8 megapiksellik harika resim çeken ve 1280x720 boyutunda video çeken harika kamerası,
çok aktif bir şekilde kullanılabilen dokunmatik ekranı (omnia'ya göre çok çok daha iyi),
mükemmel görünüş sağlayan çok büyük boyutlu amoled ekranı ve
8GB lık hafızası ile çok kısa zamanda türkiye'de satılacak olan telefonlu cihaz.
şu an kullandığım telefondur ayrıca. eksiğini gediğini göremedim henüz. saatlerdir video izledim, ısınma falan yok, bana mısın demeyen bir cihaz. ha biraz büyük o ayrı, plazma tv yerine i8910 alınabilir.
artık profesör olmuş pek bi aşmış elektronik bölümü hocası.
bulunduğu mevkiiye rağmen öğrencilere olan saygılı davranışı bile değişmemiştir.
derslerde yaptığı gaflardan, kırdığı potlardan sonra hep "bunu internete yazmayın sakın*" demektedir. ah aklıma gelse de yazsam hocam*
son haftaki derste de durmadan "8-bit, 8KB, 8 bölge" diyerek hepimizi büyük bir üzüntüye boğmuştur. hayır, niye şimdi? sözlükteki ismimin dolaylı yaratıcısıdır aynı zamanda.
ekşi sözlükteki teo adlı yazarın meşhur ettiği şahsiyet.
söylentilere göre şöyledir. teo kişisi time dergisinin time 100 adlı anketinde atatürk'e her gün düzenli oy atılmasını sağlayan bir program/düzenek yapar. (olayla ilgili enty silindiği için uyduruyor da olabilirim) her şey güllük gülistanlık giderken arkadaşı bir hinlik yapıp programdaki ismi değiştirir ve ismi fenasi kerim yapar. bundan sonra tüm oylar fenasi kerim'e gider ve teo sıçar afedersiniz. teo bunu farkettikten sonra başka bir ismi aday gösterir (sanırım murat arslan *) ve fenasi kerim'in ankette geride kalmasını sağlar. tabi teo işinden de kovulur. iki hafta sonra iki katı maaşla başka yerde işe başlar, şimdi de amerikadadır zaten. *: http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=9458732
odtü'de varmış böyle biri. adı ercan mercan mış. herkes adı soyadı ile hitap ediyormuş, o da dayanamayıp ismini değiştirmiş ama herkes ercan mercan demeye devam etmiş.
hazırlanışı 10 dakika sürebilen nefis kek türü. burunla da yiyen vardır.
malzemeler; 1 su bardağı süt, 1,5 su bardağı şeker,1 su bardağı sıvıyağ, 4 yemek kaşığı kakao, 3 adet yumurta, 1,5 su bardağı un, 1 paket kabartmatozu, 1 paket vanilya.
Yumurta ve şeker iyice çırpılır. Yağ ilave edilir. Süt eklenir. Kakao ve vanilya katılıp, çırpılır. Kakaolu karışımdan 2 su bardağı bir kenara ayrılır. Kalan karışıma un ve kabartma tozu karıştırılır. Yağlanan kalıba hamur konulur. Mikrodalga fırında 650 watt'ta 7 dakikada brownie pişirilir. Kek sıcakken kesilip ayrılan kakaolu karışım üzerine dökülür.
durum binmeyi bilmemeleri değil, insanların bir yere yetişmesi için acele etmelerinden kaynaklanmaktadır. zira istanbul, işi olmayanların bile acele ettikleri bir şehirdir ve yollar ankara gibi 3-5 dakikada gidilmez saatler sürer. ayrıca istanbul'un taşı toprağı kalmadığı için öyle küçük duraklarla idare edilmektedir. ankara gibi at koşturulacak yerleri yoktur, taşaklı insanları da yoktur ama kesinlikle söyleyebilirim ki istanbul halkı (diğer şehirlerden gelenler de dahil) ankaralılardan daha çok toplu taşıma bilincine sahiptir. ankara'nın metrosu güzeldir hoştur ama kimsenin acelesi olmamasına rağmen inenlere kesinlikle yol vermezler, söylersin gene de anlamazlar, üstünüze yürümeye devam ederler. paris hilton'un da dediği gibi bir de yürüyen merdiven görgüsüzlüğü vardır ki hiç girmeyim oralara.