isviçreli bilim adamlarınca kanıtlanmış mı bilinmez ama bana kalırsa doğru bir önerme. aynı şekilde çirkinleştiredebiliyor. eğer mutluysanız enerjinizin dışarıya yansıması suretiyle çevrenizden "bi' güzelleştin sen" tepkileri alabilirsiniz. insan bunları duydukça daha mutlu hissediyor kendini.
itiraf ediyorum sözlük çok mutsuzum şu anda. o kadar uğraştım, emek verdim ama sevgili asistan hocam tezimin şekil itibariyle alıntı olduğunu söyledi. keşke gerçekten copy-paste yapsaydım da en azından içim gam yemeseydi.
insan saygısından bir şey de söyleyemiyor. bir de utanmadan düzenlemiş, çoğu kısmı silmiş bana o halini mail olarak atmış.
tez yazmak istemiyorum sözlük. hayattan soğudum yemin ediyorum. araştırmam gereken konular üstüme geliyor, rüyalarıma giriyor, adeta yaşadığım yeri bana dar ediyor. bir an önce yaz bitse de iyi kötü bir şekilde şu beladan yaz okulunda kurtulabilsem. başka bir şey istemeyeceğim. söz.
sevgili dostlarım anlıyorum, iyi birer arkadaş olup grip olduğum için beni hastaneye götürmek istiyorsunuz ama gözünüzü seveyim ısrar etmeyin, hastane fobisi olan bir insan olduğumu biliyorsunuz. sevgiler.
ne yazık ki insanları sınıf sınıf ayıran bir dönemde yaşıyoruz. kimsenin kimseyi maddi çıkarları olmadan sevebileceği bir dünyada, teknolojinin bu kadar gelişmediği bir zamanda yaşamak isterdim.
bir insan karşımda konuşuyorken, söylediklerinin doğru olup olmadığını sorgulamadan her söylediğine tek seferde inanmak isterdim.
3 bölüm sonra final yapacak diziymiş. üzüldüm ne yalan söyleyeyim. istanbul tarlabaşı'ndaki hayatı gerçeğe en yakın şekliyle önümüze seriyordu, oyuncular da kaliteliydi.
kolay kolay ağzından iyi bir şey duymanın mümkün olmadığı bir adamsa babanız, "ben kızıma güveniyorum, mesleğini eline alacak, biz de sadece onunla gurur duyacağız" dediğinde ister istemez duygulanıyorsunuz. derin ve anlamlı.
başkasını düşünerek değil, kendisi için bunları öğrenmesi gereken kızdır.
ayrıca evlenilecek-eğlenilecek kız ayrımını bunları bilen ve bilmeyen şeklinde yapmak da yanlıştır. nihayetinde kimsenin evlenme ölçütü sadece bunlar değildir.
değil paris, istanbul'dan bile kaçmayı düşündüğüm gün şu sevgililer günü. kutlayamayan gariplerden olmayı tercih ediyor insan. resmen çevrede bir insan vıcıklığı kirliliği oluyor.
günün anlam ve önemini unutup bir grup arkadaşıyla sinemaya gitmek gibi bir hata yapmıştım geçen sene. bu yıl dışarı adımımı bile atmayı düşünmüyorum, saygılar.
sorumluluk nedir, nasıl alınır gibi soruların cevaplarını öğreten şehirdir bursa bana. çok şey katmıştır, güzel anılar, güzel arkadaşlar... çok şey söylenebilir üstüne ama gezilip görülmesi gereken yerlerden. kestane şekeriyle hayatı sevdirir.