2 yıl önce ilişkinin nasıl kesildiğine bağlı olarak değişir. kendi isteğiyle gitmişse yukarıda sayılanların hepsi olabilir (pişmanlık, boş kalma, sevdiğini farketmeye kadar uzar) fakat bir töre, aile baskısı vb. sebebiyle gitmişse bir şekilde özgür kalmış ve gerçek isteğine yönelmiş olabilir.
audi, mercedes, ferrari.vb. hep müslüman kuruluşu bu arada patentlerle ilgili bir istatistik vardı hangi ülke yılda kaç patent almış diye; heykeli çok olan ülkeler yerlerde (!)
çifte standarttır, üstelik eşit olmayan konuları eşit gibi göstererek. terörist başı olduğunu gizlemeyen, bunun için hüküm verildiğine göre bu konuda şüphe olmayan kişiyle görüşmeye onay verip, mecliste yer almasına izin verilen partiyle görüşmeye karşı çıkmak çok adaletli görünmüyor.
cuma namazına gidenlerin hesabını tutan seçmen oldukça giden olacaktır, bakara makara denmesi de bu yüzdendir, başkalarının dinini ölçmeyi bırakan seçmen olalım önce.
Çadırda kalması güzel hareket, sesini duyuramayanlara hizmet ettiğini unutmayalım.
arkadaşlar şu an zaten 13. cb tarafından yönetiliyor ülke, 12 ve 13. cb olarak sn. erdoğan görevde, o şekilde mazbata verildiği biliniyor, bu konuya dikkat etmek lazım.
dikkat çeken bakıştır. umarım yukarıda söylendiği gibi "ben demiştim" demeye hazırlık değildir unutulmasın ki kazanacak aday çalışmakla elde edilir, hiç bir adayın kazanacağı garanti değildir ve anket denecekse anket sonuçları uçurum değildi, sebep buymuş gibi davranmayalım. şu saatten sonra adayın arkasında durup çalışmak gerek o kadar.
farklı görüşlerin duyulup, mantığa ulaşılmasının neresi kötü arkadaşlar? iki ittifakta da farklı partiler bulunmaktadır ve hepsinin görüşlerini ortaya koyup ortak karar aldıklarına inanmıyor musunuz yoksa?
üzüleceğimiz varmış, üzüldük, ama demokratik hamlelerle tatlıya bağlandı. özgürlük böyle bir şey, otokrat olunsaydı ses duymazdık, iyi gibi görünse de korku imparatorluğu olurdu, önemli olan medeni şekilde halletmek. Kılıçdaroğlu ve Akşener'i olgunlukları için tebrik ediyorum, daha güçlenerek devam.
Not: önceki entrylerimden birinde meral ablanın o ilk açıklama sırasında yüzünün üzgün göründüğünü, birilerinin zorlamış olabileceğini öne sürmüştüm, umarım böyle bir şey varsa barsaklar temizlenmiştir.
yüz ifadesi üzgündü, sanki kendi isteği değil de partililerinin isteği gibi düşündüm ya da düşünmek istedim, meral ablanın truva atı olmadığına inanmak istiyor olabilirim, işte tarsus kazısıydı, bahçeli'nin dönüşüydü bunlar hep gizem.
argüman dayatmaya direnme olursa akla bu gelir, kabul edilebilir bir başka argüman varsa tartışılır elbette, bu argüman olmaz arkadaşlar.
tekrar ediyorum başka argümanlarla savunulacaksa ayrıca ele alınır, bunu göstermek aklımızı hafife almaktır, oy çokluğu denen şey demokraside esastır, 5 kişinin fikrini silip 1 kişininkinde diretmek diktatörlük olur.
memduh bayraktarın birkaç saat önce söylediği de buna benzer bir şeydi, bir çoğumuzun aklına gelmiş olan temennidir de aynı zamanda fakat söylem bu kadar sert olunca biraz zor gibi.
her türlü bağı, oluşumu kapsayan başlıktır, teklif edip şansını deneyen yanlış yapıyorsa, kabul edip giden daha yanlış yaparak insanları hayalkırıklığına uğratıyordur.