dün 7. sayısını alarak geç keşfettiğim kaliteli bir fanzin. Dostta buldum
ilk sayfasında da şöyle bir önsöz vardır
--spoiler--
Dünyayı kurtaralım, sevgiyi yayalım, farkındalık oluşturalım, saygıyı öğretelim ama bir sayfa sonra kendimize ters gelen bir dünyaya en sert ünlülerimizle söverken, kötü bildiğimize en sert ünsüzlerimiz ile siktir çekebilelim ?!
Evet,
Düşkapan sevgi dolu bir dergi değildir!
Farkındalık oluşturup eş dost ortamında içeriğinden kaptığınız popüler kültür entellektüelliğinin pezevenkliğini yapıp ve size acınası saygı kırıntıları kazandırabilecek bir fanzin değildir!
Düşkapan nefret dolu bir dergi değildir!
Nefret önsöz yazmaz. Nefret fanzin bastırmaz. Nefret sadece nefrettir.
Düşkapan klasik fanzin kültürünü takmaz!
Giriş yazısını bile okumaya tenezzül etmeyecek insanlara gereksiz methiyeler düzmez. Aaa bana mı demiş acaba dedirtmez. ihtiras yaşatmaz, senaryo yazdırmaz.
"Oku diye fanzin, ya da okursan belki"
--spoiler--
Umarız ki diğer fanzinler gibi kısa soluklu olmasın. Satma kaygısı güdüp de popüler kültüre kaymasınlar.
her zaman orada duruyorsun. tam karşımda... bazen göz göze geliyoruz, ister istemez. sen umursamıyorsun belki, ama ne zaman göz göze gelsek zaman, mekan gibi kavramlar alt üst oluyor. düşünüyorum da, her şey bu kadar kolayken aynı anda ne kadar da zor? saçlarına dokunan niye rüzgarın soğuk parmakları, ben varken...
uludağ sözlükten bir yazarın (bkz: yirtici forvet) (bkz: ben) mektup tarzındaki ilk denemesidir. daha fazlası blogunda bulunabilir. kahvekes.blogspot.com iyi veya kötü her şekilde eleştiriye ihtiyacım var.
Tanımadığım Dostuma
Bazen öyle hayallerin olur ki, peşinden gitmezsin koşarsın adeta... Hüsrana... Mağlubiyete... Gerçekleşmeyeceğinden eminsindir adın kadar. Yıldızlara aşık yakamozlardan farkın yoktur böyle durumlarda. Sadece... Sadece bakarsın hayaline. Güzeldir. Kusursuzdur yıldızlar kadar. Ama öyle olan hayallerindir. Sen ne güzel ne de kusursuzsundur. Çabalarsın boşadır. Seversin boşa.
Dalıp gittiğin zaman seni ayıltan şey onun içine işleyen sesi değil de saatin tik takları mı? Aynı anda aynı yere dalıp farklı kişileri mi düşünüyorsunuz? Daha saymama gerek yok sanırım. Çaresizim, çaresizsin, çaresiz... Bu durumu başka türlü özetlemek mi ? Sanmıyorum dostum. Sanmıyorum.
Unutmak mı? Ondan kolay ne var be kardeşim. Ankara'da olduğunu varsayıyorum. ilk işin Esenboğa'ya gidip ilk uçakla Sabiha Gökçen'e uç. Uçaktan indikten sonra bir taksiye bin. Şile Feneri'ne git. Koy'un sonuna doğru bir uçurum var. Hiçliği hissedecek kadar yaklaş oraya. Hiçliğin, sonsuzluğun rüzgarını, fırtınalarını hisset vücudunun en derinliklerinde. Son bir adım kaldı. Onu da atarsan unutacak, o berbat acıyı hissetmeyeceksin. Uykusuz geceler? Bir daha asla... Attın o adımı. Korkma. Karadeniz'in cömert dalgaları seni de sahiplenir. Bundan emin ol. Başta birazcık canın yanabilir. Ama o çaresizlik kadar acıtmaz korkma. işte unutmak bu kadar kolay.
Yani diyeceğim o ki sevgili dostum... Çaresizlik kadar acıtan başka bir şey de yok bu pis,kirli Dünya'da. Haberin olsun.
bir romandan zevk almanın en kolay ve güzel yoludur. Farklı bir kişiymiş gibi hayaller kurarsın. Kitabı yaşarsın adeta. Farklı bir dünyaya gidersin. Bambaşka bir dünyaya. Beyaz gecelerdeki genç adamın hüznünü hissedersin. Raskalnikov'un yaşadığı ruhi buhrandan alamazsın kendini. Piyer'le yalnız ve uzaktan aşık olursun. Bu sayede bu pis ve kirli dünyadan kopartırsın kendini. Bir nebze de olsa.
gerçekten sevdiğiniz birinden ayrıldıktan sonra yaşadığınız anlardır. ne zaman geleceği belli olmaz hiç bir zaman. gece uykunuz gelmez. biraz balkonda oturmak, muazzam bir şekilde parıldayıp duran yıldızları seyretmek istersiniz. balkonun kapısını açıp koltuğa oturursunuz. aniden gözleriniz dolar. çünkü özlemişsinizdir. çünkü yanınızda değildir. çünkü o güzel gözleri yabancı gözlere bakmaktadır. çünkü uzun kahve saçları başkasının omuzlarındadır. kısaca yalnızsınızdır ve sadece onu istemektesinizdir.
emek 4. caddede bulunan ulaşımı kolay eğitimi* iyi olan anadolu lisesidir. karşısında eski adıyla cumhuriyet lisesi yeni adıyla cumhuriyet anadolu öğretmen lisesi bulunmaktadır. okul saatlerinde faydalanılabilen bir halı saha* ve okul içerisinde spor salonu vardır. arkadaş ortamı güzeldir. eğitim kadrosu kalitelidir. öğrencileri genelde gelecek vaat eden hedefleri olan başarılı öğrencilerdir. 2012-2013 eğitim-öğretim dönemi itibariyle 11 öğrencisi tıp fakültesine yerleşmiştir.
edit:imla.
sözlükte artması istenendir. bir futbol aşığı olarak ben de futbol başlıklarından sıkılmaya başladım. bilinçlenelim ey yazarlar. (bkz: yazar burada coşuyor)
önünde korsan kitapçıların fink attığı kitabevi. yakınındaki korsanlardan çok çok iyi kitaplar 4 tanesi 10 lira gibi fiyatlara bulunabilir. lisedeyken çok giderdim.
edit:başlık başıma kaldı. hiç mi ankarada yaşayan yok.
bu sene gerçekleşmesi halinde ülke puanının çok yükseleceği durum. asıl başlık: fenerbahçe ve galatasaray aynı anda şampiyonlar liginde oynasındı.ne yapalım sözlük formatı. olsundur bu akşamki maçtan sonra.*
edit:başlık başa kaldı.