıkattırmaya gitmiştim. hayran kalmıştım
gazi önder mustafa kemal atatürk' de ağzının tadını biliyormuş, ege denizine bakarak rakı içmesi ne güzel olurdu
diye iç geçirmiştim o zamanlarda
denilesi şehir(yazayım da formata aykırı olmasın)
mahalle maçlarında söylerdim bunu ben. doğru düzgün yeteneğim yoktu o yüzden kaleye sokarlardı beni. e o yaşıtlardaki bütün çocuklar da maradona-hagi olduğu için defansa pek gelmezlerdi. sonuç ise 3 e 0 gelen rakip takımın beni bi sağa bi sola oynatıp sonunda golü atmasıyla biterdi
saçma bir başlık. gereksiz geldi açıkçası. zira tanıyıp tanıyabileceğiniz hangi süper kahraman bir ulusu, o halkın gücüyle tekrar ayağa kaldırabilmiştir? süpermen gibi uçmadı, batman gibi son teknoloji araçları da yoktu, örümcek adam misali emperyalist güçlerin askerlerine örümcek ağı da atmadı.
lakin zamanının adamı oldu. bulunduğu yüzyılın çıkarttığı kahraman oldu. zorluklarla geçen çocukluğunun ardından, kurtuluşun halkın eliyle olacağını bilerek hareket etti ve 13 kasım 1918 de söylediği 'geldikleri gibi giderler' hipotezini gerçeğe dönüştürmüştür
muhtemelen asosyal bir ergenlik geçirmiştir veya ergenliğinden kalma sorunları vardır. yaklaşmayınız. sorunlarından ötürü ne yapabileceği belli olmaz, sıkı verir durduk yere. bir de bunların türk polisi olanları vardır ki onlar için de ayrı bir entry girilmesi gerekir
biz adanalıyık gardaş, acının hasını yerik
gibilerinden bir cevabı hak eden kızdır. olduğu yerde bırakılması ve hesabın kendisine kitlenilmesi gerekir
akıllansın sürtük.