özledim eski evimi abiler ablalar. şimdi yeni bir evim de yok üstelik.
bir ay boyunca kar kış demeden aradım seni eski evim. tam da sınav haftasına denk gelmişti. gündüz seni aradım, gece ders çalıştım. sonunda bulmuştum seni. konumunu hiç beğenmesem de orası artık benim evimdi. annem geldi birlikte temizledik. çok soğuktun ama hiç umrumda değildi. benim ilk evimdin. okuldan dönerken hep gülümsememe sebep olan şeydin. kıymetini bilemedim demicem kıymetini bildim ama taşınmak zorunda kaldım. ağlaya ağlaya gittim. onca emek, onca hayal uçup gitti. tam beş ay yaşadım içinde hiç bir gün de lanet etmedim sana. taşındığımdan beri hiç aklımdan çıkmadın. ilk evim olduğun için mi yoksa şimdiye kadar gördüğüm en mutlu yuva olduğu için mi unutamadım seni bilmiyorum. keşke yarın sana geliyo olsaydım. onun yerine aparta gidiyorum sevgili eski evim. annem biraz önce sohbetin bi yerinde sanki evin varmış gibi davranma dedi içim cız etti be sözlük. ben seni hiç unutmadım eski evim, seni seksen yaşımda da hatırlıcam. umarım yeni sahiplerin iyi bakar sana. arada böcek çıkıyor ilaçlatmayı unutmazlar umarım. neyse, bana ne. seni seviyorum. arada seni görmeye geleceğim. iyi kal.
Bu gece yanımda kal. hala bir yanım kaldıysa sana temas edecek, sana ıslak bir geceyi ikram edecek, bir enjektör dolusu kanı göbek deliğine doldurup yalayacak bir yanım kaldıysa; yüzünün sana ait olan kısmını al, şapkanı çıkar ve gel; yanımda kal. istersen yalan söyle bana. ama içtenlikle yap bunu.
her okuduğumda etkilendiğim ateşli kolajdan alıntıdır.
neden korkulmasın bir rüyanın apansız bitmesinden. yatağında kan ter içinde uyanmayı istemez hiçbir ölümlü. ter neyse de, kanatan bir rüya pek makbul değildir ve kolay kolay tabir edilemez yaşlı bir bakire tarafından bile. ama bu rüya bitti. ister kabul et, ister etme, bırak beni bozkırdaki ahşap bir elektrik direği gibi kendi halime; hadi git. ver geri dönme! şırıl şırıl kanıyorum içinde.
ev arkadaşımı sevmiyorum çünkü çok konuşuyor. mesela onunla asla içemezsin hep dinlemek zorunda kalırsın, kalkıp gidince de alınır bir hafta kafasına takar sonra daha da saçmalamaya başlar. kaç kere ima etmeme rağmen bir türlü anlatamadığım durum sözlük. ev arkadaşım çok konuşuyor hatta bazen hiç susmadığına şahit oldum. ondan bir an önce kurtulmak istiyorum.
eserlerinde genellikle toplum dışı insanları ve depresyonu konu alması ve alkolizme yakın bir hayat tarzını anlatmasıyla ünlüdür.
-yazar olmak, enfes güzellikte bir kadınla sevişip üstüne para almak gibi bir şey.