Ankaranin ilk cafesidir. 30 yillik mazisi vardir. Prensiplerinden asla odum vermeyen, bahceli civarinda universite okumus butun genclerin bahattin abisi olmus isletmecisi vardir. Bir muzeden daha fazla antika bulunur. Ankaradaysaniz kesinlikle hayatinizda en az bir kere ugramaniz gerekir.
Koyun gibi uc tane provokatorun her dedigine inanmayin da bir aciklamayi okuyun.
Kopru yapilirken bazi yollar cikan temiz su kaynaklarini ve hsyvanlari korumak amacli rotasindan biraz saptirilarak yapilmistir. Dolayisiyla bu tur yerlerde ki eski imar planlari iptal edilmistir.
Biraz mantik yahu.
Simdi bu yalani uyduran mi saf yoksa bodizlama atlayi inanlar mi bilemedim!!!
Damga basip harac alan bilim kurulusudur. Bazen damga basmadan da harac alan bilim kurulusudur. Bazen de damga basilmis diye damga basip harac alan bilim kurulusudur. Bazen de damga eksik olmus ama yine de haracini ode diyen bilim kurulusudur.
Kisacasi hic bir sey yapmayan bilim kurulusudur.
Adamlar dilimize oturtmus bu bilim kurulusu lafini biz de kullaniyoruz da nerede bilim yapiyorlar anlamis olmadigim bilim kurulusudur:)
Ayni zihniyet zamaninda basortulu kizlara okumak istiyorlarsa arabistan a gitsinler de demisti.
Simdi bu zihniyetin ufakciklari da sozluk yazari olmak icin farkli ulkeleri tavsiye edebilir, bunu da liseyi disardan bitirmis orantisiz zeka sahibi yazarlarla dile getirebilir.
Harac vermekten biktigimiz, ancak alinan paralari eylem duzenlemekte, ogrencileri siyaset kamplarina gondermekten baska hayirli bir iste kullanmayan kurumlardir.
Tamamen bilimsellikten uzaktir.
Eller vicdana koyulmali ve tmmob un yaptigi tek bir bilimsel calisma var mi dusunulmeli.
100 000 lerce insanin katili. Yakin tarihte ulkemizde bir siyasal partinin basina gecebilir, adam insan oldurdukce ulkemizin aydinlari tarafindan sevilir oldu.
Ulkesin de yuzbinlerce insani oldurmus, daha tek bir adil secim dahi uygulamamis bir diktatorun sirf tayyip erdogan karsitligi yapmak icin bu kadar sevilen biri haline donusmesi cidden cok uzucu.
Birbirini cok seven, deliler gibi asik bir cift bir aksam hic bir sebep yokken ayrilir;
Erkek hic kimseden nefret etmedigi kadar nefret eder kizdan.
3 ay sonra;
Erkek eski kiz arkadasinin kanser oldugunu ogrenir;
Kosar hemen yanina gider
Kiz: eger beni su kadarcik sevdiysen, bir daha gelme. Senden nefret ediyorum der.
2 yil sonra;
Yolda yururken karsilasirlar;
Bir an duraksamadan konusmaya baslarlar, erkek hala acisini unutmamistir.
Erkek: bana bunu nasil yaptin?
Kiz: yapmak zorundaydim
Erkek: isteseydin bir omur o hastanenin kapisinda yatardim...
Kiz: bundan emin oldugum icin ole dedim zaten..
Erkek: neden kiydin bize??
Kiz: her seyi senin icin yaptim. Cunku senin mutlu olmani istedim. Saclarim dokulurken her gun olmeni istemedim. Her gun biraz daha olurken beni ole gormeni istemedim. Beni hep o guzel c.... Olarak hatirlamani istedim. Daha 20 li yaslarinda her gun mezarliga gelmeni istemedim. Bir gun yeni birini seversen kendini bana ihanet ediyor gibi hissetmeni istemedim. Bir gun cocuklarinin olmasini istedim. Seni sevmigimi unutmani istedim. Arkamdan aglama istedim. Butun fotograflari yirt at yuzumu bile hatirlama istedim. Cunku ben seni cok sevdim... O kadar cok sevdim ki olumu hissederken bile, bir gun olsun benim icin uzulup hayatin kararmasin istedim. Bugun bu saniye tekrardan ayrilioruz ve beni birazcik sevdiysen gelme arkamdan, sorma beni kimseye, unut beni. Beni birazcik sevdiysen senin icin uzulmeme firsat verme,
oğlunu yıllar önce yetiştirme yurduna bırakıp giden babasını bulan evlat;
evlat: hadi beni bırakıp gittin, anladım. peki bana neden bi kız ismi koyup gittin.
baba: seni bırakırken senin çok güçlü bir adam olmanı istedim.
evlat: bu yüzden mi herkesin benimle alay etmesini sağladın.
baba: evet bu yüzden herkesin seninle alay etmesini istedim. çünkü ancak bu sayede olgunlaşabilir ve bir gün beni tekrar bulabilecek kadar güçlü bir erkek olabilirdin...
dağılan tesbih tanelerini toplayıp yeniden o ipe dikkatlice dizip düğüm atmaya benzer. o düğüm o ipin artık en sağlam yeri olur. ama kimse bilmezki o tesbihi her alışınızda eline önce o düğüm gelir.
her gün camiye gidilip namaz sonrasında da vatanımızı kurtaran mustafa kemal atatürk içinde bir hayır duası yapılıyorsa emin olun atatürk ün bile daha hoşuna gitcek eylemdir.
cıkma süresi(sene) * yeni sevgili bulma olasılığı (0.5 , 0.3 vs.) * bağlılık yüzdesi * kötü arkadaş sayısı ( ara la kesin barışırsınız diyenler)
olarak formülüze edilmitir.
sonuç sene cinsinden bulunmakta olunup. yeni sevgili bulma olasılığının artmasının süreyi kısaltıcı önemli bir faktör olduğu tespit edilmiştir. eğer kötü arkadaşınız yoksa değeri 1 alınız. *
yaradan insanın kınadığını yaşamadan ölmeyeceğini söylüyor. sahiplenmeye gelince elimizde tapusu varmışcasına sahiplendiğimiz yunus emre
iki cihan bedbahtı kim gönül yıkar ise
yüz kez hacca vardın ise yüz kez kaza kıldın ise
bir kez gönül yıktın ise gerektir çekesin âhı
sorun bana aklı eren gönül mü yeğ kâbe mi yeğ
ben eydürem gönül yeğdir gönüldür hakkın durağı
demiyor mu? eeee o zaman nedir senin demek istediğin?? linç mi edilmeli bu çocuk yahut hoyratça sövülmeli mi yüzüne bakarak. sen deyilmisin ki hoş görüsüyle dünya yı 600 sene yönettiğini övünerek söyleyen osmanlı torunu. yahut yine bizler değilmiyiz ki cezanın da mükafatın da yaradan tarafından verileceğine inanan. tavsiye ederim susmanı çaresiz insan, susmanı ve önce kimseyi ayıplamadan kendi günahlarını düşünüp af dilemeni. ya da konuş, çünkü kolaydır konuşmak, bir günahkar belirleyip onu ayıplamak, sakın bir an olsun susma. susma ki gelmesin aklına asıl kendi çaresizliğin.
30 senelik mapusluğumda dahi hiç bir zaman karımın beni aldattığı adamı öldürdüğüm için pişman olmadım. ama o adamın peşinden terliklerimi bile giymeden o çaresiz pijamalı halimle koşuşumu her hatırlayışımda dünya sanki bir kez daha başıma yıkılıyor. tolstoy kroyçer sonat