yirmi üç yıl olmuş gideli, şiirin dört bacalı şairi!
"arada bir ağlamak için
onu kocaman ellerimle sevdim
ölüm daha saçlarına gelmemişti Şarkısı-beyaz
saçlarını koynumda saklıyorum
arada bir ağlamak için."
"bir otobüse biniyoruz, sahiden biniyor muyuz
söyle, nerde "göğe bakma durakları", nerde
birinin elinde gazete ve süt
gazete mi, evet gazete
bütün manşetler tutsaklığı ve yenilgiyi çağrıştırıyor
paramızı veriyoruz, üstünü alıyoruz, bozuk paralar
cebimizde nikel
cebimizde sarılmış ölüler halinde."
edip cansever yayımlanmamış şiirlerinden birinde doğum günü için tomris uyar'a günün adı şiirini yazmıştır, ki daha sonra bu şiir kitaplarına gir(e)meyen şiirlerinden oluşan öncesi de kalır kitabı ile yayımlanmıştır.
günün adı
doğum günü için tomris'e
alkol güne indi, sandalsız bir kıyıda
suya yeni atılmış bir çakıl
usul usul devindi.
dünyanın en tenha noterliğinde
yazıcının elindeki bir öykü
çiçeğiyle yaprağıyla senindi.
hiç korkun olmasın ekim ayından
ekimde diyelim herhangi bir salıdan
başını kaldıran herkes biraz sevindi.
niye sevindi
derme çatma bir meyhanede çocuksun
hüzünler içinde saklı
görünürde mutlusun.
yaz göründü, küçük turgut gene büyüdü
herkes az az büyüdü
dünyadan dünyaya düştü üç beş caneriği
bir demet sümbül
mutsuzluktan mutluluğa bir iki köprü.
vidalandı, bir imgeydi kuşkusuz
zorunlu mu düşünmek
her doğumda biraz biraz ölümü.
edip cansever'in kitaplarına girmemiş şiirlerinden oluşan, ömer edip cansever, ö. edip cansever imzalı şiirlerini bulabileceğimiz bir kitap.
şairin red ettiği, beğenmediği şiirlerinin yayımlanması çok tartışılmıştı. Mehmet Can Doğan ise, kitabı hazırlamasını "Edip Cansever'i en baştan yorumlamak" için bu kitabı hazırladığını söylemişti.
"başımın içinde tuhaf bir döngü
oluştu -alnımın arkasından başladı, saat yönüne ters,
kulaklarımın arkasından enseme, oradan da alnıma döndü
ve yine başladı
tekrar tekrar,
insan aklını kaçırınca
böyle mi oluyor acaba?"