tavuğun götünden çıkanı yemekle benzer şeylerdir. nekadar ilginç bir dünyada yaşadığımızı bir kez daha anımsama sebebimdir. biz de pek iç açıcı biryerden çıkmadık ne de olsa.
büyük özgüven farkıdır ki arada dağlar vardır. bu fark çocuklar mı yoksa ebeveynler arasında mıdır orası tartışılır.avrupalı çocuk daha 15 yaşına gelmeden en az 5 ülke gezmiş en az 2 dil konuşan bir birey haline gelirken türk çocuğu il sınırından dışarı çıkamamakla birlikte türkçeye bile hakimiyet kuramaz.
babası italyan annesi iskoç, şarkıcı ve söz yazarıdır. these streets şarkısı oldukça hoştur. bir zamanlar 19 yaşında iken sevgilisine 22 yaşındayım demiş sevgilisi tarafından öğrenilince terkedilmiş şahıstır.
sözlükte çokça mevcut olan yazar bozmaları. bu insanlar başka başlıkların da konuların da demokrasiden eften püften bahsederken insanların dinlerine hakaret edebilecek kadar aşşağılık kişilerdir. işin ilginci ise hala sözlükte barınmalarıdır.
çevremizde çokça rastlayabileceğimiz kızdır. sürekli konuyu buraya getireni mevcuttur. ister ki konu hep nerelisin mevzusuna gelsin de kendisini övsün. bir de statülere filan yazarlar.
(bkz: izmir in denizleri kız, kızları deniz kokar)
pisa 65 civarında ülkede yarım milyon 15 yaş öğrencisine uygulanan bir testtir. iki saatlik sınavda okuma, matematik ve fen soruları var. amaç gençlerin elde ettikleri eğitimi gerçek hayatta nasıl uyguladıklarını ölçmek. diğer bir anlatımla, ölçülen, örneğin, öğrencinin fizik veya matematiği değil bunları gerçek hayatta karşılaştığı durumlara ne kadar başarıyla uyguladığıdır. biz bu gibi yarışmalarda her zaman sıranın en altlarında yer aldığımız için 2009 araştırmasının sonucu sürpriz değildi. test edilen bütün konularda oecd ortalamasının altındayız. genel sıralamada avrupa ülkeleri arasında sonuncuyuz.birinci: çin . dünyanın net çizgilerle zengin ve iyi eğitimli nüfusa sahip ülkelerle yoksul ve kötü eğitimli ülkelere ayrıldığını düşünme modası artık tarihe karıştı.zengin olmamak iyi eğitimli olmamak için mazeret olmaktan çıktı. çinin şanghay eyaletinin milli geliri oecd ortalamasının yarısının altındadır.
Vatan gazetesinin internet sitesinde gördüğüm başlıktır an itibariyle beni fena güldürmüştür.
Haberin içeriği şöyledir ; ünlü sanatçı bülent ersoy, gençlik yıllarında oynadığı bir filmde tıpkı fatmagül gibi tecavüze uğruyor.
pürüzsüz ve tüysüz olan bacağa ağda yapıştırıp çektikten sonra '4 haftaya kadar etkili en küçük tüylere dahi ulaşan hede' diye bahsediliyor. anladık arkadaşım pürüzsüz de acaba o onun etkisi mi hı? koy bakim oraya anadoludan kopmuş beş yıldır ağdasız olan teyzemi koy bakayım görelim pürüzsüzü görelim o en kısa tüylere ulaşan ağdanı.
anket sözlük formatı dışında diye biliyorum acaba yanlış mı biliyorum, diyelim ki değil nedendir bu anket yapanların altına birtakım ayar vermeler. işin daha ilginci tüm anket tarzı denilen başlıkların daha çok entry alması.
dil seçeneğinin olmayışından yakınan kişinin cümlesidir . ardından ise 'sanki herkes ingilizce biliyordu ya amk ne bokunuz varsa yiyin' cümlesi onu kovalar.
genellikle umre ye gitmek yerine balayına gidilir busefer değişiklik yapalım diye düşünen çifttir. biz de dinsiz hödükler değiliz anlayışla karşılınası davranıştır.
liberal dünyaya inanmış insandır. evinin , arabasının ve maaşının dolgun olduğunu her fırsatta laf arasına sokuşturan ve bunu duyurmak için kıçını yırtan zihniyettir.
insanın eli ayağına dolaşır göğsü kaskatı kesilir nefes almakta zorlanır (kalp krizini tarif etmiyorum gençler) anlar ki heyecan yapıyor ama sebebi yok , işte buna sebepsiz yere heyecanlanmak denir.
nereye bakılsa nihat doğanizm başlıkları,facebook gönderileri ve tweetler görmek bu başlığı yeterince açıklar mı bilmem. ilk okul espirilerini dahi adamın üstüne yapıştırmaları ve bunlarla gayet kendi çaplarında eğlenmeleri de paha biçilemez.
insanı zor duruma sokan esnaf modelidir.
*abi şunu bozabilir misin acil?
-valla yeğenim bozuk yok bilüyünnü.
*peki abi.
-ipnenin çocukları bozuk para bırakmadılar bozmuyom lan bişe almadan bozmuyom.
malesefki nerede doğacağımızı, tipimizi, akrabalarımızı seçemiyoruz. Bir gün kalkıp da desek ki bu hayatı beğenmedim yenisini istiyorum mümkün değil mi.?
hiç hoş değildir. Sessizlik anları genellikle ya ciddiyetten ya hüzünden olur ama insan hali işte o hüzünle bile bir anlık gülme gelir kişiye. durduramaz kendisi fıss fıss nefes sesiyle başlar , sonrasında ya kesilir ya devamı gelir bakışlar üzerindedir büyük sıkıntıya girer insan.