Bence insanoğlu ilkelleşmenin peşinde. Spor yapmak ilkellik değildir. ilkellik vücudu öne atıp zekayı geriletmektir. ilkelleşiyoruz çünkü internet bize bir çok şeyi sundu.
Osmanlı Devleti yıkılmıştır. Ve kurulan yeni devlet eskisinden kat kat güçlü olarak yükselecektir. Osmanlı ümmetçilerin kısır fantazisidir. Asıl olan yeni kurulan devletin eskisinden daha kuvvetli olacağıdır.
Biz 3. Bölümle mest olmuştuk zaten. Bizi hipnotik bakışma sahnelerinden kurtarma girişimini de unutmayacağız. Sinema filmine de gereken destekler verilecektir.
Bu videoyu dikkatle izleyin arkadaşlar. 45. Saniyede görüntüye gelen terörist "kandırıldık" diyor. Nasıl mı kandırılmış. Olay şu;
Teröristler: size özerklik vereceğiz, kendi devletinizi kuracaksınız.
yakalanan terörist: yaşasııın. Kürdistan hayallerimiz gerçek olacak.
Yakalandıktan sonra yakalanan terörist: abi bizi kandırdılar. Devletimizi kuramadık. Şimdi de bizi Türk devleti sikecek. Ee devleti kuramadığımıza göre biz kandırıldık. Kandırılmasaydık kürdistanı kuracaktık. Valla herşey ortada. Algıya bak amk. Adam Kürdistan kuramadığı için pişman. Yazıklar olsun medyaya da olayı farklı aksettirenlere de.
Yıl 2004. Daha o dönemde ilköğretim sıralarında şu sözleri duydu bu kulaklar.
"Kürtler, Türkleri döver."
Masum sayılan kürtçülerin nasıl da masum! olduklarını gösteren bir nişan bu. Geleceğin teröristleri kandırılarak mı dağa çıktı? Götlerine dayanan namlu mu korkuttu onları? Yapmayın, etmeyin. Uyumayın.
Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir.
Andımız kalktı, trt hayatının yanlışını yaparak kürtçe yayına geçti. Ama kürtçülerin kürdistan fantazisi bitmedi.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir.
Bu ülke kadın dövmeyi de hırsızlık yapmayı da vb.. genelini kanı bozuklardan öğrendi.
Çok uzatmayacağım. Kürtler Konya'nın muhtelif yerlerine yerleşti yerleşeli huzur ve güven ortamı bozulmuştur. Şöyleki;
Konya nüfusunda artan kürt oranı yerli halkın huzurunu bozmuştur. Delili ne mi? Özellikle Karatay ilçesindeki oy dağılımı ile suç dağılımını ölçün, biçin. Hdp'nin oyunun artması demek kürtlerin artması demektir. Kürtlerin artması demek suçların artması demektir. Bunu anlamak için sosyolog olmanıza gerek yok. Herşey ortadadır. Afrin'deki teröristler, o orospu çocukları, bizim vatanımızın içinde yaşayan orospu çocuklarından daha kötü değiller. Özellikle bazı mahallelerde konuşurken kanal değiştiren kürtler öykürerek kendi iptidai dillerini konuşma cüretini gösterebilmektedir. Bozuk Türkçeleri ile ne kürt ne de Türk olabilmiş bu orospu çocukları ülkemize fetöden daha büyük beladır. Şimdi göt kangrenleri kürtlere şöyle dedi böyle dedi diyecekler. Bu bahsettiklerim has orospu çocuğu olan, okullarda bayrak indirmeye çalışan örgütlü, pkklı orospu çocuklarıdır. Nerden mi biliyorum? Bizzat yaşıyorum. Devlet bizi yaraladı. Kürtler zülüm çekiyor diye bizi azınlık yaptı. Başımıza kalktılar. Özerklik istediler. Ben elime silah alıp çıkmayacağım tabiki. Bu devlet götlerine namluyu takacak elbette. Ama o zamana kadar kürtçülerin bazı çoğunluk olduğu bölgelerde çile çekmeye mecburuz. Bize göz göre göre kefen biçiyorlar. Aha buraya da yazıyorum.
#39201698 bu entry yazan vatandaşa;
Kürdistan fantazisi kuran kürtlerden daha fazla bahsettiğin kürtleri görmedim. Bahsettiğin durum istisnadır.
Turin isimli arkadaşa;
Tekrar ediyorum. Kürdistan fantazisi kuran bir adamın bu ülke menfaatine yapacağı tek şey geberip gitmektir. Bu hayale dalmayan işinde gücünde olup vatana ihanet etmeyen gocunmasın.
Geçen bir arkadaşıma izlettim. Mal mal baktı. Zaten hep öyle olur dedi. Kesin bombalamışlardır dedi. Kesin kendini öldürtmüştür dedi. Bu arkadaş karayip korsanlarını ağzı açık izleyen, mad max izleyip vay be diyen biri. Senin aklını mantığını ve benzerlerini sikeyim. Bunu zevksizliğinden demiyorum, sevmeyebilirsin ama eğer Atatürk resmini görüp yüzün eşkiyorsa o zaman tam anlamıyla bir piçsindir.
Türk dizi tarihindeki efsane bölümlerden biridir.
Bunalmak:Aşırı şekilde sıkılmak, güçlükle nefes alıp vermek anlamlarına gelen isim.
insan doğduğu yere aittir veya düşünebilen bir varlık olmasından dolayı, olduğu yere aittir. insanlar doğalarından gelen bir varlık arzusu ile yaşamlarını devam ettirirler. içlerindeki ilkel güç, acıktıklarında doyurulması gereken bir yapıdan haber verirler. Çevre, yaş değiştikçe değişen bir şeydir. 4 yaşındaki bir çocuğun mutlu olması için yeterli olan bir bisiklet, yaş ilerleyince paraya, sevgiye ve hatta bunların ihtiyacına dönüyor. Bazı insanlar yemek, sex gibi güdüsel davranışların kendilerini ne oranda tamamladığını sorgulamadan, öylece yaşarlar. Kimileri toplumda bir şöhret, bir ünvan ile tatmin olup, yollarına devam ederler.
Bebeklik dönemlerinde olduğu gibi, "ekmek elden, su gölden" felsefesinin içinden çıkan bir avuç garip insan bunca kargaşanın neden varolduğunu sorgulama cürretini gösterir. Dünya entellektüel bir seviyede değildir, ilkeldir. Güçlü yoluna devam eder, güçsüze göre değildir. Sorgulama cürreti aynı zamanda topluma çekilen içsel bir siktirdir ki bunun toplumda affı yoktur. Eğer azınlıksan yanlış ve hatalısındır. ( Bunu kürtlerden bahsettiğimi sanacak gerizekalılar öyle anlamasın diye yazıyorum. Bu azınlık kürtler değil sorgulayan kişilerdir.) Peki sadece bu bir avuç insan mı sorgular? Hayır! yemek, sex güdüsün0n peşinden giden de sorgular? Neden? Çünkü insandır. Çünkü istemesede ve yine içgüdüsü olan sorgulama her insanda vardır. Fakat derinlik veya konular anlamında farklılıklar arzeder. Neyse lafı uzatmadan sonuca gelelim;
Şuan ne yaptığını sorgulayan ve bu sorgulama sonucunda varoluşsal kıvranışlar, sancılar yaşayan arkadaşlar. Budist felsefe kitaplarını karıştıran, tasavvuf ile ilgilenmiş, ateist olan yahut vazgeçmiş, herhangi bir yol ile kendini aramış ve bulmuş veya bulamamış arkadaşlar! Lütfen kendinizi, neden bulamadığınızı veya nasıl bulduğunuzu veya neden bulmamanız gerektiğini yazabilir misiniz?
Sigara bırakma evresinde gerçekleşen nikotin yoksunluğu belirtileri gibi belirtiler belirten durum. insanı agresifleştirir. Demokrasi adı altında gerçekleştiren olaylar, insanı çıldırtır. Çare arama yollarını değiştirir. Bir patlama yaşatır insana.
